Ölürsünüz translate English
733 parallel translation
Bekleyin. Üşüteceksiniz. Donup ölürsünüz.
You'll catch cold like that.
Ona gelecekten haber vermesine izin vermeyin, aksi halde ölürsünüz.
Never allow him to tell your fortune... or you're dead... "
Doğarsınız, bir avuç pirinç yiyip hayatınızı yaşarsınız ve ölürsünüz.
Youre born, eat some rice, and you die.
Sen pişir şimdi, çok yakında ölürsünüz.
You cook now, you die pretty soon.
Hatta gerekirse ölürsünüz.
You even die for them.
Hareket ederseniz ölürsünüz.
One move and you're dead.
Ben olmadan siz burada iki sefil sıçan gibi ölürsünüz.
Without me, you two would die here more miserable than rats.
"Teslim olun, yoksa ölürsünüz" diyor.
"Surrender or be killed," he says.
Yapmazsanız, ölürsünüz.
If you don't, you'll be dead.
Onun gibi büyük acılar içinde ölürsünüz.
You will die in agony as he did.
Belki gülmekten ölürsünüz diye düşündük.
We hope you'll laugh yourselves to death.
Ölürsünüz.
You would die.
Can sıkıntısından ölürsünüz.
You'll die of boredom over there.
Herhangi birşey yapmaya kalkışırsanız, İkiniz de ölürsünüz, Anladınız mı?
You try anything. you'll both be dead. do you understand?
Aksi takdirde bebek de sen de ölürsünüz.
Otherwise it will die and you with it.
Beni öldürürseniz siz de ölürsünüz!
You kill me, you'll die!
Ben öldüğümde, siz de ölürsünüz, ve bu dünyadaki herkes çünkü bu dünya gerçekten yok.
When i die, you die, and everybody in this world dies because this world does not exist.
Kımıldarsanız ölürsünüz.
One move and you're dead
Ama hepiniz ölürsünüz.
But you will all die.
Yüz adım gitmeden ölürsünüz.
You'd be dead a hundred yards in.
Eğer bağırırsam hepiniz ölürsünüz.
If I scream you will all die.
Gitmeyi reddediyorsanız, burada ölürsünüz.
If you refuse to go, then... die here.
Zatürreeden ölürsünüz yoksa.
You'll catch your death of pneumonia, you will.
O ilaç olmazsa ölürsünüz.
Without it, you will die.
Majesteleri unutmayın, küçük bir hatada ölürsünüz.
Your Highness, remember one slip and you're dead.
Dibe vurmadan ölürsünüz.
You'll be dead before you hit the bottom.
Özgür yaşamak için savaşabilirsiniz ya da ölürsünüz.
Don't back down unless you're afraid. We may be killed.
Ölürsünüz.
He'll have you killed.
abla... durun, ben... acırsanız, ölürsünüz konuşursan, ölürsün
Sister... Stop it, I'll... If you don't comply you'll all die one more word and I'll kill you
Bir komutumla hepiniz ölürsünüz.
You're all dead men if I want.
- Yapamazlarsa, hain olarak ölürsünüz.
You realize that if they fail, you'll be shot as a traitor.
Burayı terk edin... yoksa hepiniz ölürsünüz.
Leave this place or you will all die!
Arabayı havaya uçurursanız, siz de ölürsünüz.
You blow up the wagon, you die.
Burada hastalanırsanız, ölürsünüz.
If you fall ill here, you'll die.
Nefret etmekten vazgeçmezseniz ikiniz de ölürsünüz.
You both must end up dead if you don't stop hating.
Kalırsak ölürsünüz.
You'll be killed if we stay.
Bir adım daha atarsanız, ölürsünüz!
One more step and I'll kill you all
Süre bitince... ya teslim olursunuz ya da ölürsünüz.
At the end of that time... you must either surrender or die.
Hepiniz ölürsünüz inşallah! Hepiniz! Hepiniz!
I wish all of you dead so I'd be rid of you all.
Kara İblisi göremeden... Girişteki tuzaklarda ölürsünüz
There are three obstacles to pass, before you can see Black Demon.
Su o kadar soğuk ki donarak ölürsünüz.
The water's so cold you'll freeze to death.
- İlk gün bitmeden ölürsünüz.
You'll all die the first day out.
İki gün sonra geleceğiz yeniden, o zamana kadar ölürsünüz.
It'd be two days before we got back. You'd die.
Eğer bir şey anlatırsanız bir hafta içinde ölürsünüz.
If any of you say anything, then you'll be dead within a week.
Şaklabanlık yaparsanız, ölürsünüz!
No funny faces or you're dead.
O zamana kadar ölürsünüz.
You'd have bled to death by then.
Kusarak ölürsünüz -
You end up vomiting excre -
Umarım ki çatıya yıldırım düşer de hepiniz ölürsünüz.
It's a wonder a bolt of lightning don't come through the ceiling and strike you all dead.
Numara yok... Daha yere düşmeden, ölürsünüz.
No ideas - you'll both be dead before you hit the ground.
Bize karşı gelirseniz, ölürsünüz!
You'll only die if you go against the Japanese army.
Burada kalırsanız, ölürsünüz!
If you stay here, you'll die!