Ben ne translate Spanish
40,862 parallel translation
- Ben ne yapayım?
- ¿ Qué hago?
Ben ne yaptım?
¿ Qué he hecho?
- Ben ne "tırsarım" ne de "korkarım".
Yo no "huyo asustado" y menos todavía me acobardo.
Ben ne diyeyim ulan? "Kev babanla sikiştiğini görmüş galiba," falan mı?
¿ Qué coño voy a decirle yo? "Kev cree haberte visto follando con tu padre".
- Ben ne yapayım yani? - Yardım et.
Ayúdame.
Ben ne yaptım ki?
No sé. ¿ Qué hago?
Ben ne yapabilirim?
¿ Qué puedo hacer yo?
Hayır! Ben ne yanlış yaptım ki?
- No, pero, ¿ yo qué hice de malo?
Ben ne yapacağım?
¿ Cómo voy a estar bien?
Ben ne yapayım?
¿ Y qué puedo hacer yo? No entiendo.
En azından ofisimin ameliyatı ayarlamasına izin ver ben de ne zaman geleceğini söyleyeyim.
Deja que mi oficina programe la cirugía y te avisaré la fecha.
Evet ben de, ama ne yaparsın?
Sí, yo también, ¿ pero qué se le va a hacer?
Ne diyorsun, uh, Sen ve ben sadece arabayı alıp göle gidelim mi eski günlerdeki gibi?
¿ Qué me dices de coger el coche tú y yo e ir al lago tal y como solíamos hacer?
- Be-ben Alışveriş Merkezi'ne gidip bunu deneyeceğim.
Yo, voy al Centro Comercial para probarla.
Sana hep ne derim ben?
¿ Qué he dicho siempre?
Her gün burada ne yapıyorum ben? Bana tuttuğun daireye bak.
Mierda, vengo para esta pocilga que alquilaste todos los días.
Ne zaman konuşuyor olursak bilin ki, o sırada işiyorum ben.
Siempre que hablamos, estoy meando un poco.
Ne yaptım ben?
¿ O era yo? ¿ Qué hice?
- Ne zaman gideceğini ben söylerim.
Yo digo cuando hemos acabado.
- Ne yaptım ben böyle?
- Dios, ¿ qué he hecho?
Ben babası değilim ve tabii ki seninle aynı emniyet kaygılarını taşımıyorum ama bildiğim bir şey var ki Joe, birininin potansiyelini ne kadar uzun süre inkar edersen desteği o kadar çok başkasında ararlar.
Yo... yo no soy su padre y no tengo las mismas preocupaciones por su seguridad que tú, por supuesto que no, pero, Joe, una cosa que sé es que cuanto más le niegas a alguien su potencial, más van a ir a buscarlo por sí mismos.
- Burada ne arıyorum ben?
¿ Qué estoy haciendo aquí?
O bana ne yaptıysa ben de onu yaptım. Kılımı bile kıpırdatmadım.
Así que, le hice lo mismo que ella me hizo a mí : nada.
Seninle ne yapacağım ben?
¿ Qué voy a hacer contigo?
"Ben görev başındayken olmaz!" Ne dediğimi...
"No en mi turno". Ves lo que hice ahí, con el...
İşime engel olmayacaksın, ne dersem onu yapacaksın ve kararları ben vereceğim.
Mantente fuera de mi camino. Si me sigues, yo seré el que mande, ¿ entendido?
Ben de haber gönderdim ve bil bakalım ne cevap aldım.
- Entonces llegué y sabes lo que conseguí.
Ne... - Ben şeytanım.
- Soy el Diablo.
Ben sadece Nadine'ye ne kadar kolay kandırıldığını göstermek istiyorum.
Nadine, quería saber qué tan fácil es engañarla.
Ne istediğimi ben de bilmiyorum.
En verdad, no sé qué esperaba de todo esto.
- Ne gibi? - Evi ben aldım ulan.
La compré.
Ne yapacağım ulan ben kadının köpeğiyle?
¿ Qué coño se supone que tengo que hacer con su perro?
- Ben durmayacağım. - Ben de. - Ne yapıyorsun?
- Ambos sabemos que no lo haces por eso.
Bak, ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Gizlice İnsan Haklarını inşa etmeye çalışıyorsun. Ben de senin ne yaptığını biliyorum.
Mire, sé lo que está intentando hacer... establecer derechos humanos solapadamente.
Sen ne yapılacağını söyle, ben yaparım.
Dime lo que quieras hacer y lo haré.
Çünkü, bak, bu gelinliğin onun için ne kadar önemli olduğunu biliyorum ve ben...
Bueno, porque, mira, sé lo mucho Bueno, porque, mira, sé lo mucho Este vestido significa para ella y yo...
Ne? Ben ne yaptım ki?
0 tío?
Geriye ne kaldı? Sadece ben.
Solo yo.
Evet, ben de öyle. Ne oldu? Yok bir şey.
Sí, a mi también. ¿ Qué pasa?
Ne yaptım ben?
¿ Qué acabo de hacer?
Bugün onu ben beslerim sonra da onları ziyaret eder ve ne diyecekler bakarım.
Hoy... hoy la daré de comer yo, y luego iré por allí a ver... qué me dicen. ¿ Qué te parece?
- Ne? Piper ve ben buraya birkaç kez geldik.
Piper y yo vinimos aquí un par de veces.
Ne yaptım ben sana?
¡ Estaba enfadada!
Ben sadece burada yaşananları unutmak istemedim. Ne kadar acı verici olduğunu unutmak istemedim.
No quería olvidar lo que pasó, lo doloroso que fue.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Maliye Bakanı ilk sırada ve ben bunu düşünmemizi istiyorum. Ulusun seçimi hakkında ne anlatıyor bu bize?
Como comentamos, el ministro de Economía es el primero, y quisiera reflexionar sobre qué nos dice esa elección.
Big Ben'in yüksekliği ne kadar?
¿ Cuánto mide el Big Ben?
Ben bıçaklandım, ne olduğunu biliyorum!
Me ha apuñalado, te lo digo yo.
Benim vücudumda olanlardan o ne anlar, en iyi ben bilirim.
Y no puede decirme qué le está pasando a mi cuerpo porque yo lo sé.
Cidden ama, ben olmasam ne yapardı bu?
Oye, pero en serio, por un segundo, ¿ qué haría ella sin mí?
Ne yazık ki ben başkan için çalışmıyorum.
Desafortunadamente para el presidente, yo no trabajo para él.
Ben Medellin kartelindenim. Ne olduğumu biliyorum.
Yo soy del cartel de Medellín, yo sé lo que soy.
ben ne yapabilirim ki 27
ben new york 51
ben neredeyim 43
ben ne bileyim 29
ben ne yapabilirim 58
ben ne olacağım 76
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163
ben ne dedim 35
ben new york 51
ben neredeyim 43
ben ne bileyim 29
ben ne yapabilirim 58
ben ne olacağım 76
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163
ben ne dedim 35