Bazı translate Spanish
89,203 parallel translation
Hayır, hayır, hayır, O sadece bazı ayak işlerini yapıyor.
No, no, no, no, está haciendo unas diligencias.
Sizinkilerin bazı işlerin döndüğünden, anlaşmaların ihlal edildiğinden haberleri olursa belki her şeyi durdururlar.
Si tu gente se entera de que están pasando ciertas cosas, de que se están rompiendo los pactos, quizá se detengan.
Doğruya doğru, hepsi birbirini tanıyorlar. Şüphem yok ki, bazıları sizin evinizde, sizin sofranıza oturmuştur elbet.
Algunos, sin duda alguna, habrán estado en tu casa, comiendo en tu mesa.
Onlardan bazıları da şu an bu adada bizimle birlikte.
Algunos están en esta isla, ahora mismo.
Cersei'nin bazı fikirleri vardı.
Cersei tenía muchas ideas.
Adamlardan bazılarını tanıyordum.
Conocía alguno de esos hombres.
Cersei bazı şartları kabul ederse çatışmaları durdurmaya bile hazır.
Está dispuesta a cesar los enfrentamientos si Cersei acepta ciertos términos.
Bazı adamlar öğrenmiyor.
Hay algunos hombres que son un caso perdido.
Hatta bazıları seni tercih ediyor.
- Algunos hasta te prefieren.
Kara borsada yaptığı anlaşmalar o kadar şaibeli ki bazı hükümetler onu kara listeye aldı.
Sus tratos en el mercado negro son tan turbios... que está en la lista de blancos de algunos gobiernos.
Ailem ve bazı en sevdiğim arkadaşlarım.
Mi familia y algunos de mis más queridos amigos.
Anlaşılan bazı nadir durumlarda gizli virüs tetikleyici virüs olmadan harekete geçebiliyor.
Parece que bajo ciertas condiciones... el virus latente puede activarse sin el virus disparador.
Birlikte çalıştığımız süre boyunca ikinizin de harika işler başardığınızı söyledim ama size operasyon sırasında söylediğim gibi gizlilikle ilgili bazı sorunlar olduğunu belirtmek zorunda kaldım.
He dicho que ambos hicisteis grandes cosas durante nuestro trabajo juntos. Pero he tenido que señalar que hubo ciertos fallos en cuanto a vuestras medidas prácticas, y que os dije durante la operación.
O konudaki bazı ufak detayları halletmeye çalışıyorum hâlâ.
Aún trato de... resolver algunos detalles sobre eso.
Ancak bazı hastalar daha ileri düzey zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.
Algunas pacientes, sin embargo, se enfrentan a... desafíos más avanzados.
Öte yandan, burada kendi şifalarını bulan bazı kadınlar var.
Por otro lado, hay algunas mujeres aquí... que han abrazado su propia curación.
Sana istediğin özgürlüğü verebilirim, ancak gördüğün bazı alışılmışın dışında... yöntemlerime güvenmelisin.
Puedo darte la libertad que deseas, pero tendrás que confiar en mis métodos, por poco ortodoxos que puedan parecer.
Ama sonra, Tüm bu rüyaları görmeye başladım, ve bazıları gerçekmiş gibi geldi, sana zarar veriyorlardı...
Pero entonces, empecé a tener todos estos sueños, y algunos de ellos resultaron ser reales, como lastimarte y...
Gençlik Merkezinde her zaman bazı veren eller kullanabiliriz.
Siempre nos viene bien una mano amiga en el centro juvenil.
Sadece bana uymayan bazı şeyler var.
Es solo que algunas cosas no me encajan.
Küçük bir kasabada, süper güçlerle bir adam ortaya çıkacak, ama dünyanın öbür tarafında bazı büyük şehirlerde, belki hiç çıkmayacak
Pequeño pueblo, Estados Unidos, un tipo con superpoderes va a sobresalir, pero en alguna gran ciudad al otro lado del mundo, quizás no tanto.
Bazı eski fikirleri de beraberinde getirmişti
Se trajo algunas de esas viejas ideas con él.
Bazı güzel anıları tekrar hatılatıyor, değil mi?
Te trae buenos recuerdos, ¿ no?
İnsan ancak kaybettikten sonra değerini anlar bazı şeylerin.
