Öfke translate English
4,515 parallel translation
Ben de öfke sorunu var, anlıyor musunuz?
I got anger issues, you know?
Yani, üç itirafçının hepsinin de hayatlarında problemleri var. Alkolizm, öfke kontrolü, kendine güvensizlik gibi. Bütün bunlar S.U.E'nün tedavi kapsamına giriyor.
So, all three of our confessors have had problems in their lives... alcoholism, anger management, assertiveness issues... all things that they could've gone through E.H.I. to treat.
Babasinin öfke sorunu vardi. Siddete çok egilimliydi..
His father had a fiery temper, resorted to violence when he blew his top.
Yüksek ateş, hafıza kaybı, psikoz kaynaklı öfke.
High fever, memory loss, psychotic rage.
Ben öfke yönetimi, Dawn gitmiyorum.
I'm not going to anger management, Dawn.
Ben öfke sorunları yok çünkü.
Because I do not have anger issues.
Gavin, öfke sorunları var.
Gavin, I have anger issues.
Nasıl büyük bir siyah kuş hakkında öfke çırpınan edilir göğüs ve nefes alamaz.
How about a big black bird of anger is fluttering in your chest and you can't breathe.
Ben öldürme arzusu duyan öfke ve dürtüyüm. "
I'm only anger, and the urge to kill becomes a need. "
Eskiden de öfke nöbetleri geçirirdi ama...
Yeah, you know, he used to have these really bad tantrums...
Tyler, bak. Bilmişlik taslamak istemem ama senin gibi öfke sorunları yaşayan birinin dolunay bu kadar yakınken içmesi doğru mu sence?
Yeah, Tyler, not to play chaperone here, but are you sure somebody with your anger issues should be drinking at all this close to a full moon?
Sonra hepsi bitti. İçimde kalan tek şey öfke oldu.
And all that's left inside of me is rage.
Nefret ettiğin bir şey gördüğünde tüm vasıfların daha güçlü parıldıyor ve o öfke harekete geçmeni sağlıyor.
All the good in you burns brighter when you see something you despise and that rage drives you to act.
Ama o, onu reddetti kaçtı, o kıskanç bir öfke onu öldürdü.
But she rejected him, fled, he killed her in a jealous rage.
protestolar, öfke.
The protests, the anger.
Tahmin edebileceğinden de fazla öfke.
More rage than you can possibly imagine.
Şu anda bize gereken şey tam da bu tarz bir öfke.
That kind of rage is exactly what we're gonna need.
İki kişi arasında var olan o yüzde 80'lik şey sonradan oluşur ve arada kalan her şey gerçektir ve idealleştirme ya da öfke ya da her neyse, önemli olan bu aradaki şeydir, ve bu şeyin doğasında vardır,
I think that 80 % of what exists between two people is sort of put on and everything else in between is what's real, and idealization or anger or whatever it is, it's the thing in between, that thing that is absolutely inherent,
Daha çok öfke olur sanmıştım.
I thought there would be more outrage.
Görünüşe göre, Lycek'in bazı öfke kontrolü sorunları varmış.
It looks like Lycek has some anger-management issues.
Şu an öfke terapistiyim ve sen de rahip gibi giyinen birisin.
I'm an anger management therapist now and you're a guy who dresses like a priest.
Molly bunlar da öfke terapi grubum.
Molly, this is my anger management group.
Bu öfke nöbetini kimden aldığımı artık anlıyorum.
And I know now where that darkness comes from.
İçimde bir sürü öfke var.
I got a lot of rage in me.
Eğer o yangına, içinde bu kadar çok öfke varken girmeseydi belki oradan geri çıkacaktı.
If he hadn't walked into that fire carrying so much anger, he just might have walked back out again.
Güçlü negatif duygularla tetikleniyor. Korku, öfke, nefret gibi.
It's fired up by powerful negative emotions, like fear, rage, anger, hate.
Bu öfke hayatın boyunca peşini bırakmayacak gibi birader.
