Dile translate Spanish
33,985 parallel translation
Patronunuza deyin ki, Avi'ye elini sürerse bütün tablolarını yakar kül ederim.
Dile a tu jefe, que si pone un dedo encima de Avi, quemaré sus putas obras de arte.
- Onu geri arayacağımı söyle.
Dile que la llamaré.
Patronunuza söyleyin, Avi'nin kılına dokunursa tabloları yakarım.
Si me disparas, nunca volverás a ver ese camión. Dile a tu jefe que como le ponga un dedo encima a Avi, voy a quemar sus putas obras de arte.
Söylemen gerekeni söyle.
Dile lo que tienes que decirle.
Yemekten dönünce Joe'ya beni aramasını söyle olur mu?
Dile a Joe que me llame cuando vuelva de comer, ¿ vale?
Ona hemen ihtiyacım olduğunu söyle.
Dile que lo necesito ya mismo.
Candace buraya gel ve dün gece söylediğim şeyi söyle.
Candace ven aquí y dile lo que te dije anoche.
Söyle ona, cesaretimizi kırması için telefonları sökmesi yetmez.
Dile que necesitará mucho más que arrancar los teléfonos para disuadirnos.
Eve döndüğünde Neal'e, oraya olabildiğince çabuk döneceğimi söyle.
Cuando llegues a casa, dile a Neal que volveré lo antes que pueda.
Servisle ilgili bir sıkıntın varsa, mekân sahibiyle konuşabilirsin.
Si tienes alguna queja por el servicio, dile a la dueña.
Annene, Beau da sana selam söylüyor de.
Dile a tu mamá que le mando saludos.
Dışarı çık, direk gözlerinin içine bak ve "Seni seviyorum, koca adam" de.
Ve afuera, míralo a los ojos y dile : "Te quiero, grandote".
Sen de gidip demokrat olduğunu söylersin.
Sí. Luego dile que eres demócrata.
- Eve gelmesini istediğini söyle.
- Sólo dile que quieres que vuelva a casa.
Arayanın yakınlarıyla irtibata geçmeni istiyorum ve Bess'i bulup hemen müdahale ekibini göreve çağırmasını söyle.
Quiero que te contactes, la cuenta es R.P... Y encuentra a Bess y dile que consiga a los oficiales que respondieron en la línea.
Halligan'ı bulup 246'yı devreye soktuğumuzu söyle.
Encuentra a Halligan, dile que tenemos un 246 en progreso.
Clark'a sağlıklı, güçlü işçiler istediğimi söyle.
Dile a Clark que quiero trabajadores sanos y fuertes.
Biraz daha az karışmasını söyle.
Dile que se calme un poco.
Hepimizin düşündüklerini dile getiriyorsun.
"Dices lo que todos pensamos".
Bazı şeylerin dile getirilmemesi daha iyi.
Es mejor dejar algunas cosas sin decir.
Jay, yaşayamayacağını söyle ona.
Jay, dile que no puede.
Yaratıcı ekibe iyice kıkırdamalarını söyle.
Dile al equipo creativo que deje las risitas.
Bak Elliot, Randy'e bir yetişkin olup mesajla ondan ayrılmasını söyle.
Mira, Elliot, dile a Randy que sea un adulto y que la deje por mensaje de texto.
- Adresi alıp geleceğini söylerim.
Consigue una dirección y dile que vas de camino.
Bana şans dile.
Bueno, desearme suerte.
- O zaman söyle gelsin.
Bueno, pues dile que venga.
Tom, annene hedefi nasıl vurduğunu anlat.
- Dile a tu mamá lo de la diana.
- Tamam. - Hedefi nasıl vurduğunu anlat.
Dile lo de la diana.
Ona da sesini kesmesini söyleyin.
Dile que también cierre la boca.
Bunu eski karılarıma söyle.
Dile eso a mis ex-mujeres.
Bunu yaptıktan sonra doktora git ve ona yapabiliyorsa beni geri getirmesini söyle.
Después que haga esto, busca a la doctora... y dile que... que me traiga de vuelta si puede.
Lütfen ona, aklımızda olduğunu söyle.
Por favor, dile que estamos todos pensando en ella.
Bu yüzden bunu dile getiriyorum.
Tengo una sensación como de que algo está mal, así que estoy saliendo a decir algo al respecto.
Bu yüzden lütfen o haydut arkadaşına peşimi bırakmasını söyle, tamam mı?
Así que dile a ese matón amigo tuyo que me deje en paz, ¿ sí?
İstemiyorsan çeneni kapa ve o hayduta paylaştıklarını silmesini söyle.
Si no quieres eso, cállate y dile a ese matón que borre esas publicaciones.
- Söyle de...
- Solo dile que quizás...
Şu an büyük zorluklar yaşıyor ancak büyük bir itibara sahip.
Afronta grandes dificultades ahora. Pero tiene una gran reputación. - Dile que venga.
O halde bunu Lee Jin Seok'un ölümünün araştırıldığı savcılıkta dile getirin.
Entonces debería revelar las circunstancias de su muerte en la oficina del fiscal.
Lütfen kızına söyle, iyi olacağım.
Dile a tu hija que estaré bien.
Git. Ailenden özür dile.
Pide perdón a tus padres.
Lorelai'ı bulup burada bilek güreşçisi iki damızlık olduğunu söyle Michel.
¡ Busca a Lorelai y dile que aquí hay dos reproductoras que echan pulsos
Donald, şu tatlı arkadaşın Cliff seninle yürüse ya?
Donald, dile a tu amigo Cliff que desfile contigo.
Ona söyle, yeni muslukların parasını vermeyeceğiz. İğrençler!
Dile que no le pagaremos los grifos nuevos. ¡ Son malísimos!
Büyükanneme ona daha sonra uğrayacağımı söyle.
Dile a la abuela que iré a verla más tarde.
Beyin oğlanlarına yeni çift başlı diseksiyon mikroskobunu kullanmam için izin vermeleri gerektiğini söyle.
Y dile a esos cerebritos que tienen que dejarme utilizar el nuevo microscopio de disección de cabeza doble.
Ameliyathaneme gelmeden önce deodorant kullanmasını söyle.
Dile que en mi quirófano, se usa desodorante.
Ameliyatın sekiz saat süreceğini neler olduğunu bildirmek için her fırsatta birini göndereceğimi söyle.
Dile que la operación tomará ocho horas. Y haré todo lo posible para enviar a alguien afuera para hacerle saber cómo van las cosas.
O odada oturup, her şeyin yolunda gittiğin duymak için beklemenin nasıl bir şey olduğunu bildiğimi söyle.
Dile que sé lo que es estar sentada en esa habitación, esperando saber si todo está bien.
Yemek kalmadı, söylersin.
Dile que no quedan sobras.
Söyleyeceğin varsa söyle.
Uh, dile lo que quiere.
Söyle ona endişelenmesin.
Dile que no se preocupe.