Solo cuando se lo quitan, uno se da cuenta realmente de lo que tiene.
Bir noktadan sonra, komayı içermeyen bazı anları bir araya getirmeye ihtiyacım var.
En algún momento tengo que reunir algunas vivencias que no estén relacionadas con el coma.
Peki ya çılgınlığın, bazı ofislerde 50 yıl boyunca haftada 50 saat çalıştıktan sonra seni ölümün dakikada bir tuvalete gitme ihtiyacının aşağılamasından önce bulmasını umarak bir emeklilik köyüne sepetlemeleri olduğunu söyleseydim,
¿ Y si te dijera que loco es trabajar 50 horas a la semana en una oficina durante 50 años, para que luego te envíen a la mierda, para acabar en algún asilo de ancianos esperando morir antes de sufrir la indignidad de intentar llegar al retrete a tiempo?
Josh, bu mektupların bazıları annenden ve gerçekten rahatsız edici.
Josh, algunas de estas cartas de tu madre - son realmente retorcidas.
Bazıları için... bir kilise.
Para algunos... es una iglesia.
Hala yapılması gereken bazı işler var.
Todavía queda trabajo por hacer con él.
Ve Ulusal Güvenlik'ten bir kadın bazı sorular soruyor.
Hay una mujer de Seguridad Nacional que anda haciéndome preguntas.
Beraber bunlardan bazılarını okuyup onlar hakkında konuşmaya ne dersin?
¿ Qué te parece si leemos algunas de ellas y luego hablamos de ellas?
Ve sen, bazı hatalar yapacaksın. Böyle öğrenirsin. Hepimiz böyle öğreniriz.
Y créeme, vas a cometer errores, pero así aprendes ; todos lo hacemos.
İstihbarat Direktörlüğü'müzden bazı birimler, şu an... LA bloğunda görevdeler.
Las unidades de nuestra Dirección de Inteligencia ya están ocupando el área de Los Ángeles.
Annem ve babam eşyalarından bazılarını getirdi. Ama bir çok şeyi bırakmak zorunda kaldık.
Mamá y papá tuvieron que mover algunas de tus cosas, pero tuvimos que dejar muchas cosas.
Ama annem ona Bram'in kıyafetlerinden bazılarını verdi.
Pero mamá le dio de la de Bram.
Belki bazı sorunlar vardı.
Tal vez tuvo algunas complicaciones.
Bana reçete yazar mısın? Bazı ağrı kesiciler için lütfen.
¿ Podrías recetarme analgésicos, por favor?
Bazı hatalar yaptı.
Él cometió algunos errores.
Bazı hatalar mı?
¿ Algunos errores?
Okul arkadaşlarının bazıları... gardiyanlık için başvurmuştu.
Algunos de sus compañeros de clase se habían postulado para ser guardias.
Bazı aşk hikayeleri ömür boyudur ama çoğu bir kahve içene kadar bile sürmez.
Algunos romances duran toda una vida, pero la mayoría no supera el primer café.
O beni terketti ve sonra bazı adamlar...
Ella rompió conmigo y unos sujetos...
Ve bazı Belters sadece bok dolu mu?
¿ Y que algunos cinturinos son mentirosos?
Bazı cevaplar bul.
Encuentra algunas respuestas.
Bazı hücre dizilerinin kayıp olduğunu biliyordum.
Sabía que parte de la línea celular se había perdido.
Hayır, bazılarımız uluslararası hukukla hiçbir sorun yaşamadı.
No, algunos nunca entramos en conflicto con ninguna ley internacional.
Bunu sadece bazı durumlarda...
Solo hacen eso cuando...
Bazıları, Tudor'un Galler ile aldığı yerlerdeki halkın hasta olduğunu söylüyor.
Hay rumores de gente enfermando por donde pasó el ejército Tudor hacia Gales.
Kasabadaki bazı adamları Lucy'de göreceğim.
Voy a ver a algunos de los chicos en el pueblo en Lucy's.
İnsanlar buraya gelmez çünkü zam yapmak için bir sürtüktür, Bazı eski eşlerin masalı yüzünden değil.
La gente no sube aquí porque es una puta la caminata, no por el cuento de algunas viejas esposas.
10 blok batıda bir baz istasyonu var.
Hay una torre de móviles 10 calles al este.