Almanya translate Spanish
5,721 parallel translation
Ben bunun gayet iyi olduğunu düşündüm, Wei Ling Soo olduğunu sayarsak, ve daha yeni Almanya'daydın.
Creo que estuvo bastante bien, considerando que eres Wei Ling Soo y acabas de estar en Alemania.
Adam Almanya'da.
Está en Alemania.
- Burası Almanya kameraları sevmeyiz.
No es como en Inglaterra.
Ama, sadece Almanya'da var ve daha kibarlar.
Bath, Solo en Alemania y más distinguida
Evet, eğer düşünürsen Leipzig, Almanya'daki Max Planck, Bilişsel bilimler ve insan beyni Enstitüsü, için bir yıllık burs.
Bueno, si consideras una beca anual en el Instituto Max Planck para Ciencias Cognitivas y Neurociencas en Leipzig, Alemania,
Bazıları Almanya'ya karşı bir savaştan bahsediyor.
Algunos argumentan que incitaría a la guerra con los alemanes..
Almanya'nın bir savaş başlatacağına dair büyük şüphelerimiz bulunmaktadır.
Y también dudamos fuertemente que el Bundesbank comenzará una guerra.
Almanya mı demek istedin?
¿ Te refieres en Alemania?
Büyükbabam Almanya'da 25 görevde bulunmuş, bir düzine Nazi üssünü havaya uçurmuş.
Mi abuelo... voló en 25 misiones sobre Alemania. Explotó una docena de instalaciones nazis.
Almanya'dansın demek?
¿ Así que eres de Alemania?
Almanya'dan evet.
De Alemania, sí.
Daha önce Almanya'ya gitmiş miydin?
¿ Has estado en Alemania antes?
Bu işi Almanya'da öğrendim.
Aprendí esto en Alemania.
Evet, uçak alev aldığında, Almanya'ya uçuyormuş.
Sí, estaba volando sobre Alemania cuando fue atacado.
Doğum yeri Friedrich. Öğrenim gördüğün yer Almanya. Bölümü birincilikle bitirdin.
Naciste en Friedrich estudiaste en alemania te graduaste como la mejor investigadora del año en el centro europeo de crimen informático de Hague
Almanya Ordusu'na yapılan siber saldırılarda da aynı hacker'ların perde arkasında olduğunu öğrendik.
Encontramos involucrados a los mismos hackers que están relacionados con el ataque a los servidores del ejercito.
Theo'nun babası Almanya'ya döndü ve Annabelle'in babası hâlâ Los Angeles'ta.
El de Theo volvió a Alemania y el de Annabelle esta todavía en Los Ángeles.
Almanya'dan Ilde ben.
Ilde, de Alemania.
Nerdeyiz, Almanya mı?
¿ QUÉ ES ESTO, ALEMANIA?
Suikastçıların lideri Charles Gallagher'a Kraliçe Anne'in öldürülmesinin kanıtlanması durumunda Almanya'ya güvenli geçiş için yazılmış bir not.
Una nota prometiendo al líder de los asesinos, Charles Gallagher, un salvoconducto a Alemania, a cambio de la muerte de la reina Ana.
Ya parali asker Gallagher'a Almanya'ya güvenli geçis sözü veren adina mektubu?
Bueno, ¿ qué hay de la carta a su nombre prometiendo al mercenario Gallagher un salvoconducto hasta Alemania?
Almanya, Fransa'ya savaş ilan etti ve Belçika'yı istila etti.
Alemania ha declarado la guerra a Francia e invadió Bélgica.
- Almanya'daki tedarikçilerinizle bağı koparıyorsunuz değil mi? - Evet
- Está retirando sus productos alemanes, ¿ verdad?
Ama Almanya'da bir gezi İngiltere'de nasıl görünecek?
Pero.. ¿ Qué impresión podría dar un viaje a Alemania al público británico?
- Ve yakın zamanda Almanya'da olduğuna inanıyorum.
- También creo que ha estado en Alemania recientemente.
Almanya mı?
¿ Alemania?
Evet almanya.
Sí. Alemania.
Muhtemelen Almanya'ya dönmüştür. Bildiğim bu. - Almanya mı?
Seguramente volvió a Alemania, por lo que yo sé.
Almanya'yla bir bağlantım olduğunu düşünüyorlar.
Creen que tengo una conexión con Alemania.
Valerie Maurel'i arıyordu Almanya'ya da bu yüzden gitti.
Ha estado buscando a Valerie Maurel, razón por la que se fue a Alemania.
Görünüşe bakılırsa Almanya'da.
Por lo que parece, está en Alemania.
- Almanya mı?
- ¿ Alemania?
- Almanya'ya.
- Alemania.
Almanya'da olduğunu itiraf etti.
Ha admitido que estuvo en Alemania.
Şu anda Almanya'da olduğuna dair söylentiler mevcut.
Hay rumores que dicen que está viajando hacia Alemania.
Bu tamamen saçmalık. Almanya mı?
¡ Pero eso es una tontería!
Almanya'da ne yapıyordunuz Bay Selfridge?
¿ Qué estaba haciendo en Alemania, Sr. Selfridge?
Neden bana Almanya'ya gittiğini söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste que te ibas a Alemania?
Bir de sizi iş için Almanya'da olduğunuza dair söylentiler var.
Después estaba ese rumor de que usted estaba en Alemania por negocios.
- Almanya'daydım.
- Estaba en Alemania.
Almanya seyahati inanılmaz heyecanlı mıymış?
¿ Ha sido su viaje a Alemania increíblemente emocionante?
1895 yazında, Einstein'ın babasının Almanya'daki işi başarısız olmuş ve ailesi buraya, Kuzey İtalya'ya taşınmıştı.
Verano de 1895, el negocio del padre de Einstein en Alemania había fracasado y la familia se mudó aquí, al norte de Italia.
Köpeğinize Almanya'nın en büyük bestecisinin adını mı verdiniz?
¿ Le puso a su perro el nombre del mejor compositor de Alemania?
- Hem Amerikalılar Almanya'ya yürüyor.
Y los americanos seguirán directamente hacia Alemania.
Yakın zamanda Almanya'da olmayacaklardır.
No van a llegar tan pronto a Alemania.
General Leclerc sadece iki koşulla Almanya ve sizin için onurlu bir teslimiyet sözü veriyor.
El general Leclerc le ofrece una rendición honorable, para Ud. y para Alemania. Solo pone dos condiciones :
Fransa ve Almanya arasındaki ilişkilerle hiç mi ilgilenmiyorsunuz?
¿ No le preocupan las relaciones entre Francia y Alemania?
- Almanya savaşı kaybetti ve siz de kaybettiniz.
Alemania perdió la guerra y usted la perdió con ella.
Er ya da geç müttefik kuvvetleri Almanya'ya ulaşır.
Tarde o temprano los Aliados llegarán a Alemania. ¿ Y cuándo lleguen?
Müttefik kuvvetlerin Almanya'ya saldırmasını birkaç hafta ertelediğiniz için mi?
Para retrasar por unas semanas la llegada de los Aliados a Alemania.
Paris'i sadece güzelliği ya da içinde yaşayan insanlar için değil kendiniz, askerleriniz ve Almanya için koruyun!
Si no es por la belleza de París o por su población, hágalo por sus soldados, por Alemania.