Anasını s translate Spanish
310 parallel translation
Vay anasını sayın seyirciler, üçüncü sırada yer alan Kowalski bu!
Dios mío, es el número tres, Kowalski.
Anasını s.. tiğim.
El muy cabrón...
Anasını s.ktiklerim, bırakın ulan!
- Mierda! Mi ropa.
Hoşçakal, anasını s * ktiğimin!
¡ Adiós, hijo de puta!
Anasını s.ttiğim!
¡ Di "Aah," hijo de puta!
Bu anasını siktiğimin çantasına sıçacağım.
Me voy a cagar en el bolso de la madre de ese hijo de puta.
Tanrım! Bu anasını s.ktiğimin şeyi tam bir bomba.
Ese tipo es el mejor.
O ilaçları alıp götlerine soksalardı keşke anasını s.ktiklerim.
Se las podrían meter por el culo, por lo que me concierne.
- Burda ne olmuş anasını s.keyim?
- ¿ Qué mierda pasa aquí?
- Anasını s.ktiğim eroini nerede lan? !
- ¿ Dónde está mi maldita droga?
Anasını s.ktiğim malı nerede?
- ¿ Dónde está mi droga?
Al anasını s.ktiğim kıyafetlerini de!
¡ Toma tu maldita ropa!
Anasını s.ktiğim kapısını adam gibi kapat!
¡ No golpees la puta puerta!
Sen bir Chiricahua savaşçısının anasısın.
Ahora eres la madre de un guerrero Chiricahua.
Anasının gözü. Dediğini yapacakmışım.
¿ Que yo haré lo que usted diga?
İnsanlıktan nasibimi almayayım diye tabiat anayı rüşvetle ayarttı kolumu kurumuş bir fidan gibi çarpıtması sırtıma dalga geçilecek iğrenç bir kambur yüklemesi bir bacağımı uzun, diğerini kısa yaratması bedenimi bir karmaşa, anasını hiç andırmayan, biçimsiz bir et yığını hâline sokması için!
Y para no juzgarme con sus indulgentes leyes corrompió a la frágil naturaleza con algún soborno. Para retorcer mi brazo como un sarmiento seco, para apilar una montaña formidable en mi espalda, para dar forma a mis piernas con desigual tamaño, para desproporcionarme en cualquier parte, como un caos, o un osezno deforme que en nada a su madre se asemeja.
Vay anasını, burada çok uzun süre kalmış olmalıyım.
Caray, debo llevar aquí mucho tiempo.
Osan, hala genç biri olsan da 2 çocuk anasısın.
Osan, incluso siendo joven, eres madre de dos niños.
Vay anasını. Ben barış için kokarca yetiştiriyorum.
Yo crío mofetas por la paz.
Sen dünyadaki tüm şehirlerin ve bölgelerin... en güzel anasısın. Beni sevmiyor musun?
¿ No me amas?
Yarın bu şımarık kasabanın anasını ağlatacağız.
Mañana haremos llorar a esta maldita ciudad yanqui.
Satmışım anasını. 8 yıI hapis.
¡ Qué diablos! ¡ 8 años en la trena!
İnsanın belini büken, anasını ağlatan, canına okuyan bu yarışın... nesi bu kadar önemli?
¿ Qué tiene esta maldita carrera penosa, agotadora y criminal... que sea tan importante?
Vay anasını, şaka ediyor olmalısın!
¡ Por Dios, debe estar bromeando!
Vay anasını, siz arkadaşlar böyle çalışıyorsunuz. Olağanüstü.
La forma en la que operan es fantástica.
O, İmparator'un karısı ve onun çocuklarının anası.
Es la esposa del Emperador y la madre de sus hijos.
Vay anasını, gariptir ki, o konuda hiç kimsenin önceden bilgisi bulunmuyordu. ne evin bakıcısının, ne de hizmetçilerin.
Es curioso porque nadie lo sabía... ni el ama de llaves, ni sirvientes.
Anasız, fare suratlı, şerefsiz Riccamonza şehirde dolaşıp herkese bana nasıl kazık attığını anlatıyormuş. Sorun çıkartırsam da beni vuracakmış.
Riccamonza, ese imbécil, maldito cara de rata anda... anda diciendo por la calle que me está engañando... y que si sigo molestándolo, me va a hacer matar.
Çocuğumun anasısın.
Eres la madre de mi hija.
Hiç sorma be Abuzer can canım sıkılmıştır çiftlikte anasını avradını deyip atladım şehre.
No preguntes. Me he enfadado en la granja. He decidido visitarte.
Anasının karnında biraz daha dursa sırf çene olarak doğacakmış.
No sabe lo que dice.
Burada binlerce aile yaşamış. Los Angeles gibiymiş anasını satayım.
Como los Ángeles.
- Tekmeleyin kıçını, anası s.kişmiş!
- ¡ Patea su trasero, bastardo!
Orospu çocuğu. anası s.kişmiş, kardeşlerimi uçurabileceğini mi sandın?
¡ Por Cheap Times! ¿ Hijo de puta. Maldito bastardo, que puedes volar a mi hermano?
Götü sıkıştımı, anasını, babasını, ninesini bile satar bu piç... Siyam Kralını bile ispiyonlar sorguda bu ibne...
Él rodaría sobre su mamá, el papá, y su dos abuelitas y el Rey de Siam si tuviera algo con él.
Storm, bu bedenin anasısın, bu ruhun kölesisin,... bizi nasıl karşılayacaksın?
Storm, madrina de este cuerpo, esclava de esta alma, ¿ cómo nos recibirás?
Vay anasını, bakın burada kim varmış?
¿ Y mira quién está aquí?
İki tane leşi olduğunu bile duymuştum. Sizin gibi iki ünlü bela yaratıcının bir alış-veriş güvenlikçisi karşısında donlarını ıslatacağına,... görmesem hayatta inanmazdım. Vay anasını!
Hasta llegué a oír que mató a dos.
Anasına çaktığımın Yoda'sı gibi!
¡ El maldito Yoda y sus porquerías!
Vaftiz anasısın.
Eres su madrina.
Hay anasını köfte ve karides karışımı bir şey yapın.
¡ Joder..! ¡... mezclad el "Camarón chorreante" y las albóndigas!
Hepiniz : "Hay anasını, köfte ve karides karışımı bir şey yapın" diyecekseniz.
Cada uno de vosotros decid : "¡ Joder, mezclad el" Camarón chorreante "y las albóndigas!"
"Hay anasını, köfte ve karides karışımı bir şey yapın."
Yo primero : "¡ Joder, mezclad el" Camarón chorreante "y las albóndigas!"
"Hay anasını, köfte ve karides karışımı bir şey yapın."
"¡ Joder, mezclad el" Camarón chorreante "y las albóndigas!"
"Hay anasını, köfte ve karides karışımı bir şey yapın!"
"¡ Joder, mezclad el" Camarón chorreante "y las albóndigas!"
Hay anasını, köfte ve karides karışımı bir şey yapın. "
"¡ Joder, mezclad el" Camarón chorreante "y las albóndigas!"
Barış çubuğu niyetine. Vay anasını.
- Algo como la pipa de la paz, supongo.
Vay anasını! Şunun yanışına bak!
¡ Mira eso hijos de puta!
Erkek, ölen karısını taşıdı, oğul, ölen anasını, küçük oğlan bebek kızkardeşini.
El hombre llevó a su esposa muerta, el hijo llevó a su mamá muerta, y el niño llevó a su hermana pequeña.
- Hayır. S.keyim anasını, hayır.
- No, que se pudra.
S.kerim onun anasını avradını!
¡ Que se joda!