Çekme translate English
2,790 parallel translation
Willow masada mesaj çekme, tamam mı?
No texting at the table, okay, Willow?
- Sakin kal ve dikkat çekme.
- Stay low and lay low.
Çekme...
Don't...
Çekme!
Don't pull!
Sana çekme dedim!
I said don't pull them!
♪ DİKKATLİ NASIL, bana bak GEÇ ♪ ♪ STRANGER [bağırır] SİZ ÇEKME DEĞİLDİR i ♪ TRAIL ♪
[SHOUTS] ♪ CAREFUL HOW YOU LOOK AT ME, NOW ♪ ♪ STRANGER
- Saçımı çekme.
- Don't pull my hair.
Bu küçük bilim projenin fişini çekme vaktim geldi sanırım.
I think it's time I pulled the plug on this little science project of yours.
Tek bir yerde hepsini çekme.
So don't blow it all in one place.
Dikkatleri üzerine çekme.
Don't attract attention to yourself.
- Arada çekme kancası varmış.
That's a tow hitch.
Çekme halatları bu gerilime dayanamaz.
Cables cannot withstand the strain.
Onu çekme.
Don't pull it.
Daha fazla övgü ve halkın dikkatini çekme fikri onun kâbusuydu.
The idea of more praise, more public attention... It was his nightmare.
- Çekme var, hakem!
- That's a hold, ref!
Hey, çekme var.
Hey, that's a hold.
Her zaman için, o işte sikip çekme olayındaydı.
He was always, like, fucking tugging on that thing.
İyi haber ise, bu büyük beden halkın dikkatini çekme dökülmeleri etkisi yarına geçmiş olacak.
Well, the good news is, this outsized outpouring display of public affection will be over tomorrow.
Tetiği çekme. Sanki hedefi izliyormuş gibi ona odaklanmanı istiyorum.
I want you to focus on the target like you're trailing it.
Onu tren bakım istasyonuna çekme işleri için kullanıyorlardı ama yani, bir makinist bulmada size iyi şanslar.
They use it for rail-yard towing but I mean, good luck finding a driver.
Heyecanlandığında kulağını çekme.
Don't pull your ear when you're agitated.
31 çekme orada!
Hey, don't jerk off in there!
Hayır, lütfen fotoğraf çekme.
No, no photos... You can't take photos of this.
Artık insanlığı olmayan Stefan ayağı çekme.
No more no humanity Stefan.
En iyi fiil çekme ödülü Senyora Stephanie'ye gidiyor.
And the award for Best Conjugator goes to Señora Stephanie.
Star Wars 2'yi dijital çekme konusunda ısrarcı ve kararlıydı.
He was bound and determined that Star Wars Episode II was gonna be shot digitally.
ve Che'yi bunla çekme konusunda ısrar ettim.
and was insistent that we shoot Che on it.
İçinde temiz hava olan bir şeyler çekme konusunda ümitsizdim ama sonra, tabii ki Mumbai'ye gittiğimde, Orada hayat vardı.
I was desperate to make something that had all the fresh air in it, and of course, when you go to India-in Mumbai, especially-it's got life.
100 yıldır film üzerine film çekme tecrübesine sahibiz ve filmler hala var.
Well, we have 100 years of experience, basically, shooting on film, and film is still around.
Gözleri üzerimize çekme riskini alamayız.
We can't risk raising any eyebrows.
Orayı açgözlülük ve kâr elde etmek için yıkmak ulusa karşı suç işlemek olur. Yarın 2.30'da bir haber ekibi 5.00 haberlerine yetiştirmek için Kiyong'la röportaj yapacak ve D.C. Weekly'de 800 kelimelik bir dikkat çekme yazısı yayınlanacak.
It would be a crime against the nation to knock it down for greed and profit your boy Kiyong's got a news crew showing up at 2 : 30 tomorrow for the 5 : 00 news and an 800-word human interest story in the "D.C. Weekly,"
Hey, hey, hepsini birden çekme.
Whoa, hey, hey, don't huff it all now.
"Muhtemel yorgan çekme sorunsalı."
"Probably hogging blankets."
Bak şimdi, bu da yeni geldi bir araç çekme şirketi bir plak yapımcısının, öhö yüzme havuzundan bir arabayı çekmek için vinç kiralamak zorunda kalmış.
All right, there's another new one that's, ahem... All right, ahem, a tow truck company... had to rent a crane, ahem... to remove a car from a record producer's swimming pool.
İlk işim, kullandığınız çeliğin çekme özelliklerini test etmek olacak.
My first task will be to test the tensile properties of the steel you use.
- Fotoğraf çekme.
- No photos.
- Fotoğraf çekme dedim.
- No pictures, I said.
Hiçbir şey çekme.
Don't shoot anything.
Hemen teslim bayrağını çekme, Nancy.
All right, don't zip up your boots yet, Nancy.
Dikkat çekme.
Don't make a scene.
Evet, ayrıca kendi resmini koyması katilin dikkat çekme isteğine uygun.
Yeah, and posting his own face, totally consistent with our killer's need for attention.
Otuz bir çekme oylaması mı?
We're voting to jerk ourselves off?
- Hayır, hayır, odak noktanı çekme.
- No, no, stop pulling focus.
Para çekme konusunda açık görüşlü ol.
Be liberal with your withdrawal, eh!
Sen dikkat çekme, bu işi bana bırak.
You just keep your head down, let me take care of it.
Cuma maçları, traktör çekme yarışı, inek devirme, her şey.
Football Fridays, tractor pulls, cow tipping, all of it.
Bahse varım arkada traktör çekme yarışı bile yapabiliriz. Dönme dolabın arkasında, şeyin yanında...
I bet we could even do a tractor-pull back there, behind the Ferris wheel, right next to the...
Ey kader, çekme o ağır elini üstünden!
O Fate! Take not away thy heavy hand.
Saçımı çekme.
Buddy, don't grab my hair.
ve kopya da çekme
No shirts.
-... onu çekme.
don't trip it.