Bir oyun daha translate Spanish
482 parallel translation
Bir oyun daha deneyelim, gitmeden... ha?
¿ Qué le parece otra partida antes de que se marche?
Çok hızlı yazıyor. Yeni bir oyun daha yazmış olmalı.
Escribe tan rápido que debe haber nuevas obras suyas.
Başka bir oyun daha görmeyeceğimi bilsem, yine de seyretmem.
No me gustó. No me importa si no vuelvo a ver ninguna otra obra
Önce bir oyun daha oynayalım.
Pero primero, jugaremos uno más.
Bir oyun daha.
¡ Otra jugada!
Bir oyun daha istiyorum.
Quiero seguir.
Kazanması için bir oyun daha gerek.
Necesita un juego más para ganar.
Baylar, yarın başka bir oyun daha oynamak ister misiniz?
¡ Caballeros...! ¿ Estarían interesados en jugar otra partida mañana?
Bir oyun daha? Buraya, sıkıntılı bir öğleden sonrayı üzerimden atmak için geldim. İki yüzlü budalalarla vakit öldürmeye değil.
Yo he venido aquí a pasar una tarde sombría... no para servir de diversión a unos palurdos hipócritas.
Peki, o hâlde bir oyun daha oynayalım ve eğer kazanırsanız, hepsini geri alabilirsiniz.
Bien, una partida más entonces y, si gana, recuperará todo lo que ha apostado.
Oynanacak bir oyun daha var. Adı, "Bebeği Büyütmek".
Jugaremos a otro juego llamado, "criando al bebé".
Bir oyun daha ve sonra doğru yatacığına.
Un "juego" más y a soñar con los angelitos.
Sana bir oyun daha vereceğim.
Por eso le doy otro número.
Sadece... Sadece bir oyun daha ve sonrasında rahatsın.
Sólo una vez más y basta.
Bu durumda param bende kalır, bir oyun daha oynarız.
En ese caso, me quedaré con mi dinero y jugaremos de nuevo.
Bir oyun daha?
¿ Otra?
Bir oyun daha?
¿ J ugamos otra?
"K" harfi gider ve siyahi dahi kadın Scrabble'da bir oyun daha kazanır.
Ahí va la "C", y el genio negro ha ganado otra partida de Scrabble.
Acaba daha sessiz bir oyun oynayamaz mısınız?
Haz el favor de no incordiar a Stanley. Y no hagáis ruido.
Aklımda bir oyun vardı aslında. Sana daha önce bundan bahsetmemiştim. O rolün sana bu kadar uygun olacağını hiç düşünmedim.
Estaba pensando sobre esa obra... y sabes, Larry, nunca dije nada... pero siempre pensé que ese papel no te iba.
Belki daha büyük bir oyun hedefliyorlardır.
Puede que estén apuntando más alto.
Şimdi çok daha iyi bir oyun oynayacağız nalbant oyunu.
¡ Y ahora haremos otro juego aún mas bonito! El juego del Timbal.
Bir araba dolusu maymundan daha fazla oyun bilirler.
Están a la que salta. Si hay muerte, no hay salvación.
Bir daha asla bir oyun kağıdına el sürmeyeceğim.
Nunca volveré a tocar una carta. Que Dios me asista.
Daha sonra uğrayacağım, ve hâlâ uyanık olursan küçük bir oyun çevireceğiz.
Si te encuentro despierta jugaremos un poco.
Oyun destesini yırtın, bir daha oynamayın
Destruyan sus naipes de póker Y no jueguen más
Bana karşı yumşadınız, ama daha sonra pişman olacak... herşeyin bir oyun olduğunu, parayla tutulmuş ucuz bir oyuncu olduğumu söyleyeceksiniz.
Se ha ablandado un poco, pero luego lo lamentará. Dirá que es sólo una actuación, que soy una actriz contratada por dinero.
İyi bir yedi el oyun için bir kişiye daha ihtiyacımız var.
