Dos translate Spanish
301,122 parallel translation
İki ya da üç gün kalmayı rica edeceğim.
Quisiera pedirte refugio por dos o tres días.
İki yıl oldu.
Han pasado dos años.
Bu bizi iki yapar.
Ya somos dos.
Seni iki dakika yalnız bırakamayacak mıyım?
¿ No puedo dejarte por dos minutos?
Neyse, binamız iki bina aşağıda ve yerleşkemizi genişletmek istiyoruz.
En fin, nuestro edificio está dos puertas más abajo y estábamos pensando en ampliar las instalaciones.
"Fakat" ikimiz de biliyoruz ki mekanik açıdan daha becerikli olan benim.
Sin embargo, los dos sabemos que yo soy el papá interesado en la mecánica.
500 derken, 500 dolar mı demek istedin?
Cuando dices seis, ¿ estás contando las dos cifras de los centavos?
İkisinin de.
De los dos...
Siz ikiniz... Evimdeki partiye gelin hadi.
Vosotros dos, fiesta en mi casa. ¡ Vamos!
Dom, Kenny, Josie iki Herm.
Dom, Kenny, Josie, - los dos Herms.
Sarsıntıdan ötürü iki saatten fazla uyumaması lazım.
No podemos dejar que duerma más de dos horas por la conmoción.
Birlikte Luke Cage maratonuna başladık. Bir nevi bizim olayımızdı ve sonra bensiz iki bölüm izlediğini öğrendim.
Bueno, habíamos empezado a ver a "Luke Cage" juntos, y estábamos bien, y luego, descubrí que ella vio dos episodios sin mí.
Yatırmak iki saatimi aldı.
Me llevó dos horas dormirla.
İki kızımı da çok seviyorum.
Amo a mis dos chicas.
Bu yeni açılan bar için 2-al-1-öde kuponu.
Es un cupón de dos por uno en ese nuevo bar.
Birbirine aşık iki insan olarak iletişiminiz berbat.
Para dos personas enamoradas, tienen una terrible comunicación.
İsterseniz siz ikiniz pes edebilirsiniz... ama gidebileceğimiz bir ada varken ben bu... sualtı tabutunda ölmeyeceğim.
Ustedes dos pueden rendirse si quieren pero yo no moriré en un ataúd submarino cuando hay - una isla allí a la que podamos ir.
3-2 vuruş.
Cuenta tres y dos.
Yolda geliyor, ama şuan ikimize konuşmaya başlayacaksın.
Está de camino, pero ahora mismo, vas a empezar a hablar con nosotros dos.
- Efendim özür dilerim ama... Ben iki yıldır bunun üzerine çalışıyorum.
- Señor, con el debido respeto, he estado trabajando en esto durante dos años.
Irak savaşında görev aldı, dönünce ailesinin çiftliğini devraldı.
Sirvió dos veces en la guerra de Irak, se hizo cargo de la granja familiar cuando regresó.
İkiniz de!
¡ Los dos!
- Bence ara vermelisin. Bir iki bir şey iç stres atmak için.
- Creo que necesitas un descanso, tal vez una copa o dos para desestresarte.
Sen Adam'ın arkadaşısın, ve şu anda çok sarhoşsun, bu yüzden destekleyici olacağım ve ellerini sana veriyorum.
Eres amigo de Adam y estás realmente borracho ahora mismo, así que voy a portarme bien y voy a pasar por alto tus dos manitas.
İki büyük patate...
Dos de patatas grandes.
Gerçekten iki diyeceğini sanmıştım.
En serio, pensaba que ibas a decir dos.
İki eliyle birden.
Con las dos manos.
Gandalfı ikiye ayırdım.
Rompí a Gandalf en dos.
Hey! Yolculardan ikisi kayıp!
¡ Faltan dos de los pasajeros!
Üç... İki... Bir...
Tres dos uno...
İki spagetti ve bir tavuk kızartması.
Dos spaghettis y deditos de pollo.
2 olmadan ayrılmalıyız!
¡ Tenemos que irnos en dos!
Hastalık Kontrol'deki bayanın tam olarak hangi saatte geldiğine emin değilim ama saat 14 : 50'de gitmesini istedim.
¿ Saben? No estoy segura de a qué hora llegó la señora del CDC, pero sé que le pedí que se marchara a las dos con cincuenta.
İki saat oldu, hiç imge yok.
Dos horas y ninguna visión.
Birkaç saat önce gelmesi gerekiyordu ama şimdi ona ulaşamıyorum.
Se supone que tendría que haber llegado hace dos horas, y ahora no consigo contactar con ella.
Şimdi başlıyoruz, bir, iki...
Ahora vamos uno, dos...
Bir... iki... üç...
Uno... dos... tres...
Bir... iki üç dört... beş altı...
Uno... dos... tres... cuatro... cinco... seis...
Bir, iki, üç dört, beş, altı.
Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis.
Bir, iki, üç, dört beş, altı.
Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı.
Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis.
- Ben de öyle.
- Ya somos dos.
İki kişiler miydi?
¿ Había dos?
Aradığın adam... San Quentin'daki başka iki cinayet yüzünden hapiste yatıyor.
El tipo al que buscas... ya está encerrado por otros dos asesinatos en San Quintín.
- O özel birisi, bunu ikimiz de biliyoruz.
Ella es especial, las dos lo sabemos.
- Hayır ama iki kere kontrol ettim. Kimse bizi dinlemiyor.
No, pero me fijé dos veces y no hay nadie escuchando.
Bir taşla iki intikam fantezisi!
Esto es como dos fantasías de venganza en una.
Şimdi, başlayalı iki hafta mı oldu?
¿ Lo has hecho por dos semanas?
Bryan için iki hafta yeterli.
Para Bryan, dos semanas estarán bien.
Grigory iki. "
Grigory dos ".
- Zil iki saat içerisinde çalacak.
La campana suena en dos horas.
dostum 6912
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19
dost 72
dostlarım 502
dostum benim 16
dostlar 320
dostumuz 17
dostun 21
dostluk 27
dostuz 35
dostlarımız 19