Aynen senin gibi translate Spanish
283 parallel translation
Genç olan, aynen senin gibi durumuna sinirlenip evi terk eder.
El más joven con frecuencia resiente su posición y se aleja, como tú.
O da aynen senin gibi oldu.
También ella será como tú...
- Aynen senin gibi.
- Exactamente como tú.
Aynen senin gibi...
Lo mismo que tú.
Aynen senin gibi, ben de bir anlam veremiyorum.
Al igual que tú, yo tampoco lo entiendo del todo.
Aynen senin gibi, Henry'nin sofrasında baş köşeye oturdu. O sandalye benim sandalyem.
Como tú, ella presidía la mesa, en mi sitio.
Aynen senin gibi ; Uzay gemisi, maymunlar şehri, metro..
La nave, la ciudad de los simios, el metro...
Sevgili dostum, onunla biraz alakam olsaydı aynen senin gibi görünürdüm şu anda.
Querido amigo, si no fuese parte ligeramente interesada se la habría llevado yo mismo.
Benim adım Fred ve ben de insanım, aynen senin gibi.
Mi nombre es Fred y sólo soy un hombre, igual que tú.
Ama annem gitmeyecek, aynen senin gibi, Martha.
Mi mamá no lo permitira tal como tú, Martha.
Ben olmak istediğim kişi olamam. Aynen senin gibi.
Pero no puedo ser lo que quiero, igual que tú tampoco.
Ben bir sanatçıyım, aynen senin gibi.
Soy un artista, como tú.
- Evet aynen senin gibi, garip çocuk.
¡ Si, eso eres! ¡ Un chico raro!
Sabırsız. Aynen senin gibi.
lmpacientes, como tú.
Bir yıl önce, Mjnari'nin özel güçleri ortaya çıktı,... aynen senin gibi, Storm.
Hace un año, Mjnari desarrolló habilidades especiales, como tú, Storm.
Eğer küreyi önce ben görseydim... Onu alır ve saklardım ve kimseye söylemezdim, aynen senin gibi.
Si hubiera visto la esfera primero la habría tomado y escondido, no le habría contado a nadie, como tú.
Aynen senin gibi, gitti.
Al igual que usted.
Ve seninkiler, aynen senin gibi, çok güzeller.
Y los tuyos son hermosos, como tú.
Beni istediğin gibi avlayabilirsin, ama bu sevimli mor duvar kağıtları olan, içinde kocaman yeşil yastıkların olduğu, kapısında da Carrigan adında aynen senin gibi... fahişe bir köpeğin bulunduğu, görkemli, büyük ve pahalı bir evin içinde olacak.
Aparécete cuando quieras... pero será en una casona, grande y cara. ¡ Con las paredes forradas de papel morado y alfombras verdes! Y habrá una perrita llamada Carrigan.
Ben aynen senin gibi hissediyorum.
Yo... siento lo mismo que tú.
Görüyorsun ya, aynen senin gibi, o da benim bir canavar olduğumu düşünüyordu.
¿ Entiende? Al igual que usted, pensó que me había vuelto un monstruo.
Aynen senin gibi bir domuz.
Por que es un cerdo, igual que tú.
Karen'a olanları söylemek için gelenler, aynen senin gibi giyinmişlerdi.
los jóvenes los que vinieron a decirnos lo de Karen ellos estaban vestidos igual que usted.
Bütün bela, benim başımda, senin de başında. O gerginliği ben de aynen senin gibi hissediyorum.
Mi cuello está en juego junto con el tuyo puedo sentir el frío de la navaja tanto como tú.
Aynen senin gibi, dört göz.
Oye, se parece a ti, Poindexter.
Aynen senin istediğin gibi akşamı burada geçireceğim.
Pasaré la noche aquí contigo como tú deseas.
Aynen senin de bir fakirle evlenemeyeceğini bildiğin gibi. - - Hep March ailesinin bir parçası olmam gerektiğini düşündüm.
Así como tú siempre supiste que no te casarías con un pobre... yo siempre he sabido... que debía ser parte de la familia March.
Bir kaç yıl önce bir başkasına aşık oldu... ve onun bir hata olduğunu anlayınca... tekrar bana aşık oldu... aynen senin botun tekrar çalışması gibi.
Se enamoró de otro hace unos años... y cuando resultó ser un error, volvió a enamorarse de mí... como tu lancha que vuelve a arrancar.
Sadece insan kalmak istediğimiz zaman, insanlığın kıymetini anlıyoruz. Aynen senin önemini anladığım gibi.
