English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Bayıldım

Bayıldım translate Spanish

6,825 parallel translation
- Bayıldım.
- Me encanta.
Bayıldım.
Me encanta.
Bayıldım.
Se siente bien.
Okudum ve bayıldım.
Lo leí y me encantó.
Candace, mayona bayıldım.
Candace, me encanta ese traje de baño nuevo.
O kukuya bayıldım.
¡ Me encanta esa pata de camello!
Saçına bayıldım.
Um, Me gusta mucho tú pelo.
Bayıldım.
Me encantó.
Gözlerinize bayıldım.
Me encantan tus ojos.
- Çiçeği beğendin mi? - Evet, bayıldım.
- ¿ Te gusta la flor?
- Bayıldım buna.
- Me encanta esto.
Bayıldım.
Oh, me encanta.
- Bayıldım.
- Me encantó.
Bayıldım.
Lo amo.
Aman Tanrım, buna bayıldım.
- Oh, Dios mío, me encanta este.
Bayıldım.
Me encanta este.
Enerjinize ve duygusallığına bayıldım.
Me ha encantado el entusiasmo y la emoción.
Bayıldım buraya.
Me encanta este lugar.
yanlış anlama, ben bayıldım,... bence çok komikti, harikaydın.
Quiero decir, me encantó, Pensé que era muy divertido, fue genial.
Demek yenilmezlik böyleymiş. Bayıldım.
¡ Qué genial se siente ser indestructible!
- Bayıldım.
- Me encanta. - ¿ Si?
Saçına bayıldım, Mal!
¡ Me encanta mi cabello, Mal!
- Bayıldım!
- ¡ Esto me encanta!
- Bayıldım.
Me encanta esto.
- Ben bayıldım.
- A mí me encanta.
Vay be, İngilizcene bayıldım.
Oh, me encanta tu inglés.
Bayıldım mı?
¿ Me desmayé?
Bayıldım.
Encantado.
Bayıldım buna.
Me encanta esto.
Gözlerine bayıldım.
Adoro sus ojos.
Elbisene bayıldım.
Me encanta tu vestido.
- Bayıldım.
Lo amo.
Bu renge bayıldım.
Me encantan estos colores.
Bu renge bayıldım!
¡ Me encanta este color!
Tamamdır, bayıldım.
Sí, me encanta.
Bayıldım resmen.
Me encanta.
- Bayıldım.
Me encanta.
Şu elbiseye bak. Bu elbisenin rengine bayıldım. Çok güzel.
Mira ese vestido, me encanta el color... de ese vestido.
Bu elbiseye bayıldım.
Me encanta este vestido.
Öpmene bayıldım.
Dios, no. Me encantó el beso.
Öpmene bayıldım.
No. Dios, no. Me encantó el beso.
Bunu o zaman bilseydim her şeye rağmen tüm erişimlerini engellerdim. Sadece Bay Turgin'in yetkisi olurdu ama gördüğünüz gibi mecbur bırakıldım.
Y aunque en ese momento no lo sabía... le negué el acceso... porque sólo el Sr. Turgin está autorizado.
- Bayıldım.
- ¡ Me encanta!
Bayıldım.
Hola.
Bir şans verdim Bay Schuester'ın glee kulübüne katıldım çünkü çünkü ünümü mahvedeceğini bilsem de orası kendini öğretmeye adamış bir öğretmen tarafından yönetiliyordu ve işler kötüye sardığında arkamı kollayacak bir grup öğrenci vardı.
Me arriesgué y me uní al club de Mr. Schuester porque Supe que aunque iba a dañar mi reputación, estaba dirigido por un hombre amable decidido a enseñar y que había un grupo de chicos allí que me cubrirían las espaldas cuando las cosas se volvieran difíciles.
Şey Bay Surat Red Rock'a doğru at sürüyordum ki atım karda sincap çukuruna bastı bacağının içine sıçıldı, onu vurmak zorunda kaldım.
Bueno, señor Rostro... Iba camino a Red Rock y mi caballo pisó un gran agujero en la nieve. Se lastimó la pata y tuve que sacrificarlo.
- Bayıldım.
- Y son puntiagudas.
Yani, hoşuma gitmediğinden değil, bayıldım amına koyayım.
Me encantó, carajo.
Bu adam ve sevgilisi ilaçla bayıltıldı ve adam sabah kalktığında sırtında çizikler gördü ama buna rağmen polisin yardım etmesini istemiyor?
Ese tío y su novia fueron drogados y él encontró marcas de látigo en su espalda, ¿ pero no deja que la policía lo ayude?
Papaz Lambrick'in cemaatine katıldığım, Bay Underhill'in de cemaatin üyesi olduğu bir gerçek.
Es cierto que yo he unido Pastor La congregación de Lambrick y que el señor Underhill es miembro.
- Savaş nasıldı, bayım?
¿ Cómo era la guerra?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]