Araştırın translate Spanish
3,865 parallel translation
Araştırın.
Haz un barrido.
Köstebek arıyorsanız, bilgisayarımı araştırın telefonumu kontrol edin.
Si buscan a un infiltrado, revisen mi computador. Revisen mi teléfono.
Silahta DNA ve parmak izi araştırın.
Está bien, procesa el arma para tomar ADN y huellas.
Bana inanmıyorsanız gidip araştırın.
Si no me creen, hagan una búsqueda.
Araştırın.
Buscadlo.
Hala eski kocaların tanıklarını araştırıyoruz.
Seguimos comprobando las coartadas de los exmaridos.
Adli Tıp burayı ve Akex'in arabasını araştırır
Los forenses van a rastrear esto y en el coche de Alex.
Eşi Antonia L.A. devlet Morgundan atopsi raporınu istemiş, Ve tutulan Stuart Westridge Kocasının ölümünü araştırıyormuş.
Su mujer, Antonia, solicitó un informe de la autopsia a través de la oficina de la Morgue del Condado de Los Angeles, y contrató a Stuart Westridge para investigar la muerte de su marido.
Yalnız Başkan Conyers ve çalışanları vardı. Bu bağlamda sayın başkan bu ailelere dosyaları Birleşik Devletler Kongresi'ne getirerek araştırılmasını isteyeceğimi ve sorumluların hesap vereceğini söyledim.
Para terminar, Sr. Presidente, le dije a esas familias que llevaría sus casos ante el Congreso de los EE UU y pediría que se investigaran y que los responsables rindieran cuentas.
Savaşın sürdüğü bölgeler dışında El-Kaide'ye düzenlenen saldırıları araştırmaya başladım.
Empecé por investigar ataques contra Al-Qaeda, fuera de los campos de batalla declarados.
Bana Savunma Bakanlığının verdiği rozetlerin resmini yolladı. Ama yine de düşünmekten kendimi alamıyordum. Acaba ben mi MÖHK araştırıyordum yoksa onlar mı beni araştırıyordu?
Me envió fotos de sus insignias del Departamento de Defensa pero todavía no podía dejar de preguntarme ¿ Investigaba yo al JSOC o ellos me investigaban a mí?
Artık bir dönüm noktası olan planlı Amerikan vatandaşı suikastını araştırıyordum.
Ahora investigaba el asesinato planeado de un ciudadano americano, un suceso decisivo.
Babanızın cinayetini araştırıyoruz.
Estamos investigando el asesinato de tu padre.
Hizmet kaydınız örnek niteliğinde ve İç İşleri sizin araştırılmanızı önden tamamladı.
Tu expediente de registro es ejemplar, y Al ya condujo una revisión rigurosa.
Sosyal hizmet çalışanını arayıp mucize araştırmalarının bütün zamanını aldığını ve hazır olmadığını söylerim.
- Si tú estás muy ocupado. - Cirus... Puedo llamar a la asistente social y hacerle saber que no estás preparado, con todo el tiempo que
Eric, Inman'ın askerî sicilini daha derin araştır.
Eric, investiga más a fondo el historial militar de Inman.
Köpeklere araştırma yaptırın!
¡ Que los perros se pongan a trabajar!
- DNA'sını araştır.
Comprueba su ADN.
Evet, elbette ; ama ne kadar önemli bilimsel araştırmalar yaptığını anlamıyorsun sanırım.
Sí, por supuesto. Pero no estoy seguro de que comprendas el importante trabajo científico que está haciendo.
Hayır. Saat dükkanını, kileri, yani Laila'nın hayatına dair ne varsa araştırmalıyım.
Tengo que buscar en la tienda de relojes, el espacio de almacenaje...
Laila'nın hayatını araştırıyorum.
He estado rastreando la vida de Laila,
Arkadaşının hatırı için Asuncion olayını araştıracağım.
Pero... le echaré un vistazo a Asunción, por el bien de tu amigo.
Bu yüzden araştırmanızı ekstrem sanatların satıldığı yerler yoğunlaştırın.
Así que céntrense en investigar los sitios que pudieran estar vendiendo este tipo de arte marginal.
Biz sadece son dönemlerde aldığın bir tabloyu araştırıyoruz.
Solo buscamos un cuadro que ha comprado hace poco.
Polis memurları evin içinden, Yapılmış cevapsız çağrıların Kim tarafından yapıldığını araştırıyorlar.
Los agentes de la policía que acudieron a la llamada forzaron la entrada a la vivienda e hicieron...
Patronlarından birinin bu işe karışıp karışmadığını araştırıyoruz.
