200 dolar translate Spanish
2,361 parallel translation
- Burada 200 dolar mı var?
- ¡ Deben ser como 200 dólares!
Zorunda kalırsak kullanabileceğimiz 200 dolarımız var.
200 dólares, que nos servirían mucho.
Eğer dava kabul edilirse önce 200 dolar falan geçiyor eline.
Primero te da dos gambas por el dato... y si el caso es bueno,
Demem o ki verecek 200 doları yoktu.
Que yo sepa, no tenía 200 para darle.
Siktir lan. 200 dolar ve bir torba esrarla apartmanımda takılan bir fahişeyi ayarlayabilirim.
Mierda, por 200 dólares y una bolsa de hierba. Puedo contratar a ese vagabundo que vive en mi edificio
Sana 200 dolar veririm.
Te daré $ 200.
Onlara durduk yere 200 dolar ödeme, adamım.
Promete no meterte en problemas, amigo.
200 dolar olması sevindi.
Él estaba encantado de tener $ 200.
Jenkins de "200 dolar verirseniz, tüm kavanozu yer bitiririm." dedi.
Así que Jenkins dice : "200 pavos a que me como el bote entero."
Biz de 200 doları verdik.
Así que le dimos 200 pavos a Jenkins...
Sadece ayda 1200 dolar yılda 15 bin dolar eder.
Es que 1.200 $ al mes son 15.000 $ al año.
- 200 dolar, değil mi?
- 200 dólares, ¿ correcto?
Ben para kazanıyorum. Doğu New Orleans sokaklarından kaldırdığım her bir kamyon moloz için 200 dolar alıyorum.
200 dólares por cada carga de camión que limpio de las calles del este de Nueva Orleans.
Ne diyeceğim, beni alt et, bende sana 200 dolarını geri vereyim.
Te diré una cosa. Si me ganas te devuelvo los 200 pavos.
Bugün 3.200 doların yoksa yarın da olmayacaktır.
Si no tienes 3.200 $ hoy, no vas a tenerlos mañana.
Sadece 200 dolarım var.
Bueno Todo lo que tengo 200.
200 dolar mı?
¿ 200?
3.200 dolar, barın kirası.
3.200 $ en metálico, ¿ la renta para el bar?
Lux bu sabah gelip bana 3.200 dolar verdi.
Lux... pasó y me dio los 3.200 $ esta mañana.
Ons başına 1200 dolar, hiç de fena değil
A 1.200 dólares la onza, es difícil no serlo.
Bilmiyorum- - cüzdanımda ne varsa- - 200 dolar.
No lo sé... lo que había en mi bolsillo... $ 200.
Lynn Stecker Mason Ward'a 200 dolar vermişti.
Lynn Stecker le dio a Mason Ward $ 200.
Bu ayki cep telefonu faturan 200 doların üstünde gelmiş.
La factura de tu celular ha sido de más de 200 dólares este mes.
- Basketbol bahsinde 200 dolar kazandım aslanım.
Acabo de ganar $ 200 en una apuesta de básquetbol. ¿ Qué hacemos?
Ona geçen sen 1200 dolar vermiştim. Senin için 300 dolar.
Lo compré el año pasado por 1.200, tú te lo puedes llevar por 300.
Ben de yatıracağım. Bak. 2200 dolar.
Mira, 2.200 dólares, es lo que me juego.
Liman manzaralı dairelerin fiyatı 30.000 HK dolarını bulmakta.
Los apartamentos con vistas a la bahía pueden alcanzar los HK $ 30,000 ( US $ 3,200 ) Por pie cuadrado ( 0.3048 m2 ).
Onun birkaç videosu var, ve TV de küfretmenin cezası 200.000 dolar.
Ella tiene varios videos, y la multa es de $ 200.000, si maldice en la televisión.
- 200 bin dolar.
- 200.000 dólares.
Evet, sanırım Caprina'nın demeye çalıştığı şey, eninde sonunda 200 bin dolar gerekecek ama şimdilik 50 bin yeter.
Sí, creo que a lo que se refiere Caprina es qué, tarde o temprano, necesitaremos 200,000 dólares, Pero por ahora, 50,000 estará bien.
Uyuşturucu ve silah yoktu. 20'liklerden oluşan birkaç yüz dolar vardı.
No drogas, no armas. llevaba 200 dólares en billetes de 20.
200 bin dolar, öyle mi?
¿ Doscientos mil dólares?
Dışlanmış olduğu Amerika'da yaşanmış karanlık bir olay. Ve tazminat olarak ödemesi gereken 200 bin dolar kan parası.
Algo turbio en América, donde estaba condenado al ostracismo y doscientos mil dólares de dinero ensangrentado que debía devolver.
Bu Samuel Ratchett değil. Bu şahıs Lanfranco Cassetti. Bir çocuğu, ailesinin New York, Long Island'daki evinden kaçırmış ve 200 bin dolar fidye istemişti.
Él no es Samuel Ratchett, es Gianfranco Cassetti, quien por $ 200,000 raptó tan brutalmente... de la casa de sus padres en Long Island, Nueva York, a la jovencita...
1200 dolar.
$ 1.200 por la prisa.
Döndüğünde nakit 200 bin dolar borç almış.
Cuando volvió, pidió un préstamo de 200.000 dólares en efectivo.
Bana 200 dolar borçlusun!
- ¿ Sí?
Sen bana jürinin 200 bin dolar istediğini söylemedin mi?
No me dijiste que el jurado pedía $ 200,000?
200 bin dolar. Birkaç milyara erişmek için.
¿ 200 mil para tener acceso a 2 mil de millones de dólares?
Dedektifler burası güvenli kasamız, halka kapalıdır, Burada 200 milyar doların üzerinde değeri olan altın var.
Detectives, esta es una cámara de seguridad cerrada al público que almacena mas de 200 millones de dólares.
Bu parkın yapılması için 200.000 dolar kopardı. Burası onun sayesinde var.
Consiguió que pusieran 200.000 dolares para construir este pequeño parque.
200.000 dolar.?
¿ 200.000 dólares?
Günlük 200.000 dolar.
Es decir, ¿ 200,000 por un día de trabajo?
Sadece Jasper'a fazla fatura kesilmemiş Jo Reynolds da sözleşmesinde 200.000 yazarken 20.000 dolar almış.
Pero me di cuenta de que no sólo a Jasper le facturaron de más, sino que a Jo Reynolds le pagaron 20,000 cuando el precio de salida estaba en 200000 dólares.
Petrol şirketleri onlara 200 milyon dolar ödüyor. Anlayacağınız deli bir şey.
Las compañías de petróleo pagan 200 millones de dólares semanales.
Banka bize iki yüz bini ödedikten sonra İki yüz bin dolar kar'la gideceğiz.
Después de pagar al banco 200.000 nos quedará una ganancia de 200.000 dólares.
Patron, Amca Tapınak Önü bahisçisinde 200 bin dolar kaybetti.
Jefe El Tío le debe $ 200.000 a los de La Puerta del Templo.
200.000 dolar ve hafif esrar konusu.
200 mil dólares y el vago olor a marihuana.
200 bin dolar?
¿ 20 mil dólares?
200,000 dolar - 200-
20 mil dólares. 20 mil...
Para büyük. 200 milyon dolar.
Es un gran día de pago : $ 200 millones