Elimden geldiğince translate Spanish
1,524 parallel translation
Size yardım edebilmek için elimden geldiğince fazla ajan ayıracağım. Onlara kaza hakkında fazla bilgi vermeyeceğim.
Reuniré a la mayor cantidad de agentes que me sea posible para ayudarte, y no les comentaré nada acerca del incidente.
Elimden geldiğince... -... yardım ederim dedim.
sólo le dije que le ayudaria cómo pudiese.
Olayla ilgili bir şeyler öğrendiğimde elimden geldiğince seni bilgilendireceğim.
Te haré saber tan pronto como pueda lo que sé y cuando lo sepa.
Lütfen, elimden geldiğince hızlı çalışıyorum.
Por favor, trabajo lo más rápido que puedo.
İstediğiniz her şeyi elimden geldiğince batırmamaya çalışarak yaparım.
Haré lo que me pida e intentaré no liarla.
Evet, yani elimden geldiğince iyi olmaya çalışıyorum.
Si, quiero decir... lo mejor que puedo.
Elimden geldiğince bu boşluğu doldurmaya çalıştım fakat çocuklara sürekli göz kulak olmak gerekiyor.
Intentaba sustituirla cuando podía, pero los niños necesitan supervisión continúa -
Elimden geldiğince çabuk orda olacağım.
Estaré ahí tan pronto como pueda.
İşini elimden geldiğince açık tutacağım.
Mantendré tu puesto disponible el tiempo posible.
Ve bunu konuda bir şey yapamayacağımın farkındayım. Bu yüzden elimden geldiğince, güvende hissetmesini sağlıyorum.
Y me doy cuenta que no hay nada que pueda hacer acerca de ellas así que sólo trato de hacerla sentir lo más segura posible.
O zaman elimden geldiğince yardımcı olabilmek isterim.
Entonces, quiero ayudarle tanto como pueda.
Elimden geldiğince.
Si puedo.
Elimden geldiğince çabuk geldim.
He venido en cuanto he podido.
Yeşilciyim ve elimden geldiğince de uğra - şıyorum.
Soy todo lo ecológico que se puede.
Elimden geldiğince onlara yardım ederim.
Los ayudo cuando puedo.
Elimden geldiğince hızlı iyileştirmeye çalışıyorum.
Te estoy curando lo más rápido que puedo.
Seçimin ne olursa olsun, sana elimden geldiğince yardım edeceğim.
De cualquier forma, te ayudaré como pueda.
- Evet ve elimden geldiğince denedim.
Sí, y el trato era que intentaría.
Kiliseyi elimden geldiğince iyi bir şekilde hazırlamaya çalışacağım. Mumlarımız biteli iki ay oldu.
En cuanto tenga la capilla lista, haré lo que pueda.
Sana elimden geldiğince iyi şekilde hizmet edeceğim.
Te serviré lo mejor que pueda.
Bu yüzden dondurmayı elimden geldiğince günün geç saatlerinde almak zorundayım.
De modo que yo tengo que comer mi helado... tan tarde en el día como me sea posible.
Sana elimden geldiğince her şeyi anlatacağım.
Siempre te diré todo lo que pueda.
Bu konuda sana elimden geldiğince yardım edeceğim.
Haré todo lo que pueda para que superes esto.
Ona elimden geldiğince yardımcı olmuştum.
yo la ayudé, todo lo que pude. Algunos la ayudamos.
Ama bununla elimden geldiğince mücadele ediyorum.
Pero intento combatirla Con toda mi alma,
Yani, demek istediğim bir yandan ona elimden geldiğince yardım edeceğim ama öte yandan, eğer isterse bu küçük adam başka bir gezegenden olduğuna inanmak istiyorsa bana pek bir şey söylemek düşmez bence.
Así que, eh, ya sabe... eh, así que, ya sabe, por un lado... eh, ayudarlo en todo lo que pueda... y, por otro lado, eh, si quiere - Si esta personita quiere creer... que viene de otro planeta... ya sabe, ¿ quién soy yo para negárselo?
Bunu elimden geldiğince saygılı bir şekilde söylemeye çalıştım.
Lo dije con el mayor respeto.
Kurulu elimden geldiğince oyaladım.
Entretuve al directorio todo lo que pude.
Bu arada, onlara elimden geldiğince gölge vereceğim.
Mientras tanto, les daré toda la sombra posible.
Elimden geldiğince.
El mejor que he tenido.
Burada yaptığım gibi bir başka çiftlikte de bıldırcın avlayabilirim ama kilisen için elimden geldiğince destek olmak istiyorum hem de ekstradan!
Puedo cazar codornices en otro rancho, así que... Aunque apoyaría contento a tu iglesia todo lo posible. Sólo por el dinero adicional.
Ben Tanrı'nın isteği neyse, elimden geldiğince onu yaptım.
Seguí Su palabra, Eli. Lo intenté.
Elimden geldiğince bilimleniyorum.
Estoy haciendo ciencia lo más rápido que puedo.
- Durumu iyi idare ettiniz. - Elimden geldiğince.
- Se comportó muy bien allá.
- Elimden geldiğince çabuk geri getiririm.
- Te lo devolveré apenas pueda.
Elimden geldiğince hızlı olacağım, tamam mı?
Voy a entregar esto lo más de prisa que pueda, ¿ correcto?
elimden geldiğince hızlı gelmeye çalıştım.
Vine lo más rápidamente que pude.
Elimden geldiğince yumuşatmıştım.
Traté de ocultarlo lo mejor que pude. Sí, apenas.
Elimden geldiğince çabuk geldim.
Lo siento, lo siento. Vine tan rápido como pude.
Parayı sizin için elimden geldiğince en erken zamanda kurtarmaya çalışıyorum.
Estoy intentando recuperar el dinero para Uds. lo más pronto posible.
Ona elimden geldiğince, kendime karşı dürüst olacağıma söz verdim.
Le prometí intentar ser fiel a mí misma tanto como fuera posible.
- Elimden geldiğince hızlı yapıyorum.
- Estoy haciéndolo lo más rápido posible.
Tamam, elimden geldiğince çabuk orda olacağım.
Está bien, estaré ahí tan pronto como pueda.
Ve seni elimden geldiğince normal bir insan olarak yetiştirdim.
Y te crie lo mejor que pude como un ser humano normal.
Morris, elimden geldiğince hızlı olmaya çalışıyorum.
Morris, estoy yendo tan rápido como puedo.
Kate, seni anlatacağım Elimden geldiğince çabuk olarak, tamam mı?
Kate, te lo diré tan pronto como pueda, ¿ de acuerdo?
- Elimden geldiğince hızlı çalışıyorum.
- García. - Trabajo tan rápido como puedo.
Elimden geldiğince düzelttim.
Lo arreglé lo mejor que pude.
Bomba ellerimde patladığında görevi tamamladım. Elimden geldiğince yardım ettim.
Y cuando explotó la bomba en mis manos...
Elimden geldiğince dayanmaya çalıştım!
¡ Resisti tanto como pude!
Elimden geldiğince hızlı geldim.
He venido tan rápido como pude.