English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Elinizden geleni yapın

Elinizden geleni yapın translate Spanish

189 parallel translation
Elinizden geleni yapın!
¡ Haz lo mejor que puedas!
Elinizden geleni yapın!
¡ Da todo lo que tienes!
Elinizden geleni yapın!
A su disposición.
Elinizden geleni yapın bayım.
Inténtelo, señor.
Hemşire Rachel, elinizden geleni yapın.
Haz lo que puedas por ellos.
- Kendini mümkün olabildiğince rahat hissetmesi için, güçlü ağrı kesici ve sakinleştiricilerin bolca kullanımı da dahil, elinizden geleni yapın.
- Haga lo necesario para que esté confortable, incluyendo el uso libre de cualquier analgésico o sedante fuerte que pueda encontar.
Elinizden geleni yapın. Her şeyi.
Haga lo que sea preciso, lo imposible.
Lütfen onunla ilgilenin, Doktor. Yaşatmak için elinizden geleni yapın.
Doctor, por favor, cuide a Sahachi, ayúdelo a vivir si puede.
Elinizden geleni yapın.
Haz lo mejor que puedas.
Patronu mutlu etmek için elinizden geleni yapın. Anlaşıldı mı?
Dad lo mejor para contentar al jefe. ¿ Entendéis?
Bu rezil olayla ilgili boş dedikoduları engellemek için elinizden geleni yapın.
Ocupese de frenar los rumores morbosos que hay sobre este asunto.
Elinizden geleni yapın.
Haced todo lo que podáis.
Yokluğumda, Tanrı Askerlerini diriltmek için elinizden geleni yapın.
En mi ausencia, pon todos tus esfuerzos en la resurrección del Dios Guerrero.
Elinizden geleni yapın.
Haz lo que puedas.
Elinizden geleni yapın.
Haga lo que pueda.
Elinizden geleni yapın, Bay Data.
Haga todo lo necesario.
Sadece elinizden geleni yapın.
Tan sólo haz lo que puedas.
- Elinizden geleni yapın.
- Hágalo lo mejor posible.
- Elinizden geleni yapın.
- Inténtelo.
Deneyin, elinizden geleni yapın.
No lo sé. Inténtenlo.
Elinizden geleni yapın protestocular.
Hagan lo peor, manifestantes.
Elinizden geleni yapın!
Lo has hecho muy bien, Shinji.
- Elinizden geleni yapın!
¡ Que alguien me ayude!
Tek söyleyebileceğim sakin olun, eğitiminizi hatırlayın ve elinizden geleni yapın.
- Doctor. - Agente. ¿ En qué puedo ayudarle?
Bu arada, onu Wilshire'da tutmak için elinizden geleni yapın.
- En eso ando. Mientras tanto, haz todo lo posible por mantenerlo en Wilshire.
Bu uğurda elinizden geleni yapın.
A tal fin hagan lo necesario.
Elinizden geleni yapın, iğrenç, göşterişçi babarlar!
¡ Hagan lo peor que puedan, repugnantes salvajes pedantes!
Elinizden geleni yapın.
Hagan lo que mejor hacen.
Elinizden geleni yapın.
Hágalo lo mejor que pueda.
Söylediğim gibi... istediğim bisikleti almak için... elinizden geleni yapın.
Como decía... sobre la bicicleta que quiero... haz todo lo posible por conseguirla.
Elinizden geleni yapın.
Ayúdele en todo lo posible.
Sizi görmemeleri için elinizden geleni yapın, Albay.
Haga lo posible para que no le vean ellos a usted, coronel.
Beni ilgilendirmediğini söyleceksiniz. Ama lütfen onları yeniden Gizli Dosyalar Bölümü'ne almak için elinizden geleni yapın.
Le pido, antes de que diga que no me atañe, que haga todo lo posible para que regresen a los expedientes X.
- Önemli değil, elinizden geleni yapın işte!
- ¡ No importa, sólo hagan lo mejor que puedan!
Bu yüzden... oraya çıkın ve elinizden geleni yapın!
Así que.. ¡ salgan ahí y y dar todo lo que teneís!
İşliyorsa bırakın onu ileri taşımak için elinizden geleni yapın ama kurcalamayın.
Si funciona, deja... Haz lo que tengas que hacer para sacarlo, pero no juegues con ello.
Onları iyi etmek için elinizden geleni yapın.
Has lo posible para hacerlos sentir bien.
Bu arada lütfen onu kurtarmak için elinizden geleni yapın.
Mientras tanto, por favor, haga lo que pueda por él.
Jerry burada kalıyor, bu yüzden kızı oyalamamak için elinizden geleni yapın.
Jerry se queda, así que hagan lo mejor para no comprometer a la niña.
Elinizden geleni yapın!
¡ Realicen todo su potencial!
Sadece elinizden geleni yapın. - Çok iyi!
Supongo que hacen lo mejor que pueden. ¡ Genial!
Benimle uğraşmak mı istiyorsunuz, elinizden geleni yapın.
Si quiere atacarme, señor, haga lo que pueda.
Elinizden geleni yapın.
Hagan todo lo que puedan.
Eğer P-2 veya P-3 alırsanız, boş yerleri alabilirsiniz, onun için elinizden geleni yapın.
Si eres un P-2 o P-3 puedes tener un lugar en ciertas secciones, así que esmérense.
Haydi çocuklar. Elinizden geleni yapın.
Vamos, chicos, hagan lo que puedan.
Onun için elinizden geleni yapın.
Haga todo lo que pueda por él.
Doğudaki, batıdaki, kuzeydeki güneydeki melekler elinizden geleni yapın. O uyurken onu koruyup sakının. Amen.
Ángeles del este, del oeste, del norte y del sur, hagan lo posible para vigilar y protegerla mientras duerme.
Doğudaki, batıdaki... kuzeydeki, güneydeki melekler, elinizden geleni yapın. O uyurken onu koruyup sakının.
Ángeles del este, del oeste del norte y del sur, hagan lo posible para vigilar y protegerla mientras duerme.
Elinizden geleni yapıp yine de onu anlamayı başaramıyorsanız, o zaman aslında hatalı olanın ben olduğum gerçeği ortaya çıkar.
Y cuando lo haces pero no puedes llegar a ella, entonces debes asumir que quizás yo sea el que falla.
- Elinizden geleni yapın.
Lo que quiera.
Elinizden geleni yapın.
- Gracias, señor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]