Atlantik city translate Spanish
93 parallel translation
Julian... -... yani Atlantik City mi? - Hayır Philadelphia.
Julian... quieres decir Atlantic City.
Atlantik City'deki tiyatro olmadı.
No pudimos conseguir el sitio en Atlantic City.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek. Gelecek Cumartesi oraya gidebiliriz.
El hipódromo de Atlantic City está abierto, podríamos ir el próximo sábado.
Bu yarışmayı kazanan kız, ta Atlantik City'e kadar gider.
La que gane ese concurso, hace nada menos que un viaje a Atlantic City.
Atlantik City adını hiç duydun mu?
¿ Has oído hablar de Atlantic City?
- Atlantik City'de.
- En Atlantic City.
Atlantik City'ye varana kadar durmuyoruz.
Porque no pararemos hasta llegar a Atlantic City.
Adam Atlantik City'den... başarılı bir iş adamı.
El matón es de Atlantic City, y es muy exitoso.
Atlantik City'den Bay Tony Vincent ve grubu.
El Sr. Tony Vincent y acompañantes, de Atlantic City.
Atlantik City'den eski dostum Bay Vincent'ı görmeye can atıyorum.
Muero por ver a mi viejo amigo Vincent de Atlantic City.
Atlantik City'den meşhur Bay Tony Vincent.
El pez gordo, el Sr. Tony Vincent, de Atlantic City.
Warfel'ı Atlantik City'e götüreceğim.
Llevaría a Warfel a Atlantic City.
Grubun lideri Atlantik City, New Jersey'den Tony Vincent'tı.
El líder se hacía llamar Tony Vincent de Atlantic City, Nueva Jersey.
Sonra Atlantik City ve asla unutamayacağınız bir hafta sonu.
Luego Atlantic City, y un fin de semana que nunca olvidarás.
Atlantik City'ye gidiyoruz, Fausto.
Vamos a ir a Atlantic City.
Tek istediğim Atlantik City'ye gitmek.
Oh, hombre. Yo solo queria ir a Atlantic City.
Ben sadece bizi Atlantik City'ye götürüyordum! Senin için!
Yo solo queria llevarlos a Atlantic City, por ti!
Atlantik City'ye gidip onunla yüzleşerek ne yapacaktın?
Y que planeabas hacer cuando llegaras a Atlantic City y lo enfrentaras?
Tek istediğim Atlantik City'ye gitmek.
Solo quiero ir a Atlantic City.
Atlantik City'de ne oynuyorsun?
QUe juegas en Atlantic City?
Çılgının tekidir. Atlantik City'de onu odaya kilitledik.
Estabamos en Ia ciudad de AtIantic y tuvimos que encerrarlo en su cuarto.
Atlantik City'de kaybettiğin parayı...
Todo el dinero de AtIantic City,
- Vegas'a Atlantik City'ye, Reno'ya gitmiş, tüm parayı... oynayıp kaybetmiş ve hesabı sana çıkarmış.
Las Vegas, Atlantic City, Reno. Perdió todo y te dejó a ti con la deuda.
Herkes kumar oynar, Atlantik City'deki bir profesyonelden kazı kazan kazıyan yaşlı bir kadına kadar.
Todo el mundo juega desde el tahúr de Atlantic City a la ancianita que raspa un billete de lotería.
Canım, Atlantik City'ye gidiyoruz.
Nos vamos a Atlantic City.
Atlantik City'de benimle tokalaşmadığından onu sevmiyorum.
Por que no me gusta como el no me saluda en atlantic city.
Annem babamı tanımıyordu... bana hamile kaldığında, babamla kaçtı... Atlantik City'de, Mutlu Evlilik Evi.... denen bir yere.
Mamá apenas conocía a papá, ella quedó embarazada y huyeron a un extraño lugar llamado La Casa de la Dicha Nupcial en Atlantic City.
Kendisinin ve birkaç Tanglewood'lunun eğlenmek, kumar oynamak ve bazı başka şeyler yapmak için Atlantik City'ye gittiğini söyledi.
Que él y un par de chicos de Tanglewood iban a Atlantic City de marcha, A apostar y todo éso.
