Eminim vardır translate Spanish
2,517 parallel translation
Eminim vardır da sadece burada olmayı istemiyorlar o kadar.
Estoy seguro que sí. Solo que no quieren estar aquí.
- Eminim vardır.
- Estoy segura de que sí.
Eğer biraz aklın varsa ki eminim vardır Mel buraya gelip ikimizin de kafasını uçurmadan silahını indirirsin. - Mel mi?
Si tuvieses medio cerebro- - y estoy apostando a que así es- - bajas eso antes que Mel venga y nos mate- ¿ Mel?
Eminim vardır.
Apuesta tu trasero a que lo hiciste
Evet, eminim vardır. Ama daha kötüsü de olabilirdi.
Sí, estoy seguro de que la hay, pero puedo acabar en un sitio peor.
Eminim vardır. Neden ki?
Claro que tengo. ¿ Por qué?
Eminim vardır. Ama artık benim için endişelenme. Patrick'le görüşmüyorum.
Estoy segura de que sí, pero no tienes que preocuparte por ello porque no estoy viendo a Patrick,
evet, eminim vardır ama bazı iyi haberlerim olabilir
Sí, seguro, pero puede que tenga buenas noticias.
Dinle, eminim sana o adamdan bahsetmemesinin haklı bir nedeni vardır.
Mira, estoy seguro que ella tiene una muy buena razà ³ n - para no contarte sobre ese hombre. -  ¡ Sà !
Eminim bir ödülü vardır.
Estoy seguro que habrá alguna recompensa.
Eminim, bizimki gibi yapışık ve birbirine çok bağlı ailelere sahip bir çok CIA çalışanı vardır.
Bien, estoy segura que hay otros operativos de la CIA con familias pegajosas y dependientes como la nuestra.
- Eminim bir açıklaması vardır. Sakin olun.
- Estoy segura que hay una explicación.
Eminim senin de bende komik olduğunu düşündüğün şeyler vardır. Bundan bahsetmiyoruz Ben...
Estoy seguro de que tengo cosas que te parecen graciosas.
Eminim hala ajanda da ismin vardır.
Sí, seguro que sigue en su agenda.
Eminim bunun mantıklı bir açıklaması vardır.
Estoy seguro que hay una explicación.
Sybil, canım, bu tür şeyler romanlarda çok iyidir ama gerçekte çok rahatsız edicidir ve eminim Branson'un birçok meziyeti vardır- -
Sybil, querida, estas cosas son lindas en las novelas, pero en la realidad, pueden ser muy incómodas, y sé que el Sr. Branson tiene muchas virtudes...
Eminim ikinizin konuşacağı çok şey vardır.
Estoy seguro de que tenéis mucho de que hablar.
Eminim arka tarafta o lekeyi çıkartabileceğimiz bir şey vardır.
Seguro que tenemos algo aquí atrás que puede quitar esta mancha.
Yatırım için portakal bahçesi isteyen bir Alabamalı çift yakaladım eminim ben de bir sürü vardır.
Tengo la pista de una rica pareja de Alabama buscando futuros con puesta de sol, estoy bastante seguro de que tengo unos cuantos de esos.
Eminim ki kanunlarda herkesin aptal olmayı seçebilmesiyle ilgili bir kanun vardır.
Estoy seguro de que la ley de la tierra dice que todos tenemos derecho a ser idiotas.
Eminim Jenny'le çok ortak yönün vardır.
Imagino que tienes mucho en común con la perra de Jenny.
Eminim ki kanunlarda herkesin aptal olmayı seçebilmesiyle ilgili bir kanun vardır.
Muy seguro de la ley de los estados que cada uno tiene el derecho a ser un idiota.
Ama eminim Cheryl'ın bu sefer iyi bir mazereti vardır.
Pero supongo que Cheryl tiene una buena excusa esta vez.
Eminim delilleri yerleştirmek için de adamları vardır.
Apuesto que tienen confederados plantando evidencia.
Eminim ki o sıkıcı Jenny ile... birçok ortak noktan vardır.
