English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Z ] / Zorlamayın

Zorlamayın translate English

330 parallel translation
Lütfen kendinizi zorlamayın artık.
Please stop talking.
Hayvanları fazla zorlamayın!
Work'em on through!
İhtiyarı zorlamayın.
I beg you, don't force the old man.
- Kendinizi zorlamayın Bn. Carlsen.
- Don't distress yourself, Mrs. Carlsen.
Beni zorlamayın!
Don't make me.
Beni zorlamayın!
Don't make me!
Onu zorlamayın.
Don't make her.
- Zorlamayın beni.
- Don't tempt me.
O halde gücünüzü zorlamayın.
Then don't overplay your hand.
Şimdi yapmaya zorlamayın.
Don't make me do it now.
Zorlamayın, çocuklar.
Let's not push, boys.
Beni savaşa zorlamayın.
Now, don't force me to fight...
Sahil güvenliği aramaya zorlamayın beni!
No, please! Don't force me to call the shore patrol!
Lütfen beni zorlamayın!
- Oh, please, don't make me!
Sesinizi zorlamayın.
Don't force your voice ;
Sizi uyarıyorum bayım, sabrımı fazla zorlamayın.
I caution you, sir, do not tax my patience too far.
Evet, anlaşılıyor. Pekala, biraz artıracağım, ama daha yukarı zorlamayın.
We got $ 2,000 in this without counting the brainwork.
Zorlamayın, penseyi kullanın.
Don't force it, use the pliers.
Beni, bu güzel kıyafetinizde bir delik açmaya zorlamayın.
Should I shoot a hole in your suit?
Kendinizi zorlamayın, bayım.
- Don't force yourself, mister.
Bay. Cadwalader, Benim sınırımı zorlamayın.
Mr. Cadwalader, I've taken just about all I'm gonna take.
Beni girişimde bulunmaya zorlamayın Doktor Shannon.
Don't make me take steps, Dr Shannon.
Şansınızı çok zorlamayın.
Don't push your luck.
Size de aynı muameleyi göstermeye zorlamayın beni!
Don't tempt me to provide you both with similar lodgings.
Kendinizi zorlamayın.
- Madam, we have a surgeon.
Şansınızı zorlamayın.
Now don't take chances.
Lütfen beni anlatmaya zorlamayın, zaten yapamam.
Now. please don't make me try to explain it. because I can't.
- Ekselansları, bizi evinizi aramaya zorlamayın.
Your Excellency, don't force me to search the house.
Beni bunu yapmaya zorlamayın.
- Don't make me do it.
Beni, Parral'ı General Huerta'ya vermeye zorlamayın.
- Don't make me give Parral to General Huerta.
Çok zorlamayın.
Don't try too hard.
Sabrımı zorlamayın!
There is a limit to my patience!
Sabrımı zorlamayın! Kız yanında mı?
- Is the girl there with you?
Sakın beni zorlamayın!
Don't you push me
Zorlamayın!
Don't push me
Sabrımı daha fazla zorlamayın. Bugüne kadar, birçok insan konuşturdum.
But I've made people talk before.
Lütfen hastayı çok zorlamayın 23 yıl önce
Please don't let the patient get emotional Twenty three years ago
- Size cevap vermeye zorlamayın beni.
- Don't force me to comment.
Beni zorlamayın, Binbaşı.
Don't you bully me, Major.
Kendinizi fazla zorlamayın.
You won't overstrain yourself.
Nicky fazla zorlamayın.
Don't be too hard on Nicky.
Dahası, ağır bir cezayı üzerime yıkmanızı bile isterim, .. ama beni herkesin önünde tövbe etmeye zorlamayın, .. Çünkü bu sadece, üzerime giydiğim kıyafetin şerefini lekeler.
Moreover, I even ask you to inflict a severe punishment on me, but not to make me foreswear in public, because it would only bring dishonour to these clothes I'm wearing.
Öyleyse annemi onu görmeye zorlamayın.
Then you needn't force Mum to see her
Onu zorlamayınız! Sanacakki...
Don't push her around!
Sizi dışarı atmaya beni zorlamayın, Bayan Hart.
Don't make me throw you out, Miss Hart.
Lütfen... çok zorlamayınız!
Please... don't be so serious.
- Fazla zorlamayın.
- Easy with him.
- Sabrımı zorlamayın.
Don't try my patience, Mr. Land.
Şansınızı zorlamayı kesmelisiniz.
Stop pressing your luck, you're overdue.
Lütfen söylemeye zorlamayın. Ben- -
Please, don't make me tell you.
Beni gerçekten sevseydin ve bu kadar bencil olmasaydın seninle evlenmem için beni zorlamayı denemezdin.
If you really loved me, and not in this selfish way... you wouldn't try forcing me to marry you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]