Amerikalı translate Spanish
14,259 parallel translation
Amerikalı mı?
¿ Americano?
- Kız ve o iki Amerikalı ne olacak?
- ¿ Y la chica y los americanos?
Amerikalı geldi.
El americano.
Amerikalıların o kızı bulmasına engel olmalıyız.
Debemos evitar que los americanos encuentren a la chica.
Hâli hazırda teşkilatta çalışan bir ajanım. - Şu diğer Amerikalı mı?
Actualmente en poder de uno de mis agentes.
O Amerikalı burada.
Es el americano.
Peki ya Amerikalı bombacı?
¿ Y el terrorista americano?
Ben de Amerikalılar arabalardan anlar diye düşündüm.
Sé que los estadounidenses son muy buenos con los autos...
Biz Amerikalılar başka şeylerde de çok iyiyiz.
Los estadounidenses somos buenos para muchas cosas.
Umarım öyledir yani. O kadar tatlı ki! Kız arkadaşım Amerikalı ama çocuğumuzun İngiliz aksanına sahip olması için deliriyor.
Y tu abuela no me dejó ver Beth nunca más después de que quedara embarazada.
- Babam Amerikalı.
- Es estadounidense.
Acaba otelinizde kalan Amerikalı biri var mı?
Me preguntaba si allí se estaba quedando un americano.
Yorgun olmadığımda, Amerikalılarla kahrolası bir silahlanma yarışında oluyorum.
Y en plena carrera armamentística, ¿ cuándo no lo estoy?
Amerikalıyım.
De Estados Unidos.
Gerçek, aynı sırları kaçırmaya çalışırken, boynunun 10 yıl boyunca her gün risk altında olmasıdır. Alexander'ın Amerikalılara teslim olması gibi. Tek seferde!
La verdad es que arriesgué la vida todos los días durante diez años pasando los mismos secretos que les dio Alexander de una vez.
Amerikalılar hesabına çalışıyorum.
Trabajo para los americanos.
Kimi yakaladılar, Amerikalılar neden kaçmasına yardım etmedi?
A quien hayan cogido, ¿ no le ayudarán a escapar los americanos?
Söylemeliyim, asla... Ben Amerikalı olmaktan asla gurur duymadım. Bravo'nun çekim görüntüsünü harekete geçirdiğimde.
Tengo que admitir que yo nunca... nunca había estado más orgulloso de ser americano... que cuando vi ese video de Bravo en acción.
Sence ben Amerikalılarla tabancayla savaşacağım mı?
"¿ Cree que voy a atacarlos con eso?".
Sen gerçek Amerikalı kahramanlarsın.
Son verdaderos héroes norteamericanos.
Amerikalı.
Estadounidense.
Amerikalı.
Es estadounidense.
Sen Amerikalısın.
Oiga, ¿ eres estadounidense?
Siz Amerikalılar araba tamirinden anlarsınız, değil mi?
Todos los yanquis saben arreglar autos, ¿ no?
Fakat Amerikalılarla birlikte hâlâ bize yararlı olabilir.
Pero aún puede sernos útil con los estadounidenses.
Amerikalılar hiçbir şeyi umursamaz.
A los estadounidenses todo Es da igual.
Sen gazeteciyi ailenin evine çağırıyorsun ve sonra Amerikalı...
Invitas a unos periodistas a La casa de tu familia, y luego el estadounidense...
Çinli yetkililerin olayın tümünü dile getirmemesinin kaygısıyla Amerikalı yetkililer ABD'ye tüm giriş noktalarını sıkı incelemeden geçiriyor.
Con la inquietud de que las autoridades chinas podrían no contar toda la historia, los funcionarios estadounidenses estrechan monitoreos en todos los puntos de entrada a los Estados Unidos.
Bununla beraber, Amerikalı yetkililer teyakkuzda.
Los funcionarios estadounidenses están en alerta.
Günaydın kaptan Stanaforth. Ben Wilson. Bilim programlarında okuyan Amerikalı gençler için öğrenci soru cevap etkinliğini başlatacağım.
Buenos días Capitán Stanaforth, soy la señora Wilson, y monitorearé para Estudiantes Q y... la Juventud Americana en el Programa de Ciencias.
Amerikalı tüketiciler için, yeni model gerçekçi seks robotlarının... ikincil sınamalarına başlanıldı.
Mientras prueban una línea de robots sexuales realistas para consumidores americanos.
Sıradan bir Amerikalı olmaktan çok daha iyi.
Es mejor que sólo estadounidenses viejos. Déjame en paz.
Kuşkusuz Glen McReynolds'tır, tüm Amerikalıların anası.
Sin duda fue Glen McReynolds, mejor jugador residente.
Anlaşılan Superman artık onu Amerikalı olarak kabul etmemizi istemiyor.
Al parecer, Superman ya no quiere que lo veamos como estadounidense.
20 Amerikalı için, seni görmemiş.
Por 20 dólares, no te vio.
- Amerikalı mısın? - Evet.
- ¿ Estadounidense?
Hem Amerikalılar inanabilecekleri bir davaya bayılır.
Y los estadounidenses aman una causa.
Amerikalılardansa benim olmam daha iyi.
Mejor yo que los americanos.
"Bertrand Zobrist Amerikalı milyarder." Çok hoş olmalı.
"Bertrand Zobrist multimillonario americano". Qué maravilla.
En soylu Amerikalılarda bile kibarlık bulmak zor olsa da onun tavırlarında bir canlılık var. Hatta çok ahenkli buluyorum.
Aunque hasta los estadounidenses más educados no suenan muy elegantes ella tiene una frescura en sus modales que me parece bastante vigorizante.
Amerikalılar millet olarak ne kadar nankör olduklarını yine gösterdiler.
Los estadounidenses han demostrado ser una nación de ingratos.
Amerikalılardan beklenen acayiplikleri hiç yok, çok içten ve samimi.
No tiene el encanto que uno espera de los estadounidenses pero sí su franqueza.
Amerikalı dostlarımız Gizlilik Mevzuatı'nı ihlal ederek hepimizi açığa çıkma tehlikesiyle karşı karşıya getirmiştir.
Nuestros amigos estadounidenses han permitido una infracción... del Estatuto del Secreto que amenaza con dejarnos en descubierto.
Dedi ki tüm Amerikalılar adına...
Él dijo, "gracias en nombre... de la nación americana".
Amerikalılar, Avrupalılar... - Evet.
- Los norteamericanos, los europeos...
MSF için çalışan 20 yaşındaki bir Kuzey Amerikalı pilot, Saldırı sırasında bir okuldan çıkan boşanmış kadınlar ve çocuklar.
Un piloto norteamericano de 20 años que trabajaba para la MSF, evacuaba mujeres y niños de una escuela durante los ataques.
Peki bu Amerikalılar şimdiye kadar hangi özel isteklerde bulundu?
¿ Qué peticiones espaciales ha solicitado el circo yanqui?
Bu okulu Amerikalı yapan tek şey eskiden İngiliz olması.
Lo único americano de esto, es que antes fue británico.
Hatta o Jim Crow kanunlarını bize öven ikiyüzlü Amerikalılar'ın bile!
Incluso los hipócritas estadounidenses con sus leyes racistas nos llevan la delantera.
Bizim çok paramız yok ve Amerikalılar da pek tatil yapmıyorlar.
No tenemos mucho dinero y los norteamericanos no tenemos muchos días de vacaciones.
Bizi atamazsınız, Amerikalı'yız biz.
¡ No nos pueden echar! ¡ Somos americanos!