Söylememe gerek bile yok ama daha önce Atlantik City'ye hiç gitmemiştik.
No hace falta decir que nunca llegamos a Atlantic City.
Birkaç gün sonra beni aradı ve çocuğu, planlandığı gibi Atlantik City'ye giderken düşman bir mahallede araçtan attıklarını söyledi.
Me llamó un par de días después diciéndome que le habían dejado, En un barrio chungo y que habían continuado viaje a Atlantic City.
Ben, Sonny ve Sal o çocuğu düşman bir çetenin bölgesine atıp Atlantik City'ye gittik.
Yo, Sonny y Sal, dejamos a aquel chico, En un barrio y seguimos hacia A.C. Por qué?
Sadece geçen ay üç kez Atlantik City'ye gidip bana söylemediğini biliyorum.
Sólo que sé que estuviste en Atlantic City tres veces en el último mes sin decírmelo.
Atlantik City buraya ne kadar uzaklıkta?
¿ Qué tan lejos está Atlantic City de aquí?
Atlantik City deyiz, ve daha zamanım dolmadı.
Estamos en Atlantic City, y mi tiempo no se terminó todavía.
İnsanların koşulsuz sevebileceğini kanıtladı. Kendine bunun doğru olmadığını söyleyebilirsin fakat Atlantik City'de bir otel odasına düşüp birinin kalbini çıkarmasını isteyebilir misin?
Que probó que la gente puede amar incondicionalmente y puedes decirte a ti mismo que no es verdad ¿ pero terminarás en una habitación de hotel en Atlantic City pidiendo que alguien te extraiga el corazón?
Kokain. Adam Atlantik City'de B sınıfı gece kulüplerinde çalışıyor.
El tipo trabaja en un club nocturno clase B de Atlantic City.
- Dün Atlantik City'de olduğuna dair bir kanıtın var mı? - Evet.
¿ Tienes algo que pruebe que estabas ayer en Atlantic City?
Hala Atlantik City'e gidiyoruz öyle değil mi?
¿ Todavía vamos a Atlantic City, verdad?
Şimdi Atlantik City'ye varmış olmalı.
Probablemente ahora esté en Atlantic City.
Maalesef aynı zamanda sarhoştu. Atlantik City'den evine dönerken kaza yapınca öldü.
Murió cuando destrozó su auto de camino a casa de Atlantic City.
Hey, Pammy, çocukken Atlantik City'e gidişimizi hatırlıyor musun?
Oye, pammy, ¿ recuerdas cuando éramos niños y fuimos a Atlantic City?
Atlantik City rıhtımı.
El malecón de Atlantic City.
Bu gece Atlantik City'e gidiyoruz.
Nosotros, uh, conduciremos a Atlantic City esta noche.
TEĞMEN CASTILLO : 1960 yılında da Johnny Cannata ile Las Vegas, Atlantik Şehrinde ortak olmuş.
En 1960 se hizo socio de Johnny Cannata. Las Vegas, Atlantic City.
Siz buranın Atlantik olduğunu mu sanıyorsunuz?
¿ Qué creen que es esto? ¿ Atlantic City?
Atlantik'e gidecek sanırım, çok ciddiyim.
Quizá apuesta en Atlantic City. En serio.
Atlantik'te özel bir klüpte oynuyordum, $ 20,000'e yaklaşmıştım.
Estaba jugando en un club privado en Atlantic City. Iba ganando $ 20000...
Atlantik'te kumarhaneler açıldığında, daha ilk gününden oradaydık.
Cuando los casinos abrieron en Atlantic City, estuvimos ahí el primer día.
Grant ölmeden sekiz ay önce Atlantik'te bir tıp kongresine gitmiştik.
Estábamos en una convención médica en Atlantic city ocho meses antes de Grant murió
Buna Atlantik'te bulaştı.
Cartas. obtuvo el bichito en Atlantic city
Eğer Atlantik'te olsaydın, Donald Trump'a da mesajlarını almasını söyler miydin?
Si estuvieras en Atlantic City ¿ le pedirías a Donald Trump que tome el mensaje para ti?