English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Doldur

Doldur translate Spanish

2,321 parallel translation
Sadece kızartmayı doldur.
Pon papas fritas.
"Doldur ellerini, alçak herif!"
"¡ Llena tus manos, hijo de perra!"
Doldur!
¡ Recargar!
Doldur depoyu.
"Dale caña".
İçeri gidip altını değiştireyim, parayı da öderim. Sen de depoyu doldur.
voy a entrar, voy a cambiarla, voy a pagar, y tu carga combustible.
Mideni doldur, susuz kal ve iyi bir iş çıkar.
Tomatelo de un toque y luego caga bien.
Doldur.
Cárgalo.
Önce sıraya geç, formu doldur ve ücreti öde.
Haremos primero la fila, rellenar el formulario, pagar las tasas.
Doldur, doldur, doldur.
¡ Embute, embute!
- Hepsini dikkatli oku ve doldur.
- Lea con calma, responda y firme.
- Doldur.
- Cargar. - ¡ Cargar armas!
Hemen doldur bir tane.
Vas a tomar un trago conmigo.
Doldur onu!
¡ Muéstrale quien eres!
- Evet. Doldur doldurabildiğin kadar.
Sí, llena el tanque.
Depoyu doldur, lütfen.
Uh, llenala, por favor.
Lütfen doldur.
Llénalo por favor.
Geri kalanı "evet" yanıtıyla doldur.
Tú completas el resto respondiendo "sí".
Doldur gitsin.
- Llénalo.
Yarın büroma uğrayıp başvuru formunu doldur.
Pasa por mi oficina y completa la solicitud.
Doldur.
Llénalo.
Doldur!
¡ Sírvelo!
Sana zahmet, doldur.
¿ Me la llenas, amigo?
İyi bir herifti aslında. Hey. Doldur.
Era un buen viejo, ¿ sabes?
Su akarken testiyi doldur demiştin.
Dijiste que sacáramos dinero mientras pudiéramos.
Doldur Vincent.
Otro más, Vincent.
şartlı tahliye başvuru formu doldur.
Pedí la condicional.
Bana da bir bardak süt doldur.
Servime uno a mí también.
Sadece bu formu çabucak doldur.
Completa este formulario.
Yumurtaları dilimlemeyi bitirdiğinde sos makinelerini doldur.
Sí, oye, cuando hayas terminado de cortar los huevos, debes rellenar los tubos de las salsas.
Ya bunu yada öbürünü suyla sabunla doldur çünkü kötü kokuyorsun
Eso o llenarla con agua y jabón porque apestas.
Etrafını insanlarla, sevgiyle ve kulağı delinmiş bebeklerle doldur.
Rodéate de gente y de amor y de bebés con orejas perforadas.
Formu doldur.
Rellena el informe.
Doldur.
Llénamelo.
Onu karla doldur ve biletini al.
Llenarlo con nieve y obtendrá un pase.
Çizelgeyi doldur.
Terminen la historia.
Kutuyu doldur ve bir de çörek al.
Consígueme otra prescripción y una rosquilla.
Doldur bir tane daha, saki.
Una ronda más, cantinero.
Deliği doldur, Marty.
Llena ese hueco, Marty.
Hadi git küveti doldur, David.
Ve a llenar el baño, David.
Aman canım, gece daha yeni başlıyor. Doldur bakalım.
Ah, que demonios, la noche es joven, llénamelo.
Bunun iyice bir düşün. Formları artık dikkatli doldur.
Rellena bien los impresos.
Doldur ve hazırlan.
Prepárense.
Hep gülümse ve kalbini neşeyle doldur
"Reconoce la sonrisa y llena tu corazón de felicidad."
Kendini ışığın güzelliğiyle doldur.
# Llénate de luz sublime.
Tüm kalpleri korku sokakları kan ile doldur.
Y que los corazones se llenen de frío y miedo y las calles con rojo de sangre.
Doldur.
Llénala. Sí, señor.
Doldur depoyu.
Dale caña, colega.
Şunu doldur.
Bien.
Al şunu, silahı doldur.
- ¡ Recárgame el arma!
Tamam, sen su bardaklarını doldur. Salataları ben yaparım.
Bien, llena los vasos con agua.
Doldur cebini!
¿ Digo bien? - ¡ A cobrar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]