Aramızda kalsın translate Spanish
1,272 parallel translation
Aramızda kalsın, bu dünyadan göçmek için güzel bir an.
Francamente, no es mala manera de morirse.
Bunlar aramızda kalsın! "
Como se lo digas a alguien, te machaco. "
Aramızda kalsın. Kevin'le beraberken büyük bir sorunumuz vardı.
Entre nosotros, con Kevin yo tenía un gran problema.
Aramızda kalsın ama, onunla ilgili korkunç şeyler anlatılıyor.
Él es el Mirchi. Él está en el contrabando. Al otro lado de la frontera.
Ve biliyorsun, aramızda kalsın... bazen Roger Hamley'le işlerin sonunun gelmeyeceğini düşünüyorum.
¿ Sabes? , entre nosotras... a veces pienso que el asunto de Roger Hamley quedará en agua de borrajas.
Ama aramızda kalsın.
Pero entre tú y yo...
Aramızda kalsın, ona haber vermeden yapacağız.
Entre tú y yo, tratamos de evitarlo.
Aramızda kalsın onu özledim.
Entre tú y yo, lo extraño.
Laf aramızda kalsın, tamam mı?
- ¿ No lo comentes, de acuerdo?
Peki ala, aramızda kalsın- -
Bueno, entre tú y yo,
Ama bu aramızda kalsın.
Que quede entre nosotros.
Aramızda kalsın, ama daima bronz kalmaları hiç dikkatini çekmedi mi?
Charlie, entre nosotros, ¿ no has notado que mantienen su bronceado todo el año?
Adı Hein, aramızda kalsın, neresini ellesen taş gibi!
¡ Se llama Hein y déjame decirte que es todo músculo!
Andrea, "aramızda kalsın" lafı sana bir şey ifade ediyor mu?
Andrea, ¿ sabes qué significa "en confianza"?
Hücremde onun bana söylediklerini düşündüm. Aramızda kalsın ama artık benim için daha da çekilmez olacaktır.
En la oscuridad de mi prisión pensé mucho en lo que dijo pero no se lo digas, o se pondrá más insoportable.
Aramızda kalsın, Baş Müfettiş ama ben Ralph Paton diyorum.
Entre nosotros, inspector jefe, yo apuesto por Ralph Paton, el hijastro.
Bu sadece aramızda kalsın.
Lo mantendremos entre nosotros.
Hayır! Hmmm... aramızda kalsın ama, uh...
Exacto. ¿ Por qué habría de estar aquí...
- Adım Paul, aramızda kalsın.
Mi nombre es Paul y esto es entre todos uds.
Evsizleri rahat bırak ve bu küçük video aramızda kalsın.
Dejas de vaciarle los bolsillos a esos ocupantes, y este video queda entre tu y yo.
Aramızda kalsın lütfen.
Eso que quede entre nosotros.
O anne kaçmamış olsa üç olacaktı Aramızda kalsın ama bence çalışanlardan biri ona söyledi.
- Seguro que alguien la avisó. - No vuelvas a pedir antecedentes.
Aramızda kalsın, daha fazla dayanamayacağım.
Entre tú y yo, ya no aguanto más.
Aramızda kalsın ama evet, ama...
Entre nosotros, sí.
Ve ayrıca aramızda kalsın ama seni aklımdan çıkartamıyorum.
Y también, para que lo sepas, no puedo dejar de pensar en ti.
Bu aramızda kalsın.
Esto queda, entre tú y yo.
Bu bizim aramızda kalsın.
Deberíamos mantener esto entre nosotros.
Aramızda kalsın, ben yerinde olsam on katı dava açardım.
Aunque, extraoficialmente si fuera tu, demandaría por 10 veces esa suma.
Aramızda kalsın, ben İngiliz Gizli Servisi'nin Panama'daki adamıyım.
Estrictamente entre nosotros soy el agente del Ml.6 en Panamá.
Ama aramızda kalsın.
Pero que quede entre nosotros.
Ama aramızda kalsın.
Pero que éste sea nuestro secreto.
Doğrusu ya dostum, aramızda kalsın ama köpekle yaptığın şey biraz müstehcen.
Si te soy sincero, colega... eso del perro es un poco fuerte.
Aramızda kalsın Albay von Sammern'le zaman... -... geçirdiniz mi?
Entre nosotros ha pasado tiempo con el Cnel.
Ama aramızda kalsın, bence kaçmalarına izin verdiniz.
Pero entre nosotros, dejó que se les escaparan los bandidos.
Aramızda kalsın, evlenince, istesin ya da istemesin emekliye ayrılacak.
Nos casaremos... y se retirará, le guste o no.
Aramızda kalsın, madem ki dostuz... sen diğerlerine verdiğimizin iki katını alırsın.
Aquí entre nosotros, porque somos amigos recibirás el doble de lo que le ofrecemos a los demás.
Bence... bu... aramızda kalsın.
Preferiría que mantuviésemos esto... en secreto.
Aramızda kalsın, hiç de seksi değil.
Entre tú y yo, no es sexy.
Aramızda kalsın, bence tam da bunlar gururumun kaynağı.
Aquí entre nos, me parece que eso justamente forma parte de mi orgullo.
Şey, aramızda kalsın ama... ben ayrıca İngiltere'nin gizli ajanıyım.
Bien, sólo entre tú y yo. También soy un agente secreto británico.
Aramızda kalsın, böyle bir fırsat çok az yakalanır.
Está de buen humor.
Aramızda kalsın ama, kızla alakalı bir şey değil.
Entre tú y yo, no es por la chica.
- O zaman bu aramızda kalsın.
- Entonces que quede entre nosotros.
Aramızda kalsın, seni az da olsa kıskanıyorum.
entre tu y yo, estoy un poco celosa.
Aramızda kalsın ama biz neredeyse herşeyi yapabiliriz.
Bueno, entre los tres, podemos hacer cualquier cosa.
Aramızda kalsın ama bunca yıldır bu meslekteyim hâlâ ölülere dokunmayı sevmem.
Entre tú y yo. Llevo tiempo en esto, pero aún no soporto tocar cadáveres.
Aramızda kalsın ama ben onun tırnağı bile olamam.
Y, entre nosotros, yo no le llegaba ni a la suela de los zapatos. Y ahora está muerto.
İyi konuştun. Aramızda kalsın ama Gwen Anderson masum mu sence?
Es un todo discurso el que hizo ahí pero entre usted, yo y la fuente de agua... cree que Gwen Anderson es inocente?
Seninle aramızda ve onlarla aramızda sadece biraz mesafe kalsın.
Guardemos más distancia entre nosotros y ellos.
Aramızda sır kalsın istemiyorum.
No quiero tener secretos.
Aramızda kalsın.
Super frita y extra crocante, estan tratando de que nadie se entere.