Bum bum translate Spanish
2,228 parallel translation
Bum Bum mu?
¿ Boom Boom...?
Mesele şu ki Bum Bum, kimin Fae, kimin insan olduğunu anlamamı sağlayacak kadar dövüşçü gördüm.
La cosa es, que he visto suficientes luchadores... para saber quién es Fae y quién es humano, así que...
Bum Bum! Bu gece dövüş, birisi nakavt oluncaya ya da pes edinceye kadar sürecek.
¡ Boom Boom! La pelea de hoy está programada para tanto como dure hasta que se produzca un K.O. o alguien se rinda.
Gökyüzünde birini becermek isteseydim, onunla uçardım!
Si quieren hacer bum bum en el aire, ¡ volad con él!
Bum.
Bam!
Julian Norris mi demeliydim? Bum. Bum?
Julian Norris? Vale, Skills, nací como Julian Norris, y cambié mi apellido por Baker.
Kimse tek kelime etmesin. Bum. O zaman...
¡ Que nadie diga nada! Bien, en ese caso...
Şu tahminsel lenslerden takmamız gerekiyor ve sen Nitrogliserininle uğraşmak için çekip gittikten sonra bir patlama oldu ve nitrogliserin de patlayıcı olduğundan- -
Mira. Teneos que llevar estas lentillas predictivas y ellas vieron un explosión cuando te fuiste furioso a manejar tu nitroglicerina lo que hace bum, así que...
Bum! Tamam.
Okay.
Bir bomba patlar, saldırgan askerlerin yardıma gelmesini bekler ve birden ikinci bomba patlar.
Artefactos explosivos improvisados detonados por los atacantes en el momento que los soldados corren a prestar ayuda, y entonces, ¡ bum! , estalla otra bomba.
Patlayan şeyler hakkında konuşalım mı?
Vale, hablemos de cosas que hacen ¡ Bum!
Bum, bum!
Bang, bang!
Yanlış bir laboratuarda çıkacak bir kıvılcım ve bum! Yangın güvenlik protokolüne geçeceğim.
Una chispa en el laboratorio incorrecto y estalla el lugar.
Bum!
Boom!
Bum Bum.
Boom Boom.
Dalga vurduğu an, bum!
Cuando llegue la ola...
Hadi, sağlam ve güçlü olsun. Ses gelsin. Bum!
Fuerte, bien, que se oiga "bum".
Bum. - Ne dedin?
- ¿ Qué dices?
- Bum.
- "Bum".
Bret Michaels! Bum!
¡ El Sr. Bret Michaels!
Bum!
Whoo! Boom!
Bum!
Boom! Boom!
Hah!
¡ Bum!
Pasta aşırmak, "bum" kağıt parçasına kargacık burgacık yazmak.
La tarta robada. "Culo" escrito en un trozo de papel.
Ve geçen birkaç ay içinde göstermiş olduğun tüm o gelişme bum!
Y todo el progreso que habéis hecho estos últimos meses... Kaput.
Bebek raporu. Bum.
Informe del bebe
İşin içinden nasıl çıkacağını anlayamamıştır ve bum...
No se dio cuenta como se iba de madre y boom...
İşte bu.
Bum.
Krieger'e baş ağrılarımı anlattım.
- ¿ Qué? Le conté a Krieger de mis jaquecas, me hizo una tomografía, y luego "bum".
Tam da başlamak üzereydik ki, birden patladık.
Nos estábamos poniendo en posición, y entonces... ¡ bum!
Bazen araba yavaş görünse de aslında çok hızlı gidiyor. Bum!
a veces cuando un coche parece lento, en realidad va bastante rapido
Bum!
Joder, kaboom
Dükkandan çıkmaya çalışırsanız... Bum!
Trate de salir de la tienda, y... kaboom puta / i
Bum.
Boom.
- Boom.
- Bum.
Bu şarkıyı biliyor musun? Ben bilmiyorum.
Bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum, bum...
Patlayan cinsten.
Uno que hace "Bum".
Ses patlamasıydı.
Sonó "Bum".
New York'u sevmemin nedeni. Taksiye mi ihtiyacın var? Anında burada.
Esto es lo que me encanta de Nueva York, necesitas un taxi y... bum, está ahí mismo.
Yukarı çıktık, iki saniye sonra da boom, kadın bana yapıştı.
Estoy allí, y, como en dos segundos, bum... ya está encima de mí.
Dodgerların sıkıştırdığı an bum, yıldırım çarpıyor ve öldüm.
En el minuto en que los Dodgers ganan, boom, alcanzado por un rayo... muerto.
Mesaj atıyor ve bum Carmen pencereden kaçıyor.
Él manda un mensaje Carmen sale por la ventana.
Suç ortağı gelir. İşler kötüye gider.
El cómplice llega, bum, todo sale mal.
Sonra ise, bum!
Luego, ¡ boom!
Sonra da üç kez ateş eder.
Y luego le dispara, ¡ bum, bum, bum! Tres veces.
Bizden bir şarkı olacağı için bam güm diye patırdayan bir şey.
pisotear y ¡ Bum!
Zach, aptalca birşey yaptığımda hemen beni eleştirmeye başlıyor.
Bum, bum. - Va...
* Oh, oh, oh diyebilsinler sadece * * Bum, bum, bum *
* baby, eres un fuego artificial *
* Bum, bum, bum *
- Muy bien todo el mundo. Ha sido un éxito.
* Bum, bum, bum * * Aydan bile daha parlak bu mum, mum, mum * Pekâlâ gençler, şahaneydiniz.
- La mala noticia es, como ya sabéis, que tenemos que escoger a tres de vosotros para actuar esta noche.
Michael Fuller'ın yandaşları ona hahraman diyorlar ve cinayetinin, savaş yanlısı dobra konuşmalarından dolayı, terörist hücre tarafından gerçekleştirildiğine inanıyorlar.
Bum. Los seguidores de Michael Fuller lo llaman héroe y creen que su homicidio está ligado al apoyo abierto a la guerra y posiblemente al trabajo de una célula terrorista dormida dentro de nuestras propias fronteras.