Duygularını anlıyorum translate Spanish
112 parallel translation
- Tabii, duygularını anlıyorum.
- Claro, sé cómo te sientes.
- Duygularını anlıyorum.
- Bueno, me hará sentir mejor.
Albayın hakkındaki duygularını anlıyorum. O bir kişi, biz 17. Bu albayın jipi.
Entiendo lo que siente por el coronel, pero él es uno y nosotros 17.
Duygularını anlıyorum, ama öneriyi olduğu gibi okumalısın.
Lo comprendo, pero se debe leer la moción tal como se formuló.
Duygularını anlıyorum.
Sé lo que sientes
Duygularını anlıyorum.
Sé cómo te sientes.
Duygularını anlıyorum.
Comprendo tus sentimientos.
Duygularını anlıyorum.
Lo siento mucho.
İlk kez o adamın duygularını anlıyorum.
es la primera vez que me siento simpatía por este hombre.
Duygularını anlıyorum canım.
Cariño, sé como te sientes.
Duygularını anlıyorum, M, fakat 00'ları tekrar aktive etmende ısrar ediyorum.
Conozco sus sentimientos, M, pero insisto en que reactive a los 00.
Çok ciddiyim Flap! 'Duygularını anlıyorum.'Çok zevklisin!
¡ Pero bueno, Flap! "Validar mis sentimientos". ¡ Tu estilo!
Tatlım, duygularını anlıyorum.
Cariño, yo te comprendo.
Duygularını anlıyorum, Charley. Sana engel olmayacağım. Bol şans, evlat.
Comprendo lo que sientes y no voy a ir contra la naturaleza.
Duygularını anlıyorum, ama artık onu unut.
Comprendo cómo te sientes, pero olvídate de ella.
Duygularını anlıyorum.
Sé exactamente cómo se siente.
Duygularını anlıyorum, Binbaşı, ama yardım edebileceğimi düşünmüyorum.
Lo comprendo, Mayor, pero no puedo ayudarla.
Simon, ben Müfettiş Cobb. McClane'e karşı olan duygularını anlıyorum, ama inan bana, o pislik bunlara değmez.
Entiendo tus sentimientos hacia McClane, pero créeme que él no vale la pena.
- Duygularını anlıyorum- -
- Entiendo sus sentimientos...
- Duygularını anlıyorum.
- Entiendo cómo te sientes.
Duygularını anlıyorum, ama bu iş bizim topraklarımızda olmayacak.
Comprendo tus sentimientos, pero no sucederá en nuestro suelo.
- Duygularını anlıyorum.
- Sé cómo te sientes...
Niles'ın duygularını anlıyorum.
- Oh, si, por favor. Se cómo se siente Niles.
Duygularını anlıyorum.
Si te sirve de consuelo, sé cómo te sientes, yo perdí a mi...
Ona zorla sizi aratamam. - Duygularını anlıyorum. - Ona mesajını iletirim.
En fin, aprecio tu sentimiento.
Elbette. Duygularınızı anlıyorum, ama...
Sé cómo se siente, pero –
Sözlerinizi anlıyorum ama Masuno'nun da duygularını biliyorum.
Entiendo su postura pero también sé como se siente Masuno.
- Onbaşı, duygularını anlıyorum.
- Cabo, entiendo cómo se siente.
Duygularınızı anlıyorum.
Ya conozco su opinión.
Anlıyorum. Bu konuda duyguların ne?
Ya veo. ¿ Qué piensas?
Oğlanların duygularını da anlıyorum.
Y sé cómo se sienten los chicos.
Duygularınızı anlıyorum, ve bugün burada, yanı başınızda yürüyorum, bana inanın, bu geceki yemekten sonra artık hizmetime gerek duymayacaksınız.
Comprendo cómo se siente, y estoy aquí hoy, desfilando a su lado, para asegurarle que ya no precisará de mis servicios tras la cena de esta noche.
Bakın Bayan Piggott, annenizle ilgili duygularınızı anlıyorum.
Srta. Piggott... entiendo cómo se siente sobre su madre.
Duygularınızı anlıyorum, özellikle az önce olanlardan sonra ama ne insanlara ne de bitkilere zarar vermeyecek milyonlarca öldürücü hapı şu an havadan indirmeye hazırız.
Simpatizo con usted, sobre todo ahora pero ya estamos preparados a descargar pelotillas venenosas que no dañarán ni la población ni las plantas.
Duygularınızı anlıyorum.
Sé cómo es.
Duygularınızı anlıyorum fakat Ochi ile aynı fikirdeyim.
- Entiendo cómo se siente, pero... -... opino igual que Ochi.
Yılan Dağına gideceğiz. Efendim duygularınız anlıyorum, ama Adora'yı kurtarmak için küçük bir grubun tüm ordudan daha çok şansı var.
Señor, sé como se siente, pero un pequeño grupo tiene mejores chances de rescatar a Adora que un ejército entero
Bu arada, sizin duygularınızı anlıyorum. Eğer 24 saat içinde ortadan kaybolursanız, söz veriyorum kimse sizi engellemeyecek.
Mientras tanto siento tal lástima por usted que si decide desaparecer en las próximas 24 horas le prometo que nadie lo impedirá.
Bu konudaki duygularınızı anlıyorum, ama siz de benimkileri anlayın.
Escuche, Sr. Miyagi, entiendo lo que siente. Pero debe entender lo que yo siento.
Duygularınızı anlıyorum, bir numara. Duygularınızı paylaşıyorum.
Comprendo lo que siente y lo comparto.
Haksızlığa uğrayan kişilerin duygularını paylaşmanı anlıyorum.
Es horrible.
Duygularınızı anlıyorum.
Entiendo sus sentimientos.
Duygularınızı çok iyi anlıyorum..... ve benimkilerden de utanıyorum.
Comprendo perfectamente sus sentimientos y ahora sólo me queda avergonzarme por lo que siento.
Duygularınızı anlıyorum.
Comprendo como se siente.
Duygularınızı anlıyorum.
Sé cómo se debe sentir.
Duygularınızı gayet iyi anlıyorum.
Comprendo cómo os sentís.
Duygularını şimdi anlıyorum
Estaba confundida antes pero ya lo has comprendido.
Duygularınızı anlıyorum Kaptan, ama... bunu Seven of Nine'ın kendisine sormayı düşündünüz mü?
Entiendo sus sentimientos capitán, pero ¿ por qué no le pregunta a 7 de 9? , ahora.
Endişenizi anlıyorum, ama o zamanlar duygularımı kontrol edemeyecek kadar yeteneksiz ve gençtim. Anladınız mı?
Comprendo su turbación, pero entonces era joven e incapaz de gobernar mis emociones.
Ama tüm duygularımın bu kara deliğin içinde kaldığını anlıyorum. ... ve ne yaparsam yapayım beni içine çekiyor.
Pero, ves, todo lo que siento es este agujero dentro mío, y no importa lo que haga, me sigue consumiendo.
Sana bunu milyon kere açıkladım. Ayrıldığınız için onla beraber olmamın sakıncası... olmaz diye düşündüm. Artık insan duygularını... ve kırılganlığını daha iyi anlıyorum.
Te lo he explicado un millón de veces... creí que estaba bien que saliera con ella porque Uds. habían roto, y que ahora tengo... un mejor entendimiento de la fragilidad de las emociones humanas.