English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Eldivenler

Eldivenler translate Spanish

606 parallel translation
Bu eldivenler ellerinizi sıcak tutmanız için.
Estos guantes, para mantener calientes vuestras manos.
Eldivenler mi?
¿ Los guantes? Los...
Eldivenler...
Los guantes...
- Peki eldivenler?
- ¿ Y los guantes?
Yeşil ışıklı karanlık bir odada... gizemli sıcak su şişeleri... lastik eldivenler... işler!
Las misteriosas botellas de agua caliente, el cuarto oscuro con la luz verde, los globos de caucho, el taller.
Sadece Belle Gardiner olmak nasıl merak etmiştim. - Bütün teklifler ve eldivenler.
Sólo estaba representando un papel... para ver qué se sentía al ser Belle con... cuatro propuestas y 20 pares de guantes.
- Eldivenler sende mi?
- ¿ Tiene los guantes?
Eldivenler.
Los guantes.
- Kremalı lastik eldivenler.
- Guantes a la crema.
- Lastik eldivenler.
- Guantes.
Ah, bu eldivenler!
¡ Oh! ¡ Estos guantes!
Eldivenler mendil el çantası...
Gracias. Su pañuelo. Su bolso.
Bu mendil, eldivenler?
¿ La bufanda? ¿ Ylos guantes?
- Çok teşekkürler, David! - Güzel eldivenler için teşekkürler!
Gracias por los guantes, son preciosos.
Ne zevkli eldivenler!
Qué guantes tan bonitos.
Elinde eldivenler, kan ter içindeydi.
Llevaba guantes y estaba todo sudado.
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Teteras de cobre reluciente Mitones de lana
Parlak bakır güğümler Sıcak yün eldivenler
Teteras relucientes Y mitones de lana
Sıcak yün eldivenler
Mitones de lana calientes
Hanımefendi, bu eldivenler ne kadar da güçlü!
Esos guantes tienen un increíble poder.
Eldivenler gitti.
¡ Los guantes! ¡ Debemos recuperarlos!
- Rosie, eldivenler nerede?
- Rosie, ¿ dónde están los guantes?
Ama Rosie! Konu o değil, eldivenler.
Rosie, esto no tiene nada que ver con ella, sino con los guantes.
Süper güçleri olan eldivenler.
Son los guantes antigravitación.
Rosie, eldivenler...
Rosie, los guantes...
Kızlar eldivenler sizde mi?
Chicas, ¿ los tienen? Los globos, me refiero.
Eldivenler!
¡ Los guantes! ¡ El secreto de los guantes!
içecekler, şerbet, hatta elbiseler, eldivenler, gecelikler.
Las bebidas, los sorbetes, y también la ropa, los guantes, pañuelos, camisones.
Ah Millie, makineler ve eldivenler ya siyah olmalı, ya da beyaz.
Millie, los coches, como los guantes, deberían ser negros o blancos.
- Eldivenler mi?
- ¿ Guantes?
- Evet, elbise ve eldivenler.
- Sí, vestido y guantes.
"Önemli mi?" Eldivenler şimdi nerede?
"¿ Es tan importante?". ¿ Dónde están los guantes ahora?
Peki ya eldivenler- - Zaten küçük.
Los guantes son algo pequeño.
Ama bu aptal eldivenler- -
Pero esos estúpidos guantes...
Yanımda mavi elbise yok, eldivenler de yok ve bu güneş gözlüğünü takacağınızı da sanmam, ama belki yine de hostes sizi tanır, peruklu ya da peruksuz.
No tengo el vestido azul y no tengo los guantes y no creo que se pruebe estas gafas pero tal vez la recuerde de todos modos con peluca o sin peluca.
Kızların beyaz eldivenler ve pahalı deri ayakkabılar giymişti ve senin ihtiyarlamaya başlamış karın ve onun aşırı kısa elbisesi...
Vi a tus hijas con sus guantes blancos y sus zapatillas de cuero y esa envejecida mujer tuya de Vassar con su discreto trajecito.
Çünkü eldivenler bunlar, değil mi?
Porque estos son los guanteletes, ¿ no?
Son görüldüğünde üzerinde krem rengi pantolon açık mavi gömlek, kahverengi ceket ve koyu eldivenler vardı. Büyük bir ihtimal içinde 30-06 tipi bir tüfek olan kahverengi bir bavul taşıyordu. Aranmakta...
La última vez que se le vio llevaba pantalon beige camisa azul claro, suéter café, guantes oscuros tenía una maleta beige que probablemente contiene un rifle 30-06.
Son görüldüğünde, kahverengi bir pantolon mavi bir gömlek, kahverengi bir ceket, koyu eldivenler giyiyordu.
Llevaba pantalones beige una camisa azul claro, chaqueta o jersey marrón, guantes oscuros.
Eldivenler..... ev işleri için çok önemlidir.
Para el uso domestico... los guantes son importantes.
Şu eldivenler...
Estos guantes.
Molly de yazları, yarışlarda bu tür eldivenler giymeye her zaman bayılırdı.
Molly llevaba guantes así. En verano.
Eldivenler nerede?
¿ Y los guantes?
Bu eldivenler mesela onun hediyesi.
Por ejemplo, estos guantes.
Evet.Kış kış, kar, kömür sobaları ve ıslak eldivenler gibi kokardı.
Si. EI invierno. EI invierno olía a nieve, estufas de carbón y manoplas mojadas.
Jakarta'daki cüzzamlı çocuklara ördüğüm eldivenler bitti sayılır.
Ya casi estoy acabando mis labores de punto de cruz para los niños leprosos de Jakarta.
Sihirli Eldivenler'den konuşmaya başladılar.
Empezaron a hablar acerca de Guantes Mágicos.
GÜÇLÜ YUMRUKLARA, GÜÇLÜ ELDİVENLER GEREKİR.
¡ GUANTES PODEROSOS NECESITAN PUÑOS PODEROSOS!
Eldivenler.
- ¡ Que te vayas!
ELDİVENLER NEREDE?
¿ DÓNDE ESTÁN LOS GUANTES?
Eldivenler!
¡ Los guantes!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]