Sólo cuando tenemos que luchar por continuar siendo humanos... es que nos damos cuenta cuán valioso es... como lo eres... tú para mí.
Okula annem geldi ve bana : "Aynen baban ve büyükbabanın yaptığı gibi senin West Point'e gitmeni istiyoruz." dedi.
Mi madre vino a la escuela... y dijo : " Siempre esperamos que fueses a West Point...
Aynen seninki gibi, onbeşinde olduğun zaman senin için düşünülen zehirdir.
Es el mismo veneno destinado a Ud. Cuando tenía 15 años.
Senin yaşındayken, aynen Mike gibi bir arkadaşım vardı, Ve ondan istediğim herşeyi yaptığını düşünüyordum.
Cuando tenía tu edad, tuve un amigo como Mike, y creo que hizo todo lo que decía.
Bir cadillac, aynen senin istediğin gibi.
- un Cadilac, Como lo querias.
Sen de, o murdar olmuş karınla beraber yatağa sürünerek gitmeliydin çünkü aynen onun gibi, senin de belden aşağın ölmüş.
Podrías meterte en la cama con esa mujer inservible que tienes, porque de la cintura para abajo estás tan muerto como ella.
Senin yaşındayken benim de saçlarım aynen böyle dalgalıydı. Saçlarım seninki gibi olsun istiyorum.
Igual que cuando yo era una niña.
Aynen, senin yaşlı adam gibi. Evet?
Como tu padre. ¿ Diga?
Hepsi değişiklik arıyor, aynen senin ve benim gibi.
Todas buscan un desconocido, como tú o yo.
O aynen senin bana baktığın gibi baktı.
Me parece que fue usted.
Fakat ilacı hastalık numarası yapmak için kullanıyormuş. Aynen senin dediğin gibi Coop.
Pero creen que la usaba solo para simular su enfermedad, Coop.
Elbiseleri kurutucuya koyuyordum, aynen senin söylediğin gibi ve Hal, içeriye tam olarak yani tam zamanında kazara karsının külodunu kafama geçirdiğim anda girdi.
Estoy poniendo la ropa en la secadora, como me dijiste... y... Hal, entró exactamente... Quiero decir, entró en el segundo exacto que las panties de su esposa estaban accidentalmente en mi cabeza.
O ölü bir kadın, aynen senin ölü bir adam olduğun gibi.
Es una mujer muerta, como tú eres un hombre muerto.
Belki de yapmam gereken, aynen senin de yaptığın gibi,... sanattan para kazanmak, insanlarla tanışmak ve bir ofiste çalışmamak yani.
Estaba pensando que debería dedicarme al arte. Ganar dinero como usted, en lugar de trabajar en una oficina.
Aynen dediğin gibi. Ben senin hayat sigortanım.
Es como tú dijiste - yo soy tu seguro de vida.
Aynen senin de bir fakirle evlenemeyeceğini bildiğin gibi, - - Hep March ailesinin bir parçası olmam gerektiğini düşündüm.
igual que tu sabias que nunca te casarias con un pobre, yo siempre he sabido que seria parte de Ia familia March.
Ama belki de, beni bana karşı kullanıyorlardır, aynen senin dediğin gibi.
Pero quizá me estén usando contra mí mismo, como tú dijiste.
Aynen senin resmindeki gibi asılmıştı.
La forma en la que estaba colgada, era exacta a la que tú pintaste.
Aynen senin benim yanımda olduğun gibi.
Lo mismo que tú junto a mí.
Çünkü adam ağzını bile açmadı, aynen senin yapman gerektiği gibi.
¿ Y cómo es que él cumplió ocho años y tú estás aquí?
Görünüşe göre babası, senin deden annenin aynen kendisi gibi Avrupa'yı gezmesini istemiş.
Parecía que su padre, tu abuelo quería que viajara como él.
Tersa, Senin Maj'ın sağ kulağı olduğunu biliyorum, aynen benim, Kaptanın olduğum gibi.
Gozas de la confianza del primer maje y yo de la capitán.
Doğru. Aynen senin ve benim gibi bir gemide çalışıyor.
Sí, trabaja en una nave igual que tú y que yo.
senin gibi 304
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
senin gibi biri 17
senin gibi değil 30
senin gibi mi 26
senin gibi değilim 20
senin gibileri bilirim 21
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
aynen öyle 1574
aynen 1036
aynen böyle 179
aynen dediğin gibi 18
aynen böyle oldu 18
aynen dediğim gibi 19
aynen öyle 1574
aynen 1036
aynen böyle 179
aynen dediğin gibi 18
aynen böyle oldu 18
aynen dediğim gibi 19