Duyduğum kadarıyla translate Spanish
561 parallel translation
Evli olduğumdan onu sadece resimlerinden ve duyduğum kadarıyla tanıyorum.
Por ser hombre casado, yo sólo la conozco de vista y de nombre.
Duyduğum kadarıyla zengin.
Y rica, he oído.
Duyduğum kadarıyla Paris'e geldiğinde alelade bir soyadı varmış.
El de ella parece ser muy común. Se lo quitó al llegar a París.
Duyduğum kadarıyla dünyanın bir çok yerine gitmişsin... Bir den fazla dil konuşuyorsun... ve bir çok ünlü adamla birlikte olmuşsun.
Oí que viajó por todo el mundo... que habla muchos idiomas... y que conoció muchos hombres importantes.
Duyduğum kadarıyla, şimdi 15 bin ediyor olmalıydı.
Por lo que había oído, me cobraría 1 5 de los grandes.
Duyduğum kadarıyla, bir kasayı, saatin arkasını açar gibi açıyormuş.
Abre las cajas con facilidad.
Duyduğum kadarıyla en iyi tanıklar cevapları bulmaya çalışanlarmış.
Sé que los mejores testigos son los que quieren responder.
Duyduğum kadarıyla, çok yakışıklıymış.
- Aquí está mucho mejor.
Duyduğum kadarıyla artık fazla diyafram kullanmıyorsun.
Mi oído me dice que ya no emplea el diafragma.
Duyduğum kadarıyla parti başladı bile.
Parece que la fiesta ya ha empezado.
Bildiğim şey, duyduğum kadarıyla Sör Charles'ın öldüğü gece korkunç uluma sesleri duyduğumdur ve hayatım boyunca bir daha asla öyle korkunç sesler duymak istemediğimdir.
Lo que sé es que oí ese oí ese terrible aullido la noche anterior a la muerte de Sir Charles y no quiero volver a oír ese sonido en mi vida.
Duyduğum kadarıyla tek tanıklar Dude'la sensiniz.
Por lo que oigo, Ud. y Dude son los únicos testigos.
Duyduğum kadarıyla, Lord Roxton daha ünlü - kaçamakları olarak adlandıracağım - dedikodu sütunlarında detaylıca bahsediliyor... bilimin ilgi alanında olması çok zor.
Según dicen, las más famosas aventuras de lord Roxton... que tan ampliamente reseñan en las columnas de chismes... no han sido por el bien de la ciencia.
Biliyor musunuz, duyduğum kadarıyla bu ekmek bitkisi kurursa dört ya da beş ay daha burada kalabiliiriz.
Oí decir que si esa planta del pan se secara... pasaríamos cuatro o cinco meses.
Duyduğum kadarıyla bir takım sıkıntılar varmış.
Me enteré de tienes problemas.
Adamın kızda gönlü var, duyduğum kadarıyla kız da ona karşı boş değil.
Ella le gustaba a él y a él también le gustaba a ella.
Duyduğum kadarıyla tıka basa dolacak.
Estarán llenos, por lo que he oído.
- Duyduğum kadarıyla cadıları.
- Oí que eran brujos.
Etraftan duyduğum kadarıyla, bu adamlar çok sert oyuncular.
Por lo que he oído alrededor Esa gente juega rudo
Duyduğum kadarıyla, askerin silahıyla kendisine küçük bir ordu kurmuş.
He oído que tiene un ejército. Asesinos con rifles de los federales.
Belki de unutmuştur. Duyduğum kadarıyla alkollüymüş.
Debió olvidarlo porque había bebido un poco.
Duyduğum kadarıyla, sorgulamıyorum, ve sorgulamam da adil.
Como oigo, juzgo y mi juicio es justo.
Ben olayı farklı duymuştum, duyduğum kadarıyla kızı kaçırmaya çalışan sen'mişsin.
De acuerdo a nuestra información dos de ellos habían pasado... cuando de repente tú apareciste y mataste a uno
Duyduğum kadarıyla, Doolittle, gökkuşağının tüm renkleriyle parlıyor.
Según he oído, Doolittle, resplandecen. Resplandecen con todos los colores del arco iris.
Duyduğum kadarıyla kahvaltıda gangster yiyormuşsun.
Parece que almuerzas maleantes.
Benim duyduğum kadarıyla karın kendisi ayrılmak istemiş.
