Aradım translate Spanish
27,365 parallel translation
Öyle bir büyü aradım.
- No existe hechizo para eso.
Aslında ömrüm boyunca sahici bir kadın aradım.
De hecho, sigo buscando una mujer íntegra.
Truth'un ofisini aradım.
SEGURIDAD PSW : REVISÉ LA OFICINA DEL TRUTH.
Oteli aradım.
Llamé al hotel.
Fellik fellik aradım vallahi!
La estuve buscando por todos lados!
Seninle görüşebilmek için bir neden aradım hep.
"Una razon para" "verte de nuevo" "Estaba buscando una razón para conocerte."
Seni bütün gün aradım!
¡ Te he estado llamando todo el día!
Tüm arkadaşlarını aradım.
Llamé a todos sus amigos.
Çığlıklar duydum ve koştum. Şerif'i aradım.
Mira... oí gritos y gritos y corrí.
Karttaki numarayı 50 defa aradım!
Llamé al número de tu tarjeta 50 veces.
Onu aradım.
Le llamé.
Ezra'yı aradım.
Llamé a Ezra.
Geri aradım, ameliyattaymış.
La volveré a llamar, estaba en el quirófano.
Dinle, her ne yaşıyorsan umarım bana anlatabilirsin demek için aradım.
Escucha, quería decir que sea lo que sea por lo que estés pasando, espero que sepas que puedes contármelo.
Ben de şefi aradım, o da halletti.
Así que llamé al chef, él nos lo consiguió.
Evet, şefi aradım.
Sí, llamé al chef.
Aradım, gittiğimiz yerlere mesaj bırakmışlar mı diye baktım.
He llamado, he mirado los mensajes de los sitios de siempre.
Çoktan avukatımı aradım.
Ya llamé a mi abogada.
Kaç kez aradım biliyor musun?
¿ Sabes cuántas veces te he llamado?
Al'a ulaşamadım, Chacko'yu aradım.
Podríamos no llegar Al, así que llamé a Chacko.
Bu akşam yemeğe çıkıyor muyuz? Onun için aradım.
Sólo quería confirmar estamos en para cenar en -
Ve aradım.
Y lo llamé.
Seni bu yüzden aradım yahu.
¿ Por qué crees que te estoy llamando?
FBI'ı destek için aradım. En az bir saat gecikecekler, trafik yüzünden.
Llamé al FBI pidiendo apoyo, van a demorar al menos una hora a causa del tráfico.
Onları çok aradım ama sonra gözlerim yoruldu çok acınası durumdalar, yani...
Las estuve buscando un rato, pero luego decidí que ojos cansados son herramientas pobres, así que..
Daha yeni geldik ve sonra fark ettim ki aradığım kişinin yaşadığı yeri bilmiyorum.
Recién llegamos y me di cuenta que no sé dónde vive la persona que busco.
Stefan'ı aradım evet erkek arkadaşım.
Llamé a Stefan.
Çünkü içimden bir ses diyor ki, aradığım sahici kadını buldum.
Porque tengo el presentimiento... que he encontrado una mujer íntegra.
Seni aradığını mı söylüyorsun?
¿ Estás diciendo que te llamó?
Bir dükkandan mı aradı?
¿ Llamó desde una tienda?
Aradığınız özel bir şey var mı?
¿ Busca algo en especial?
Ne aradığımızı bana söyler misin?
¿ Quieres decirme lo que estamos buscando?
kurbanı kilo kilo sosisten yeniden yaratıp sonrada çakmağı çakıp ne kadar sürede yancağını mı bulcaksın özet geçtin resmen arabanın içinin simulasyonu için aradığım kaplamada yardımını kullabalirim iyi denemeydi fakat ne yapmaya çalıştığını biliyorum cinayeti çözüyorum evet kesin öyledir fakat ne var biliyor musun?
¿ Crearás una réplica de salchicha kilo por kilo de la víctima, la encenderás y verás cuánto tiempo tarda en incinerarse? Eso lo resume bastante bien, pero podría usar tu ayuda para encontrar un recinto para simular el interior de un auto. Bien, buen intento, pero sé lo que estás haciendo.
çenesi o kadar şiş ki istese bile konuşamaz tamamdır karen ve emil in ölmeden bir kaç saat önce beraber olduğunu bilyoruz fakat soru şu ki eğer ilişkileri yoksa onlar ne yapıyorlardı illegal bir şeyler olmalı yoksa söylerdi tabi karen bizim aradığımız katil değilse
No, su mandíbula está tan inflamada, que aunque quisiera hablar, no puede. Muy bien, sabemos que Karen y Emil estuvieron juntos unas horas antes de que fuera asesinado, pero la pregunta es, si no tenían una aventura, ¿ qué diablos estaban haciendo?
Madem ne aradığımızı biliyoruz Trager'ın baskı yaptığı diğer insanları bulmaya çalışalım.
Bueno, ahora que sabemos lo que estamos buscando, podemos tratar de identificar a otras personas que Trager coaccionado.
- Edek aradı mı?
- ¿ Edek llamó?
Aradığımız yiyecek değil!
- ¡ No es comida lo que buscamos!
Aradığım adam birisini öldürdü.
El hombre que busco mató a alguien.
Bence aradığım adamı biliyorsun, Bruno.
Creo que conoces al que busco, Bruno.
Hukuk fakültesinin son döneminde aradığım erkek olduğunu sandığım kişiyle çıkıyordum. Akşam yemeğinde, mezuniyetten günler önce evlenme teklifi etmek için dizlerinin üstüne çöküp...
Último semestre de Leyes, salía con quien creí que era el indicado, en una cena, días antes de la graduación... se arrodilló y me propuso matrimonio y...
Tamamdır, Muncie'ye onu aradığımı iletin.
De acuerdo, dile a Muncie que he llamado.
- Özel aradığın bir şey var mı?
¿ Está buscando algo en particular?
Onu aradın mı?
¿ La llamaste?
Yürüyüşe çıktığımızda Dorothy, bunca zamandır neyi aradığımı sordu. - Ona bilmediğimi söyledim.
Cuando fuimos por las amapolas, Dorothy... me preguntó qué estuve buscando todo este tiempo y...
- 911'i aradınız mı?
- ¿ Llamó al 911?
Burada ne aradığımı bile bilmiyorum.
Ni siquiera sé lo que estoy buscando.
Yeni arkadaşım beni aradı.
Mi nuevo amigo llamado.
Onu aradığımızı biliyor sanki.
Parece que sabe que le buscamos.
İşte aradığım küstahlık bu.
Esa es la actitud que estoy buscando.
Üzgünüz, aradığınız numara kullanım dışıdır.
Lo siento, el número marcado... Está desconectado.
Aradığımız kişi bir aile yok edicisi.
Estamos buscando a un aniquilador de familias.