Oh, you're hanging on to that anger for dear life, compadre.
Öfke var.
It is rage.
Birisinde baygınlık yaratabilirken başkasında bunun yerine öfke yapabilir.
Where senselessness might be brought out in one, and rage instead might be borne in another.
Senin sahne yönetiminle başa çıkmak çıkmak için öfke kontrolüne ihtiyacım var.
I need rage management to cope with your stage management.
Öfke ile doldum, öfke ile!
Fueled by anger, by rage!
Öfke bir yakıttır hızlı bir şekilde yakar.
[Grunts] - Rage is a fuel that burns quickly.
- Sanırım inkar ve öfke aşamalarını geçtim.
I think I've moved through denial and anger.
Öfke ve suç.
Anger and guilt.
.. farklı evrelerden geçtim. Red, sinir, öfke, daha fazla öfke.
I went through the five stages of grief... denial, anger, rage, more anger.
Öfke Tanrısı'na.
The God of Anger.
Şüpheli bayan suçlular için alışılmamış olan tecavüz ediyor ve işkence yapıyor ama bu yıllar boyu öfke birbiri üzerine katlanınca görülür.
The unsub is exhibiting a level of sexual assault and torture which is normally atypical for female offenders, but it is seen when there's been years and years of built-up rage and anger.
Tartışmak istediğim bir öfke sorunum var Charlie.
I'm having an anger problem I'd like to discuss, Charlie. Well, shoot, Wayne.
Toplantıya gelmemiş olmasına rağmen dışlanmış hissediyor ve öfke nöbetlerine giriyor.
Even though he didn't show up to the meeting, he's feeling left out and throwing a hissy fit.
Bir dahaki sefere bana karşı dört yaşındaki bir çocuğun öfke nöbetleri geçirmesi gibi davranırsan senden kurtulan ben olurum.
So the next time you go stomping around like a four-year-old throwing tantrums with me, I'll be the one getting rid of you.
Evet, sadece biraz öfke kalıntıları var.
Yeah, I'm just--I'm feeling some residual anger.
- Hayır, incindin ve öfke o incinmeyi örtüyor ancak bunu bilmediğini biliyorum.
- No, you're hurt, and the anger covers the hurt, but I knew you didn't know that.
Hadi lan, ona karşı bütün öfke ve dargınlığını alıp bunları Theresa'yla olan ilişkinin de bitmesine sebep olan bir bağlanma sorununa çevirdin.
Bullshit You took all your anger and resentment for him, and you turn'em into a mess of commitment problems that is screwing up your deal with Theresa. - Stop.
Öfke terapisinde şunları yaparsanız da mermiyi yersiniz. Girişi kapatırsanız, faturayı geç öderseniz veya seans sırasında uyursanız.
In Nerf therapy, you also get shot if you block the driveway or are late on your bill or fall asleep during session.
Öfke kontrolü terapistiyim ve cinsellik üzerine bir çalışma yürütüyorum.
I'm an anger management therapist and I also run a sex study.
Kocamla ben her türlü öfke nöbetine aşinayız. Çocuğun güvenini kazanmak için bu ayrı bir şans.
My husband and I figure every tantrum is just another chance to earn a child's trust.
Sabır ve hoşgörünün, öfke ve sabırsızlıktan daha çok tercih edildiğini öğrendim.
I've learned that patience and forbearance are much preferred to anger and rash action.
Sean, öfke terapisi yapıyoruz şu an.
Sean, this is anger therapy.
Çıkanlar için öfke kliniği gibi bir şey neden olmaz?
Why isn't there some sort of an anger clinic for guys getting out?
Bay Öfke Kontrolü sağ olsun şu an kulenin içinde sayısız dengesiz parçacık dolaşmakta.
( rumbling ) thanks to mr. Anger management... ( grunts ) We have an unknown number of unstable particles loose in the tower.
Açlığın yarattığı öfke yayılırken ülkedeki tansiyon da yükseliyordu.
As the anger and starvation spread, tensions rise throughout the country.