Por lo que he escuchado tu esposa quiso dejarte
Etrafta başka yuvalarda var ama duyduğum kadarıyla, hiçbirinde Cal yok.
Mira, hay otras comunas pero ninguna tiene un Cal, no que yo haya escuchado.
Birini asmak zorunda kalmışsınız, duyduğum kadarıyla.
Comprendo. También me han dicho que tuvo que colgar a alguien hace poco.
- Duyduğum kadarıyla efendim, iyi bir doktormuş.
He oído que es un médico eminente.
Duyduğum kadarıyla, ikisinin birbirinden farkı yok.
Por lo que he escuchado, nada que elegir entre los dos.
Çok güvenilir tanıklardan duyduğum kadarıyla da, her dışarı çıkışında hep aynı yerde görülüyormuşsun.
Me he enterado por los testigos más intachables, de que siempre se la ve en el mismo lugar cuando sale.
- Evet ama sadece duyduğum kadarıyla.
- Sí, pero sólo de lo que he oído.
Duyduğum kadarıyla.
Así que he escuchado.
Duyduğum kadarıyla iyi.
Entiendo que está bien.
Duyduğum kadarıyla iyi bir kadınmış, bir Hristiyan kadını.
Tengo entendido que era una buena mujer, una mujer cristiana.
Benim duyduğum kadarıyla, o viskisini senatörlerle yudumluyor.
A mí me han dicho que lo tomaba con los senadores.
Duyduğum kadarıyla sen ve Call bir sürü yetiştiriyormuşsunuz.
He oído que Call y Ud. reúnen un rebaño.
Çevrede pek sevilmiyormuş duyduğum kadarıyla ama bu burnu havada İngiliz mahallerinde hep böyle değil midir?
Me han dicho que los vecinos no la miran con buenos ojos, pero así son las cosas en estos pueblos ingleses, tan pequeños.
Çevrede pek sevilmiyormuş duyduğum kadarıyla ama bu burnu havada İngiliz mahallerinde hep böyle değil midir?
Me han dicho que los vecinos no la miran con buenos ojos pero así son las cosas en estos pueblos ingleses, tan pequeños.
O güvenilir bir adam değildir, efendim duyduğum kadarıyla. Hayır, efendim.Değilim, efendim.
No, señor.
- Bay Scott. Duyduğum kadarıyla büküm motorunda arıza varmış.
- Sr. Scott... tiene problemas con el impulsor warp?
Duyduğum kadarıyla bu sefer direkt işin içindesiniz.
Pero por lo que he oído, usted juega limpio.
Duyduğum kadarıyla, pokerde de çok becerikliymişsiniz.
Con talento para el póquer, por lo que sé.
Duyduğum kadarıyla onu bu balkonun dibinde bulmuşlar.
Lo encontraron bajo el balcón, por lo que he oído.
Duyduğum kadarıyla kireçli kuyuya gömüp üstüne beton döküyorlar.
He oído que los dejan en una mina abandonada cubiertos de cemento.
Çok güvenilir tanıklardan duyduğum kadarıyla da, her dışarı çıkışında hep aynı yerde görülüyormuşsun.
Me he enterado por los testigos más intachables de que siempre se la ve en el mismo lugar cuando sale
Duyduğum kadarıyla, bunu siz istemişsiniz.
Al parecer Vd. es el único responsable del incidente.
Şimdi duyduğum kadarıyla onu üsse götürmüşler.
Despues me entere de que lo habian llevado a la base...
Duyduğum kadarıyla soğan halkaları kocaman olmazsa.. ... bedavaya veriyorlarmış.
Si los aros de cebolla no son del tamaño de tu cabeza, son gratis.
Duyduğum kadarıyla Savaş ve Barış orjinal isminde basılmak üzereyken vazgeçilmiş Savaş-Ne İşe Yarar?
Sin embargo, uno se pregunta si La Guerra y La Paz hubiera sido aclamada de haberse publicado con su título real. La Guerra : ¿ Para Qué Hacerla?
Duyduğum kadarıyla bu sene otoyolda çok fazla derdiniz olmamış Şerif!
Veo que no se come tan mal en los bares de la autopista.
duydum 657
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydum seni 20
duydun mu bunu 28
duydum ki 65
duydun mu 1424
duydunuz mu 459
duydun mu beni 209
duydun 82
duydunuz 53
duydunuz mu beni 21
duydum seni 20