Yorulmadım translate English
375 parallel translation
- Yorulmadım.
- I'm not tired.
Hayır, yorulmadım, Scarlett.
No, I'm not tired, Scarlett.
Yorulmadım. Masa örtüleri nerede? Orada, çekmecede.
No, it will which are covered?
Ömrümde hiç bu kadar yorulmadım.
Yeah, I never been so tired in my life.
Dün dörtte üçünü yüzdüm ve hiç yorulmadım.
I made it 3 / 4 yesterday and wasn't a bit tired.
Yorulmadım, tam tersine hiç uykum yok.
No, I'm not the least bit tired. In fact, I've never felt so wide awake.
- Hiç yorulmadım.
Not a bit.
Yorulmadım, sağol.
Non sono stanco, grazie.
Hayır, yorulmadım.
No, I'm not tired.
Yorulmadım.
I am not tired.
Yorulmadım!
I am not tired!
- Hayır, daha hiç yorulmadım.
- No, I'm not a bit tired.
Yorulmadım.
Not me.
- Yorulmadım.
- I'm all right
Yorulmadım.
I'm not tired.
Söylesenize bay Trowbridge siz de yorulmadınız mı?
Tell me, Mr. Trowbridge... are you also fatigued?
Yorulmadığımı biliyorsunuz.
You know I'm not.
Sen yorulmadın mı, Melanie?
Aren't you tired, Melanie?
- Kolunuz yorulmadı mı?
- Isn't your arm getting tired?
- Yorulmadın mı?
- You're not exhausted?
- Söylesene, yorulmadın mı?
- Say, you're not tired already, are you?
Halen yorulmadın mı?
Aren't you tired now?
Yorulmadın mı?
Aren't you tired?
Umarım fazla yorulmadınız.
I hope you're not too tired.
Sen yorulmadın değil mi, tatlım? - Hayır, gayet iyiyim.
You're not tired, are you, hon?
- Baba, yorulmadın mı?
- Father, are you tired?
Yorulmadın mı amca?
Aren't you tired, uncle?
- Yorulmadın mı?
- Aren't you tired?
Daisy, yorulmadın mı?
Daisy, aren't you tired?
Iwa, hiç yorulmadın mı?
Iwa, aren't you getting tired?
Ama yorulmadın mı?
But aren't you tired?
Anlamaya çalışmakla geçen 70 yıl, yorulmadın mı?
Seventy years of trying to understand, ; aren't you tired?
Evet, dediğin gibi çok yoruldu, sen yorulmadın mı?
Well, I'd say that's because he was run some, wouldn't you?
Oradan oraya yorulmadın mı sen?
Don't you get hot moving like that?
Yorulmadın mı, Ali?
You're not tired, Ali?
Etrafta dolaşmaktan yorulmadın mı?
Don't you ever get tired just hanging around?
Mütercim olarak çalışmaktan yorulmadınız mı?
You haven't grown tired of working as an interpreter?
Yorulmadı mı?
Isn't he tired?
Bu kadının oyunlarından yeterince yorulmadık mı?
Ain't we wore out enough without you playing games with that woman?
Henüz çok fazla yorulmadım sanırım.
I don't think I'm really tired yet.
Ben yorulmadım.
I'm not tired.
Sen bunları saklarken yorulmadıysan ben bulurken niye yorulayım?
You weren't tired putting it here. Why should I be tired getting it!
Hala yorulmadın mı?
Don't you ever get tired?
Öldürmekten yorulmadın mı?
Aren't you tired of killing?
Sen yeterince yorulmadın mı?
You did not suffer enough during your voyage?
Bugün grevin sekizinci günü, hala yorulmadın mı?
This is the strike's eighth day, aren't you tired yet?
Tüm bunlardan yorulmadın mı artık?
Aren't you tired of it all?
Patrick, hala kürek çekmekten yorulmadın mı?
Patrick... aren't you getting a little tired of rowing?
Bu sıcakta fahişelik yapmaktan yorulmadın mı?
What do you say? Virginia, don't you ever get tired of playing the bitch in heat?
Umarım çok fazla yorulmadınız.
( GASPS ) I hope you're not too tired.
O kitaptan yorulmadın mı?
Don't you ever get tired of reading that book?