Nos falta uno más para una buena partida de siete.
Daha acımaz bir oyun arıyordun.
Buscabas algo más salvaje.
"Broadway yapımcıları oyunumu yerden yere vurunca..." "... ben de asla bir daha oyun yazmamaya karar vermiştim. " " Böylece, beyhude uğraşmamış ve hüsrana uğramamış olacaktım. "
"Fue rechazada por todos los productores de Broadway con términos tan duros que me propuse no escribir otra jamás para así ahorrarme años de esfuerzo y frustración inútiles".
Sanırım bu oynadığımız bir oyun. Tanrı'nın gözünde hangimiz daha çok alçalabiliriz diye.
Supongo que es un juego que jugamos entre nosotros... para ver quién puede ser más mezquino... a los ojos del Cielo.
Daha önce kimsenin oynamadığı bir oyun çıkarırsın.
Y juegas al billar como nunca antes se había jugado.
- Hayır, daha yakın bir oyun.
No, un juego más íntimo, ¿ sabe?
Oyun durmuşken kaza anını bir kez daha izleyelim. CBS'in özel sabit kamerasından.
Y ahora retransmitiremos de nuevo el accidente con la exclusiva cámara de retención de imagen de la CBS.
- Aklımda daha iyi bir oyun var.
- Se me ocurre un juego mejor.
Bir oyun daha.
Una partida más.
Hoşlanmadığım bir şey daha, oyun oynamak.
Eso es otra cosa que no me gusta, los juegos.
Evet, oyun. Zihin yapısı geliştikçe, basit bir oyuna daha çok gereksinim duyulur.
Cuanto más compleja es la mente, mayor es la necesidad de la simplicidad del juego.
Virginia, başka bir oyun oynasak daha iyi bence.
Virginia, deberíamos jugar a otra cosa.
Bir daha oyun sahnelersem yazar olmayacak.
La próxima vez que produzca una obra, no habrá autor.
Bay Torikoshi, daha sonra benimle bir oyun ister misiniz?
Señor Torikoshi ¿ jugaría conmigo más tarde una partida?
Sana daha önce de bunun bir oyun olmadığını söyledim.
Ya le he dicho antes, que esto no es un juego.
Nasıl bir oyun oynuyorsun, veya bu işten nasıl kurtulacağını umuyorsun, Ancak kesinlikle daha fazlasını dinlemek istemiyorum. Şimdi gitmelisin.
No sé quién te puso eso en tu cabeza, no estoy aquí... para escuchar tales tonterías ¡ Fuera de mi casa!
Sizlerin oynadığı oyunlardan daha ilginç bir oyun olacak.
Será un juego más emocionante que el que han estado jugando.
Sanırım daha iyi bir oyun biliyorum.
Juguemos así :
Siz ondan daha delisiniz. Deli bir adama oyun oynuyorsunuz.
Estás más loco que él si juegas a confundir a un loco.
Ama bir daha oyun yok. Tamam mı?
Pero no más juegos, ¿ sí douschka?
Bir daha oyun yok mu? Niye?
¿ Que ya se acabaron los juegos?
Monopoly gibi bir oyun ama daha çok insanın canı yanıyor.
Se parece un poco al Monopoly, pero hay más perjudicados.
Bundan daha büyük bir oyun olur mu?
¿ Conoces un juego más grande que ése?
Yalnız başka bir oyun seçmeniz lazım. Daha az tehlikeli.
Le aconsejo, juegue a otra cosa, más prudente.
bir oyun 38
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha 281
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha fazla 180
daha sonra 654
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha sonra da 30
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha sonra konuşuruz 47
daha az 29
daha sonra görüşürüz 59
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26
daha erken 68
daha ne istiyorsun 109
daha ne olsun 43
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha sert 154
daha iyisi 53
daha yeni 32
daha ne 26
daha erken 68
daha ne istiyorsun 109