Dir translate Spanish
2,278 parallel translation
Ve en sevdiği yemek de Fırında Tilki'dir.
Y su comida preferida es el zorro asado.
Ya Özgürlük Efendisi'dir, ve burada olmaması gerekir ya da kurtulması için yardım gereken ciddi ve tehlikeli bir sanrı içindedir.
O él es el Señor Libertad y no debería estar aquí o está sufriendo un serio y peligroso delirio con el que necesita enfrentarse.
- Belki de bir kardeşi vardır. Adı da Ray'dir muhtemelen.
- Quizá tenga un hermano, Ray.
Belki o da Kiki'dir.
A lo mejor ambos son Kiki.
Bu fişlerin tanesi, 1 milyon yen'dir. Her biriniz 150 fiş alacaksınız.
Cada ficha representa 1 millón de yenes y asignaremos 150 fichas a cada jugador.
Diğer bir deyişle, herkesin başlangıçtaki parası 150 milyon yen'dir.
Por lo tanto, cada jugador comienza con 150 millones de yenes.
Kendi adına karar verecek olan kişi Kitty'dir.
La única persona que va a tener la última palabra va a ser Kitty.
¶ Çünkü onun gerçek adı Bayan Argyle'dir ¶
# Porque su nombre es Lady Argyle #
Eğer bir fotoğraf bin söze bedelse bu fotoğrafın dediği şey "Hayranı değilim." dir heralde.
Si una imagen vale mil palabras, ésta dice : "No me gusta".
Burası antik Miken'dir.
Ésta es la antigua Micenas.
Kocam, David'dir.
- Mi esposo, David.
Sertim ben, Şeker'dir adım Yumuşamam, kabımdan taşarım
Nunca he sido un blando, me voy a descontrolar.
Dünyada bir kadına bilinçli olarak hissettiğinden daha fazlasını gösterecek son erkek, Bay Knightley'dir.
El Sr. Knightley es el último hombre en el mundo... que haría creer intencionadamente a una mujer que guarda sentimientos mayores por ella de los que realmente tiene.
Belki "Ailedeki Kin" dir.
Quizás sea "Disputa familiar".
Açılımı Emmy, Grammy, Oscar ve Tony'dir.
Son la siglas de Emmy, Grammy, Oscar y Tony.
Bu kişinin adı Ryukichi Noge'dir.
Se llamaba Ryukichi Noge. Murió por una causa justa.
Deniz kabuklarını toplayan belki de Caroline'dir.
Puede que fuera Caroline la que recogía todas esas conchas.
Kızması gereken biri varsa o da Robin'dir.
Si alguien debería estar enojada sería Robin.
Kızıl derili dilinde mısır, "makki" dir.
La palabra india para maíz es makki.
Gerçekten de art arda üç elde, tek bir yere bahis koyarak kazanma olasılığı, 64'te 1'dir ama bir el için tek bir yere bahis koyarak kazanma olasılığı sadece 4'te 1'dir.
Sí, las probabilidades son de 1 entre 64. Pero las probabilidades de ganar una sola ronda... ¡ nunca sobrepasan a 1 entre 4!
Hitler'in hedefi artik Moskova degil fakat Güney Rusya'dir.
El objetivo de Hitler no es mas Moscú, sino, el Sur de Rusia.
Joseph Stalin, Amerikalilar için simdi "Joe Amca" dir.
Para los estadounidenses, Joseph Stalin, ahora se convirtió en "Tío Joe"
Varlığın özünde herşey, etki ve tepki arasındaki ilişkiden meydana gelir Alıcı güç konumundaki dişi,'tepki'dir onun karşıladığı eril yaratıcı güç ise'etki'dir ıkiliğin esası budur
Vemos esta dualidad en mitos y filosofías antiguas, pero las escrituras y filosofías que fueron pervertidas y profanadas en su sentido original nos dieron la impresión de que una polaridad era "buena" y la otra "mala".
Kendi bilinciniz dışında hiçbirşey tarafından yönetilemezsiniz. Kanunlar belirli bir zümre tarafından yaratılır uymaya zorlandığımız kanunları yaratan bu zümrenin adı "hukuk birliği" dir
Los jueces, abogados, y oficiales legislativos, forman parte de esta sociedad, y en su interior, han creado su propia lengua que es engañosamente parecida a la natural.
Hristiyan kilisesi, bir'tarih öncesi kültler ansiklopedisi'dir.
Los músicos no tenían que pagar impuestos, y los miembros del gremio de artistas no tenían que hacer parte de los asuntos militares.
Belki, sevdiğim kişi Young Ji'dir.
Quizá es a Young Ji a quien amo.
En sevdiğim, 48 model Panhead'dir.
Mi favorita es la Panhead del'48.
Saatim Patek Phillipe'dir! Tanrı'ya şükür!
¡ Es un Patek Phillipe!
Yeni hükümdar Loki'dir!
¡ Loki, gobierna!
Merak etme anlatmayacağım.
En cuanto a mam �, no te preocupes. No le dir � nada.
Benim zamanım çok, eninde sonunda konuşacaksın!
Yo tengo un mont � n de tiempo. � Me dir � s todo!
Buradan bilgi sızdırmaz. Onu iyi tanıyorum.
No dir � una palabra, lo conozco bien.
İşte bu gerçek Pembe Panter'dir.
Ésta es la verdadera Pantera Rosa.
- Sizi 8 km.dir takip ediyorum.
- Les seguí la pista ocho kilómetros.
- Biliyor musun, belki ben çok susamış değilim dir.
No tengo mucha sed
Onun bunu yapamayacağı tek kişi ise Will'dir.
La única persona con quien no puede hacerlo es con Will.
Annen bunun arkasında "Keçi" dir!
Tu madre llega tarde, perra.
Herhangi bir hata olmasın. "Uçan Boys" dir zeki ve anlayışlılardır.
No puede haber errores, "Los Chicos Voladores", son inteligentes y habilidosos.
Demem o ki, nefret ediyorum ancak bu plan "B" dir!
Detesto darte malas noticias, pero éste es el plan B.
Natalie'dir herhalde.
Probablemente es Natalie.
Louis Tobin'in o hesapları nasıl açtırdığını ve parayı nasıl transfer ettiğini bilen varsa o kişi Bay Emanuel'dir.
Si ahí hay alguien que sabe cómo preparó Louis Tobin sus cuentas y comenzó a mover dinero, es el Sr. Emanuel.
Benim hayat felsefem "Kişi kendini bilmeli" dir.
Mi filosofía es, conócete a ti mismo.
Karargâha giden gizli yolları bilen tek kişi General'dir.
El general es el único que conoce los pasajes secretos para entrar al campamento.
Neden dir bilmem, Birgün NASA ya gitmek istiyorum. - Yemin ederim.
No sé por qué él quiere que todos vallamos a ir a la NASA. - te lo Juro.
Buranın haftalık kirası 2.200 sterlin'dir.
850 semanales cuesta este lugar.
Bay Pump bir canavar değil, golem'dir.
El señor Bomba no es un monstruo, es un gólem.
Tek meşru parti MNA'dir.
El único partido legítimo es el MNA.
- Rock'n'roll Lemmy'dir.
El rock'n'roll es Lemmy.
Fakat Alex ve benim kadar İngiliz'dir.
Pero el es tan inglés como Alex y yo.
IT, IT'dir Mark.
El servicio técnico es lo que es.
Dedim ki- -
Bueno le dir � la verdad...