Bu yanlış translate Spanish
7,867 parallel translation
Bu yanlış tamam mı? Ahlaken yanlış.
Es incorrecto moral y paternalmente.
Bu yanlış geliyor.
Está mal.
Olmaz bu yanlış bir şey.
No, esto es un error.
O yüzden şimdi size Avusturyalı olarak, insan olarak bu yanlışı düzeltmenizi rica ediyorum. Sadece Maria Altmann için değil Avusturya için de.
Ahora les pido a ustedes como austriacos, como humanos, que reconozcan esa injusticia, no solo por María Altmann, sino por Austria.
Bu yanlış.
Esto está mal.
Bu yanlış, Thakur.
Esto está mal, Thakur.
- Çünkü bu yanlış.
¡ Porque esto está mal!
- Hayır, çünkü bu yanlış.
- No, porque está mal.
Bu yanlış birşey. Atalarımız merak etmek zorunda değil
Nuestros antepasados no necesitan preocuparse por el futuro.
- Bu yanlış otobüstü.
No era ese autobús. ¿ Qué?
Bu yanlış bir hamleydi, göt oğlanı.
Ese fue un mal movimiento, hijo de puta.
Bu yanlış.
No, eso está equivocado Harry.
Bu yanlış olan nedir?
¿ Cuál es el problema?
Bu yanlış.
Eso no se hace.
Bu yanlış!
No podemos. Está mal.
Yaptığımız yanlış değildi. Sen ne dersen de bu yanlış bir şey değildi!
Lo que hicimos no estuvo mal.
Bu büyük bir yanlış anlama.
Es un pequeño malentendido.
Bütün bu mutsuzluk, yanlış bir hayat yaşadığını düşündüğün için.
Toda esa tristeza... La sensación de que aterrizaste en la vida equivocada.
Aslında. Yanlış anlama bende ay ışığını herkes kadar romantik bulurum.. .. ama bu ışıkta araba sürmek bir işkence.
No me malentiendas, hallo la luz de luna tan romántica como cualquiera, pero vete al diablo si esperas que conduzca sólo con ella.
Bu çok yanlış aslında.
Esto es sólo todo tan mal.
Onun bu şizofrenik durumu, yaygın bir yanlış sabit inanç durumunu yansıtıyor aslında. Üç konuda tepki veriyor.
Su esquizofrenia refleja un caso único de creencia fija falsa, causa y respuesta a tres cuestiones.
Dışardan gelen her türlü uyarıyı yanlış algılayıp bütün bu ses ve görüntüleri, zihninde fanatazilere dönüştürüyor. Geçmişinden getirdiği bazı anıları, bugünkü olaylarla birleştirip yeni birtakım olgular yaratıyor.
Ella tergiversa cada estímulos externos e interpreta todo imágenes y sonido en la fantasía, inventar historias utilizando su pasado e interacciones presentes.
- Bu deyişi hep yanlış söylüyorsun.
- Nunca usaste bien esa frase.
Sana bu kadar büyük ne yanlış yaptı?
¿ Qué te ha hecho que sea tan malo?
- Bu çok yanlış.
Esto está mal.
Beni yanlış anlamayın, bir o kadar da Amerikalıyız ama ailelerimiz ve paylaştığımız kökler, bu şehrin kültürüne ait.
No me malinterpreten, somos estadounidenses también, pero nuestras familias y raíces vienen de la cultura de esta ciudad.
Bu aslan sadece yanlış yoldan para kazananları avlar.
"Este león da caza sólo a.." ".. los que se enriquecen por medios equivocados. "
Bu aslan sadece yanlış yoldan para kazananları avlar.
"Este león caza sólo a aquellos.." ".. que se ganan el dinero por caminos ilegales. "
Yanlış anlama ama bu benim kabahatim değildi.
Pero con todos mis respetos, no ha sido culpa mía.
Bu çok yanlış.
Pero parece tan injusto.
- Yanlış bir şey ya bu!
- Eso está mal.
Lanet olsun, bu çok yanlış bir fikirdi.
Esta maldita idea es una estupidez.
Çok iyi plandı. Nasıl bu kadar yanlış gitti ki?
Era un buen plan. ¿ Cómo pudo salir tan mal?
Yanlış tarafa bakıyorsun ve bu her şeyi daha karışık hale getiriyor.
Estás mirando en la dirección equivocada, y eso siempre hace las cosas complicadas.
Bu kadar iyi hissetmek Yanlış olmamalı
# No puede ser malo sentirse tan bien #
"Bu yaptığımız çok yanlış bir şey" der.
"Está mal lo que hacemos".
Bu yüzden ısrarcıyım bayanlar ve baylar lütfen tarihte yanlış tarafta adınız geçmesin.
Así que los aliento, damas y caballeros del jurado a no ser una acotación en el lado equivocado de la historia.
Bu çok yanlış!
¡ Está mal!
Bu çok ciddi bir düzenek ve yanlış ellerde felaketlere neden olabilir.
Esa es una increíble pieza de maquinaria que sería catastrófica en las manos equivocadas.
Bu gölün boyutunu çok yanlış düşünmüşüm.
Calculé mal el tamaño de este lago.
Bu çok yanlış.
Eso es mentira.
Bu kadar yanlış olacak.
Muy fuera de lugar.
Ayrıca sakın bana rahmetli eski kız arkadaşı diyeyim deme çünkü bu tamamen yanlış bir intiba uyandırıyor.
Y ni siquiera pienses en llamarme. Su última ex-novia porque eso da completamente la impresión equivocada.
Çok korkuyorum. Belki bu dünyada yanlış olan biziz.
Me asusta mucho pensar que tal vez nosotros seamos lo malo de este mundo.
Ama Marigold, bu çok yanlış.
Pero, Marigold, esto está muy mal.
Eğer bu işi yapacaksak polislerin yanlış tarafa baktıklarından emin olmalıyız.
Si vamos a hacer esto, tenemos que asegurarnos... que los Policías vayan en la dirección equivocada.
Yanlış anlama, bu dövmelerin kötü olduğunu söylemiyorum.
No te equivoques, no es que esos sean tatuajes malos.
Bu açık bir şekilde yanlış.
Esto es algo malo.
Ama bu soruları düşündüğümde fark ettim ki ne söylersen söyle yanlış olacak.
Pero cuando pensé en estas preguntas, me di cuenta.. .. Que no importa lo que digamos.. que va a estar equivocado..
Yanlış bu.
Hay un error.
Bu çok basit bir soru, Jude. Doğru veya yanlış cevap yok.
Es una pregunta muy simple, Jude, no hay respuesta correcta o incorrecta.
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış adam 16
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış olan nedir 21
yanlış adam 16