English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ A ] / Atlantic city

Atlantic city translate Spanish

994 parallel translation
White Sulphur'de ya da hatta Atlantic City'de bir kaç gün geçir.
Ve unos días a White Sulphur. O a Atlantic City.
Julian... -... yani Atlantik City mi? - Hayır Philadelphia.
Julian... quieres decir Atlantic City.
Atlantik City'deki tiyatro olmadı.
No pudimos conseguir el sitio en Atlantic City.
Yeri...
- Atlantic City. - No.
- Atlantic City.
- ¿ No?
Kaldırımda bir koltuk vardı sen yanımdaydın... Atlantic City olmadığından emin misin?
¿ Seguro que no fue en Atlantic City?
Demek duyguların böyle. - Akşam Atlantic City'ye gidiyor musun?
- ¿ Vas a Atlantic City esta noche?
Atlantic City'ye eşimle olmak yerine 2 hafta John Kruptzky ile bir madendeydim.
En vez de 2 semanas en Atlantic City con marido pasé 2 días en una mina con John Kruptzky.
- Atlantic City'de bir gece kulübü işletiyor. - Doğru.
Ella dirige un nightclub en Atlantic City.
Burası Atlantic City 46827.
Este es el 46827 de Atlantic City. Bien.
Atlantic City'den arıyorum.
Llamo desde Atlantic City.
- Atlantic City'ye gittim.
- Bueno, fui a Atlantic City.
Palms Oteli, Atlantic City. " Akrabası mı?
Hotel Palms, Atlantic City. - ¿ Pariente?
Çocuklara Atlantic City'e uğrayacağımı söyle.
Oye, dile al jefe que me fui a Atlantic City.
Aynı günün gecesi İsveçli ve ismi belirsiz bir kadın... Atlantic City'de küçük bir otele yerleşiyor.
Esa misma noche, el sueco y una mujer sin identificar, se registraron en un pequeño hotel de Atlantic City.
- Soygun gecesi... İsveçli ve bir kız Atlantic City'de bir otele yerleşmiş.
El sueco y una chica se inscribieron en un hotel de Atlantic City la noche del robo.
Atlantic City otelinde de... yüzleri çok iyi hatırlayan bir kat hizmetlisi var.
Y hay una criada en un hotel de Atlantic City que es muy buena fisonomista
Arabayla Atlantic City'e gittik.
Nos fuimos a Atlantic City.
Hayır, Atlantic City'den daha yeni geldik ve tur koltuklarımızı da yanımızda getirdik.
No, acabamos de venir del balneario, nos hemos traído las sillas.
Atlantic City'ye ne dersin?
Y.. Atlantic City?
Atlantic City'ye giden bütün yollar bu durumdadır.
Podría ser así todo el viaje a Atlantic City.
Atlantic City'de oteldeki bütün erkekler masama oturmak istiyordu.
En atlantic city todos los caballeros querían sentarse en mi mesa.
Atlantic City?
¿ A Atlantic City?
- Atlantic City'de.
- Atlantic City.
Kimsenin annesi Cumartesi Atlantic City'de yaşamaz.
Me choca que su madre pase el fin de semana alli.
O yüzden Atlantic City'e yalnız uçmanı istiyorum ve seninle orada buluşacağım.
Quiero que tomes sola el avión a Atlantic City y yo iré a recogerte.
- Neden Atlantic City'e gidiyorsun?
- ¿ Por qué va Ud. a Atlantic City?
- Kim Atlantic City'e gidiyor?
- ¿ Quién dice que voy alli?
- Bu uçak oraya gitmiyor mu?
¿ No es éste el avión de Atlantic City?
- Atlantic City'ye ne oldu?
- Crei que ibas a Atlantic City.
Atlantic City'deydim, Bayan Amerika yarışmasıyla uğraşıyordum.
He estado en Atlantic City cubriendo el certamen de Miss América.
Atlantic City, 1947.
Atlantic City, 1947.
Atlantic City'e gidiyoruz.
- Nos vamos a Atlantic City.
- Atlantic City'e mi?
- ¿ Atlantic City?
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek. Gelecek Cumartesi oraya gidebiliriz.
El hipódromo de Atlantic City está abierto, podríamos ir el próximo sábado.
Grup, Atlantic City'de çalmaya başlayacak. Onlara Cleveland'a hasta bir akrabamı görmeye gittiğimi söyledim.
La orquesta va a tocar en Atlantic City, pero les dije que tenía que visitar a un pariente enfermo.
Belki burası, Bolivya'nın Atlantic City'sidir.
Quizás sea la Atlantic City, Nueva Jersey, de Bolivia.
Bolivya hakkında, senin Atlantic City hakkında bildiklerinden daha çok biliyorum.
Sé más de Bolivia que tú de Atlantic City, te lo aseguro.
Bu yarışmayı kazanan kız, ta Atlantik City'e kadar gider.
La que gane ese concurso, hace nada menos que un viaje a Atlantic City.
Atlantik City adını hiç duydun mu?
¿ Has oído hablar de Atlantic City?
- Dinle evlat... Jason, Atlantic City'den bıktıysa, onu Hawaii'ye yollarım.
Mira, hijo... siJason se cansó de Atlantic City...
Annemin gümüş çerçeveli bir resmi... ve Atlantic City'den gelen hediye bir yastık.
Y uno foto de mi madre en un cuadro de plata... y una almohada de recuerdo de Atlantic City.
Düğünden sonra 10 gün için Atlantic City'ye kaçtım.
Después de la boda huí por 10 días a Atlantic City.
Atlantic City'den.
De Atlantic City.
# Hissettiğine inan # # ve haklı olduğunu bil çünkü... #
Solo manejaba un viejo avión Herman Smith desde Atlantic City. Atlantic City? Atlantic City?
" Bu yüzden bilmeni istiyorum ki nereye gidersen git Atlantic City'ye veya karların içine...
Así que quiero que sepas que allá adonde vayas Ya sea Atlantic City o Nevada
Atlantic City olabilir, ama kız ben değildim.
Quizá fue en Atlantic City, pero no era yo.
- Elbette sevindim!
¿ Aunque no estuve en Atlantic City contigo?
Atlantic City'de seninle olmasam bile mi?
No seas tonta.
Aynı gece, o ve Kitty, Atlantic City'de beraberdiler.
Esa misma noche se fue con Kitty a Atlantic City.
Phil yapmadı.
ACABAMOS DE LLEGAR DE ATLANTIC CITY.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]