Çıldırmak üzereyim translate English
129 parallel translation
Çıldırmak üzereyim.
I'm going nuts! I'm gonna die!
Çıldırmak üzereyim.
Don't be afraid of hurting me. I'm going crazy!
Çıldırmak üzereyim.
It's maddening.
Çıldırmak üzereyim.
I'm at my wits'end- -
Birisi, "Sanırım çıldırmak üzereyim." dedi.
One of them said : "I find that first machinist went crazy."
Ben çıldırmak üzereyim.
I'm going crazy.
Çıldırmak üzereyim ama iyiyim.
Going crazy, but I'm fine.
Çıldırmak üzereyim.
I'm going crazy.
Ben de yaklaşık bir aydır Ajax bölgesinde yaşayan... eski bir New York'luyum ve çıldırmak üzereyim.
I'm also an ex-Gothamite, who's been living here in Ajax country for just over a month now, and I'm going crazy.
Hızla içeri daldığım için üzgünüm, ama çıldırmak üzereyim...
I'm sorry to barge in on you, but I am so damn mad...
Gel soytarı çıldırmak üzereyim!
O Fool I shall go mad!
Dokuz haftadır bu lanet yerde çıldırmak üzereyim.
I have lain here for nine weeks, delirious.
Çıldırmak üzereyim.
I was going out of my skin.
Çıldırmak üzereyim.
I'm going out of my mind...
Şu an çıldırmak üzereyim.
Right now I am just freaking out.
Çıldırmak üzereyim, görmüyor musun?
Can't you see, I'm flipping?
Çıldırmak üzereyim.
It's nuts.
Çıldırmak üzereyim.
I'll be a motherfucker.
Stresliyim ve çıldırmak üzereyim!
I'm stressed out and pissed off and I'm getting very mad!
Ve çıldırmak üzereyim.
And I'm about to go crazy.
Çıldırmak üzereyim, saatlerdir yürüyoruz.
This is insane. We've been walking for hours.
İki gündür durmadan konuşuyorsun, artık çıldırmak üzereyim
You've been yakking'for 2 days straight, and I'm gettin'mad enough to- -
Çıldırmak üzereyim.
It's driving me crazy.
Çıldırmak üzereyim.
- I'm gonna lose it. Just get me out of here.
Çıldırmak üzereyim.
Yeah, I'm mad for it.
Biliyorsun çıldırmak üzereyim.
I'm about to go crazy.
Çıldırmak üzereyim.
I'm gonna go nuts.
Çıldırmak üzereyim!
I'm going crazy here!
- Çıldırmak üzereyim.
- I'm freaked out right now- -
Belli ki hiç kimseyim. Çıldırmak üzereyim. Bu da ne?
I'M NOT ANYTHING, APPARENTLY, EXCEPT GOING CRAZY HERE.
Kuzenim iki haftadır burada ve ben çıldırmak üzereyim.
My cousin's been here for two weeks and he's driving me insane.
Çıldırmak üzereyim. Lütfen beni ara.
I am frantic, and I need you to call me, please.
Çıldırmak üzereyim.
I'm freaking out.
Çıldırmak üzereyim.
I am losing my mind.
Telefonlar çalmıyor ve çıldırmak üzereyim.
What do you mean? The phones aren't ringing.
Çıldırmak üzereyim.
I'm going sort of crazy.
Çıldırmak üzereyim.
I'm going crazy. Here.
Ursula, ben de çıldırmak üzereyim.
All summer? I'll go mad, too.
Çıldırmak üzereyim.
Oh, thank God. I'm frantic.
Oh, çıldırmak üzereyim, bayan. Forman.
Oh, I'm so freaked out, Mrs. Forman.
Yarına kadar bekleyemem, çıldırmak üzereyim.
I can't wait till tomorrow, I'm going crazy.
Geçmişi bıraktım, çıldırmak üzereyim.
I leave'em all Behind, round the Bend
- Çıldırmak üzereyim!
- I'm swingin'wild, Francine!
Çıldırmak üzereyim.
I'm going nuts.
Natalie, bak, Şu anda çıldırmak üzereyim.
Natalie, look, it's kind of crazy right now.
- Sandy, çıldırmak üzereyim.
- Sandy, I'm going crazy.
- Acele et, burada çıldırmak üzereyim.
I'm freaking out right now.
Çıldırmak üzereyim.
I am going to freak out.
Çıldırmak üzereyim.
- I'm getting freaked out.
Danny'siz sadece bir kaç saat geçirdim, ama şimdiden çıldırmak üzereyim.
It's only been a few hours without day, and I'm already starting to freak out.
Çıldırmak üzereyim.
This is going to drive me insane!