Estoy segura que tienes mucho en común con la perra de Jenny.
Elinde eminim çok iş vardır.
Debe tener un montón de tiempo.
Ama eminim bir şeyler vardır.
Pero estoy seguro que tienes algo.
Eminim aklında 50 tane film fikri vardır.
Apuesto a que tienes 50 ideas para películas esperando en ese cerebro.
Ayrıca, eminim senin ve Luke'un çok fazla, bilirsin... arayı kapatmanız gereken şeyler vardır.
Además, estoy segura de que Luke y tú tenéis un montón de... cosas para poneros al día.
Eminim Hazine Bakanı Zajac'ın açıkça gördüklerimiz hakkında iyi bir açıklaması vardır ve bu mesele kısa sürede çözüme kavuşacaktır.
Estoy seguro de que el tesorero Zajac tiene una buena explicación para lo que hemos visto con claridad y este tema se resolverá muy rápido.
Eminim sizlerin konuşacak çok şeyiniz vardır.
Estoy segura que vosotros, chicos, teneis un montón de cosas de que hablar.
Eminim kulübün daha çok meraklısı vardır.
Estoy seguro de que el club suena mucho más elegante de lo que es.
Eminim çöp kutularını devirmekten daha önemli işleriniz vardır.
Vimos su obra con los botes de basura en la tienda.
Bu olanlar için mantıklı bir açıklaması vardır, eminim.
Estoy seguro de que el tiene una lógica explicación para todo esto.
Eminim sınıfta ölçü kaşıkları vardır.
Estoy segura que tienen cucharas medidoras en clase.
Eminim Annie'nin bir nedeni vardır.
Estoy seguro de que Annie tiene alguna razón
Eminim ki Agent Gibbons'a anlatacak epey ilginç hikâyeleri vardır.
Estoy segura que tendrán historias interesantes que contarle al agente Gibbons.
Ayrıca eminim ki dışarıda bir yerde gemi kaptanıyla çıkmak isteyecek hoş bir kız vardır.
Además, estoy seguro de que ahí fuera hay una linda chica que le encantaría salir con un capitán solitario.
Eminim bilmek istediğim herşey birinci sınıflar el kitabında vardır.
Estoy seguro que todo lo que necesito saber está en mi manual de primer año.
Eminim, yapacağınız bir sürü şey vardır.
Así que hay muchos ajustes que hacer, seguro.
"Selam, Ben Max Braverman." diye, çocuklarla tanışmak için... Eminim burada çok iyi çocuklar vardır.
"Hola, soy Max Braverman," ya sabes, para conocer a los chicos, estoy seguro que hay muchos niños simpáticos aquí.
Eminim orada çok iyi çocuklar vardır...
Estoy segura de que allí había niños muy simpáticos que son como...
Eminim kasabanın konuşacak başka şeyleri vardır.
Estoy segura de que esta ciudad tiene algo mejor de lo que hablar.
Eminim bunu yapmasının iyi bir nedeni vardır.
Estoy segura que tuvo una buena razón para hacerlo.
Eminim bu elemanlardan birinin gerçekten gücü vardır.
Me apuesto lo que quieras... que algunos tienen poder real.
Ve sende, eminim muhteşem bir kişiliğin vardır.
Y tú eres... Bueno, estoy seguro de que tienes una excelente personalidad, querida.
Eminim bir açıklaması vardır.
Más te vale que sea verdad. Más tarde o más temprano, empezaremos a transformarnos...
Eminim bir yerlerde böyle bir kural vardır.
Estoy segura de que existen en alguna parte.
Rekabete hazırdım Sutton ama eminim yarışmamak için sebeplerin vardır.
Estaba dispuesta a competir, Sutton, pero estoy segura de que tienes tus razones para no competir.
- Eminim katil vardır birinde.
Estoy seguro que nuestro asesino apareció.
Bunun çok basit bir açıklaması vardır, eminim.
Seguro que hay una explicación para esto.
vardır 53
eminim 1847
eminim öyledir 355
eminim ki 169
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16
eminim 1847
eminim öyledir 355
eminim ki 169
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16