Bastille translate Spanish
180 parallel translation
"Kahrolsun Bastille!"
"¡ Abajo la Bastilla!"
Kral'ın kalesi Bastille'nın düşmesiyle...
Con la Bastilla cae la fortaleza del Rey.
– Bastille Günü'nü bekleyecek halim yok!
¿ Espero al 14 de julio?
Bu bana çocukluğumda Gobelins'teyken geçirdiğim bir Bastille Günü'nü hatırlattı.
- Esto me recuerda el día de la Bastilla, - cuando era una niña, en los Gobelins.
Bastille Hapishanesi'ne mi girmek istiyorsun?
¿ quieres que te encierren en la bastilla?
Bir gün Bastille Sarayı'na gelin. Rahatça konuşuruz. Ayağa kalkın!
Venid un día de éstos a la Bastilla, donde resido y vivo tranquilo.
1979'da ben de 20 yaşında idim. Ama Bastille'e karşı, Cumhuriyet için savaşıyordum!
Pero luchaba contra la Bastilla, por la República.
Bastille Günü'ne benziyor.
Parece el día de la Bastilla.
- Bastille Hapishanesine.
Quedáos en ese lado.
Herkesin adalete ihtiyacı vardır. Bizler boşuna Bastille duvarlarını yıkmadık!
Nosotros, hijos de San Luis, sedientos de justicia, no tomamos la Bastilla en vano.
Fransis burjuvalar Bastille meydanına gidiyor,
la burguesía francesa acude a la Bastilla.
Peyrac başpiskopos yüzünden Bastille'de
Peyrac está en la Bastilla debido al Arzobispo.
Kocamı Bastille.'den kurtaracağım
Liberaré a mi esposo de la Bastilla.
- Bu damga tam bir kopyadır. Keşiş'in sahip olduğu'nun aynısı. Bastille'de ki bir çilingir çırağının yaptığı bir iştir.
- Este sello es una copia exacta del del monje, obra de un cerrajero aprendiz de la Bastilla.
"imza 25 aralık, 1660, Bastille."
Firmado el 25 de diciembre de 1660 en la Bastilla ".
Güneş Bastille'in üzerine doğmuştu.
10 min. después, el sol de Austerlitz se ascendía sobre La Bastilla.
Bastille'e yakın mı?
- ¿ Está cerca de la Bastilla?
Majesteleri. Kardinal önlem olarak Bastille'e 16 milyon yatırdı.
Majestad, el Cardenal había depositado en la Bastilla dieciséis millones, como medida de precaución.
Bastille düştü, dört yıl geçti, çıkmadı feryat aklından...
" Cuatro años después de la toma de la Bastilla aún recuerda el grito de guerra
Bastille'de yatarken, fikirlerim çoktan biçimlenmişti.
Cuando estuve en la Bastilla, mis ideas estaban ya formadas.
Marat Bastille'de yattığım on üç uzun yıl boyunca öğrendim ki, bu dünya bedenlerin dünyası.
Cuando estuve 13 largos años en la Bastilla aprendí que éste es un mundo de cuerpos cada cuerpo latiendo con su propio poder terrible.
Sayın Kontum, biliyorsunuz ki Bastille'in alınışından bu yana adaleti kendiniz sağlayamıyorsunuz.
- Ya sabe usted, que desde la toma de la Bastilla no puede tomarse la justicia por su mano. - Pues es muy lamentable.
Bastille Günü'ydü.
Fue en el Día de la Bastilla.
Kırk yılda bir harekete geçmeye karar verirler, Bastille'e saldırırlar ya da 50 yıl din savaşları yaparlar ya da Fransız İhtilali'ni başlatırlar ya da Avrupa'yı fethetmeye kalkışırlar.
De Pascuas a Ramos, deciden reaccionar y asaltar la Bastilla, o batallar en guerras religiosas por 50 años, o iniciar La Revolución Francesa, o partir a conquistar Europa.
Geçen bölümlerin özeti : Dr. Manette, Bastille'de geçirdiği 18 yıldan sonra İngiltere'dedir.
