Çıkmadı translate English
8,912 parallel translation
- Sadece biriyle çıkıp çıkmadığını öğren.
Just find out if she's dating anyone, okay?
İğrenç şeyleri görebileceğin kadar uzun süre çıkmadık.
We haven't been dating long enough for you to see gross.
Hepimiz Elena Gilbert'la çıkmadığını biliyoruz.
We all know you're not dating Elena Gilbert.
Ama sesin hiç kafamdan çıkmadı.
But you were in my head.
Parmak izi veya suç veri tabanından sonuç çıkmadı.
No hits on AFIS or CODIS.
Bir şey çıkmadı. Model. VIN numarası.
Nothing matched... make, model, VIN number.
Telefonun sinyalini kontrol ettik bir şey çıkmadı.
No, we pinged her phone, got no response.
Bütün gün evi izledim ve Lisa dışarı çıkmadı. Teşekkür ederim.
That's running a business out of his house without a permit?
Hayır, yataktan çıkmadım.
Nope, never left my bed.
- Kurt çıkmadı.
Worm was a no-show.
Otopsiden ipucu çıkmadı.
The autopsy gave nothing.
Kızların dışarı çıkmadıklarından emin ol. Bu çok önemli.
Make sure that the girls stick inside, it is important.
Domainin ve eposta adresinin izini sürme çabalarımızdan sonuç çıkmadı.
We have tried in vain to trace the domain and email address.
Dean bir haftadır sığınaktan çıkmadın.
Dean, you haven't left the bunker in a week.
İçerideki kaynağımız açığa çıkmadı.
Our inside source is uncompromised.
Dean bir haftadır sığınaktan çıkmadın.
- Dean, you haven't left the bunker in a week.
İstasyondan bir şey çıkmadı.
Train station was a bust.
Yakında Sima neden Leonard'dan haber çıkmadı diye merak edip, şüpheye düşecek.
Soon Sima will wonder why she hasn't heard from Leonard, she'll get suspicious.
Bunu nükleer enerji santralinde kurbanın üzerinde bulduk. Ama giriş kartından hiçbir şey çıkmadı. Çok tuhaf bir durum bu.
we found this on a victim at the nuclear power plant, but the badge shows absolutely nothing at all, which is so weird.
Ülke dışına hiç çıkmadım.
I've never been out of the country.
# Aylardır çıkmadı sirkte yangın #
♪ We haven't had a circus fire in months ♪
- Bu daha çıkmadı ki.
It hasn't opened yet.
Cesetten çıkmadı.
Didn't find one on the body.
Kapının diğer tarafının patlamayla uçtuğu tarafa çıkmadığını nereden biliyoruz?
How do we know that on the other side of this door it's not exposed to space?
Sahneye hiç takımla veya ceketle çıkmadım.
I mean, I've never worn a suit on stage or jacket.
Neden ışık hızına çıkmadık?
Why didn't we jump?
Bence Gertrude Cobblepot tatile çıkmadı.
I don't think Gertrude Cobblepot is on a cruise.
Bu yola harika bir şekilde çıkmadığımızı kabul etmen gerek.
You have to admit it hasn't started out great.
Şef Garmin adamı bulmak için görev gücü kurdu ama bir şey çıkmadı. Daha da önemlisi Akbaba'nın emirleri sadece ufak sosislere bakmamızı söylüyor.
Chief Garmin set up a task force to find the guy and turned up nothing, and most importantly, the vulture's orders were only misdemeanors, wieners.
- Islahevi tarafından bir şey çıkmadı.
The juvie angle didn't pan out.
Elbette, çok korktuğumuz için biz de evden çıkmadık.
Of course, we stayed inside because we were very soared.
Kaçırmayı da şu ana dek üstlenen çıkmadı.
And no one has taken responsibility for the kidnapping.
Henüz bir şey bilen çıkmadı, bilen varsa da konuşmuyor.
So far no one knows anything, but if they do, they're just not talking.
Bu, odanın sistem taramalarında... neden karşımıza çıkmadığını da açıklar.
That would explain why this chamber never showed up on any of our system scans.
Günlerdir gemiden dışarı çıkmadık, kim bilir bir daha ne zaman şansımız olur.
Alright well we haven't been off this ship in a few days. Who knows when we'll get another chance.
Taramalarında serebral korteksinde empatiyle bağlantılı psikopatik eğilim olmasını bekliyordum ama düşündüğüm gibi çıkmadı.
I expected your scans would reveal psychopathic tendencies in the cerebral cortex related to empathy, but it doesn't seem to be the case.
Adamlarım yerel satıcıları sorguladı ama bir şey çıkmadı.
I have my guys out interviewing local merchants, but so far we're coming up empty.
Belki kendi sesinin çıkmadığını düşünüyordur.
Maybe he feels he doesn't have a voice himself.
Kore barbeküsünün kokusunun, kıyafetlerinden çıkmadığını biliyorsun.
You know you can never get the smell of Korean barbecue out of your clothes.
- Henüz kabuklarından çıkmadıkları için.
Only because they haven't hatched yet. Who?
- Kim? - Ne? - Ne kabuğundan çıkmadı?
What hasn't hatched?
- Ryan, kimseyle çıkmadığım için bana...
Ryan is all up on my back'cause I'm not dating anyone
Terbiyesizlik ettim. Sevdiğim kadına arka çıkmadım.
I acted like a swine... not standing up for the woman I love.
Yangının benim yüzümden çıkıp çıkmadığı belli değil.
Isn't it still unknown whether I caused the fire?
Kimseyle çıkmadığın için bu konuda konuşacak halin olduğunu düşünmüyorum.
I don't think you have any room to talk since you have practically no dating experience.
Hiçbir şey çıkmadı.
It was all for nothing.
Ama şimdiye kadar bir şey çıkmadı.
But no luck, so far.
Sonuç çıkmadı.
No match.
Sonuç çıkmadı. Bu yüzden, farklı açıdan düşünmeliydim.
Nothing, so I had to think out of the box.
Bir şey çıkmadı.
No luck.
En açık yol daha ortaya çıkmadı.
The clearest path hasn't presented itself yet.
çıkmak 16
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
çıkmama izin ver 18
çıkmak istiyorum 39
çıkmalıyım 20
çıkmaz sokak 24
çıkmayacağım 22
çıkmak mı 17
çıkmama izin ver 18