English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Dene bakalım

Dene bakalım translate Spanish

1,027 parallel translation
Bugün tek başına bir dene bakalım.
Ahora tienes que intentarlo tú solo.
Gel, gel, dene bakalım.
Vamos, vamos, prueba.
Bir de sen dene bakalım! Saçmalama!
- ¡ Tonterías!
Sen sıhhiyecisin. - Dene bakalım.
Tú eres médico, pruébalo tú.
Neyse, bir dene bakalım. muvaffak olacağına inanıyorum.
Aún así, inténtalo y seguro que lo conseguirás.
Dene bakalım!
¡ Inténtenlo!
Bir dene bakalım.
Pues veamos que lo intentas.
Bir dene bakalım.
Le va a la medida.
- Dene bakalım.
- Inténtelo.
Dene bakalım, Bolie. - İyi mi?
Pruébalo, Bolie.
Dene bakalım.
Inténtalo.
Brandt, hadi şimdi dene bakalım.
Brandt. Inténtalo.
- Hayır. - Tamam, dene bakalım.
Pruébala.
Tutacaksız dene bakalım.
Inténtalo sin eso.
Hadi yiyorsa dene bakalım!
Prueba a tomarla!
Şunu bir dene bakalım.
Ponte esto un momento.
- Peki, bir de sen dene bakalım.
- Intentalo.
Bir dene bakalım. "
Inténtalo. "
Courtney! Bana şehirlerarası bir bağlantı dene bakalım!
Courtney, trata de comunicarme con larga distancia, por favor.
- Dene bakalım!
¡ Pruebe a ver!
Bir dene bakalım, seni domuz!
- Inténtalo, asesino de puercos.
Tamam, dene bakalım.
Bien, inténtalo.
Çok kolay, dene bakalım.
Es fácil. Inténtalo.
Bir de şunu dene bakalım?
¿ Has probado ésta?
Dene bakalım!
¡ Pruébatelo!
Dene bakalım.
Prueba tú ahora.
Dene bakalım.
Pruebe.
- Hadi dene bakalım.
- Pruébalo.
Dene bakalım.
Pruébate esto.
ve asla gereksiz biri olmayacağım. Ödlek, orospu çocuğu! Beni durdurmayı dene bakalım.
Y ningún gallina cobarde e hijo de puta, va a intentar impedírmelo.
Dene bakalım.
A ver.
İşte böyle. Soldakine uzanmayı dene bakalım.
Ahí vas, prueba ese a la izquierda allí.
- Dene bakalım, seni hödük.
- A ver si te atreves, canalla.
İnkar etmeyi dene bakalım!
¡ Hay alguien que lo dude!
Dene bakalım.
Adelante. Inténtalo.
# Dene bakalım.
Inténtalo
- Dene bakalım.
- Bueno, inténtalo.
- Dene de görelim bakalım.
- Inténtalo.
Haydi bakalım, bir dene.
Adelante, pruébalo.
Al bakalım evlat, şu meyveyi bir dene.
Ten, prueba esto de postre.
Haydi bakalım, tekrar dene.
Ahora vamos. Inténtalo de nuevo.
Bir dene bakalım.
Vamos a intentarlo.
Dene bir bakalım.
- ¿ Resultará eso? ¡ Seguro!
Bir süre daha dene. Bakalım neler olacak.
Pruébalo un tiempo, a ver qué pasa.
Dene bakalım.
Pruébeme.
Dene bakalım.
Pruébatelos.
Dene bakalım.
- Puedes intentarlo.
Dene bakalım.
Pues hazlo.
Dene de bir görelim bakalım.
Me gustaría verte intentarlo.
Dene bakalım.
Pruébalo.
Dene de gör bakalım 1988 Domates Güzeli'yle oynaşman umurumda değil
Me ocuparé de eso, nena. No me importa que coquetees con la Señorita Neumático 1988.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]