El Dr. Manette vuelve a Inglaterra después de 18 años en la Bastilla.
Kızı Lucie, sevgilisi Charles Darnay'i beklemektedir. Darnay, aslında St. Evremond markizinin yeğenidir. Manette, Bastille'e onun zalimliği yüzünden girmişti.
Su hija Lucy espera a su amante, Charles Damey... que es nieto del marqués de Saint Evremond... cuya crueldad envió a Manette a la Bastilla.
İşçi sınıfına Bastille ( İşçi ) Gününde hakaret ediyorsun!
Insultar a los trabajadores la víspera del 14 de julio, - ¡ es una provocación!
Üçüncü Cumhuriyet'in son Bastille Günü geçit resmi.
El último desfile del día de la Bastilla de la tercera República
14 Temmuz 1789 günü, Bastille Hapishanesi baskına uğradı.
El 14 de julio de 1789, la prisión de la Bastilla fue atacada.
Bastille, Montparnasse :
Bastille, Montparnasse :
Babam, Mösyö Rimbaud, on senedir Bastille'de hapis.
Mi padre, monsieur Timbaud, lleva diez años pudriéndose en la Bastilla.
- Neden Bastille'e kondu?
- ¿ Por qué lo metieron en la Bastilla?
Bastille'in ele geçirilişi!
¡ La toma de la Bastilla!
bu kılıçla koparılmış Bastille'in yöneticisinin kafasını görebilirsiniz!
¡ Clavada en esta lanza, podrán admirar la cabeza del gobernador de la Bastilla!
Gaétan de Préaubois. Bastille Hapishanesinin müdürü.
Gaétan de Préaubois, Gobernador de la Bastilla.
" Yaptığı kötülükleri Bastille Hapishanesinde ödemeli.
"Conviene encarcelarlo para impedir que haga más daño."
- Seninle Bastille Hapishanesine gidiyoruz!
¡ A la Bastilla! ¡ Por favor, señora!
- Daha iyisi! Bastille Hapishanesinde zavallı bir bakireye tecavüz etmiş!
En el interior de la Bastilla, ha violado a una pobre prisionera.
Bastille'e girdikten sonra çıkmak mümkün müdür?
¿ Podría entrar en la Bastilla sin una orden real?
Bastille Hapishanesi en iyi şekilde korunur.
"La prisión de la Bastilla tiene la mejor guarnición"
Bastille'e dokunduracağız.
"Para tomar la Bastilla"
Oraklarla kuşanıp,... Bastille'e dokunduracağız.
"Nos armaremos de hoces" "Para tomar la Bastilla"
Pekala,... müşterilerime kulak verdikten ve Saint Louis ve Cité'li vatanseverlerle içkileri yudumladıktan sonra,... Bastille'in ele geçirilme zamanının geldiğine ikna olmuş durumdayım.
Tras escuchar a mi clientela, y después de beber unos chupitos con las secciones de ciudadanos de las islas San Luis y de la Cité, estoy plenamente convencido. Todos están dispuestos a sublevarse para tomar la Bastilla. ¡ Fatal!
Bak, Bastille'deki sağlık hizmetleri sana ne yollamış.
Mirad lo que os ofrece el servicio social de la prisión de la Bastilla.
" Bastille düşüyor.
"Que su Bastilla, se caiga en ruinas."
Bastille'deki işkence odası mı!
¿ La sala de tortura de la Bastilla? ¡ Oh!
İkinci büyük kayıp! Bastille ele geçirildi.
Los ciudadanos han tomado la Bastilla.
Bastille, aynı şey.
En La Bastilla, la misma cosa
Evet, demin okuduğuma göre Bastille düştüğünde devrimciler içeride sadece yedi politik tutuklu olduğunu görmüşler.
Acabo de leer... que cuando cayó la Bastilla... los revolucionarios descubrieron que sólo había siete... presuntos presos políticos dentro.
Başım dönüyor! Ne harika bir icat, Bastille ( İşçi ) Günü!
Buen invento francés el del 14 de julio.
İyi haberler var. Bastille düşmüş.
La Bastilla ha sido tomada.