Estamos investigando la posibilidad de que uno de su jefes pudo haber tenido algo que ver con eso.
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
¿ Puedes averiguar sobre alguien llamado "El Sapo" por mí?
"El Sapo" ismini araştırır mısın?
¿ Podrías investigar a alguien apodado El Sapo? - ¿ Quien es él?
Bir vur kaç vakasını araştırıyoruz da.
Estamos investigando un accidente vial seguido de fuga.
Hannah'nın sen ve Debra için tehlike olup olmadığını araştırıyordun hani? Miles'ın Hannah için tehlike olup olmadığını değil.
Creí que ibas a averigüar si Hannah era una amenaza para Debra y para ti no si Miles era una amenaza para Hannah.
Yemek arabasının müşterilerini araştırıyorum ama çoğu nakitle ödemiş.
He estado investigando a los clientes de su camión de comidas pero la mayoría pagaba en efectivo, así que...
Benim için onu araştırır mısın diyecektim.
Así que me preguntaba si podrías investigarlo por mí.
Ve bilimi teşvik ederek burada Galapagoslar'da yepyeni alanların araştırılmasına öncülük etti.
Pero es un animal muy importante.
Bilim insanlarından oluşan ekip uzak adaların keşfedilmemiş bölgelerini ve şimdiye kadar bilinmeyen hayvanları araştırıyorlar.
Estas han sido llamadas, "el mayor experimento de la naturaleza". Aquí, la vida ha evolucionado de forma aislada y produjo algunos resultados extraordinarios.
Ama ahırın etrafında geniş kapsamlı bir araştırma yaptırıyorum. Aferin.
Pero tengo a técnicos revisando el área alrededor del granero.
Şu sıralar PHIP oluşumunu engelleyebilecek maddeleri araştırıyorum çünkü kanserojen maddeyi azaltmanın bir yolunu bulabilirsem kanseri önlemek için bir yol bulabilirim. Vay be. Bayan Heck?
Actualmente estoy buscando cuáles ingredientes pueden inhibir la formación de PHIP, porque si puedo encontrar una forma de reducir cancerígenos de nuestra dieta, podría encontrar la forma de prevenir el cáncer. ¿ Señorita Heck?
Hükümet ajanlarıyız geçen hafta komaya giren iki jokeyi düşüren atlarla bağlantınızı araştırıyoruz.
Somos agentes del gobierno que investigan su implicación con los dos caballos cuyos jinetes cayeron en coma esta semana.
Kız kardeşim birini öptüğümü görürse, lise yıllığına varıncaya kadar Google'da adını araştırır.
Mi hermana me vio besar a un tipo y lo rastreó por Google hasta el anuario de la secundaria.
"Rus gribi aşısının güçlendirdikleri araştırılmalı." - Ama benim adımı vermişler.
Pero me han citado a mí.
Birini öldürdüğü için de yine hapisten nasıl kaçtığını araştırmaya başlayacaklardır.
Ahora que ha matado a alguien, van a volver a empezar a investigar su fuga.
Julia Howard'ın geçmişini araştırıyordum. Sanırım bir şey buldum.
He estado comprobando los antecedentes de Julia Howard, y creo que he encontrado algo.
Eğer yeterince araştırırsak, onun patlayıcılarını ulaşabileceği malzemelerin amacını değiştirerek yaptığını görürüz.
Si ahondamos lo suficiente, encontraremos que todos sus explosivos son reciclados de los materiales que dispone.
Holly Rhodes'ın cinayetini araştırıyoruz.
- Investigo la muerte de Holly Rhodes.
Bir kaçırılma vakasını araştırıyorum.
Estoy buscando a la víctima de un secuestro.
Emily'nin kaçırılmasını araştırdığımı bilen birisi.
Alguien que también sabía que estaba investigando el secuestro de Emily.
Alzaymır ve Parkinson hastalıklarının tedavilerinde yapılacak uygulamalarla birlikte beyin görüntülemesinin gelişmeleri konusunda da iyi bir araştırma enstitüsü olacağız.
Con investigación dedicada a los avances de los mapas cerebrales.. ... para tratamientos de Alzheimer y Parkinson.
Araştırırsın.
Detectas.
Benim için şu puşt suç ortağını bir araştır.
Solo busca a ese A.C. imbécil por mí.
Orasını araştırırım.
Puedo apostarlo.
Bayağı araştırdın sanırım.
Has hecho tu tarea.
Tamam. Ayrıca Keoki'nin tutukladığı adamları araştır. Husumeti olan ve yakın zamanda şartlı salıverilen biri olabilir.
También revisemos la lista de los detenidos por Keoki... tal vez sea alguien que le tenía rencor y acaba de salir.