English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Eski günlerdeki gibi

Eski günlerdeki gibi translate Spanish

930 parallel translation
Karşılıklı biraz sohbet etmek iyi olur diye düşündüm eski günlerdeki gibi.
Me pareció que sería bueno que habláramos un poco...
Eski günlerdeki gibi.
Llega justo a tiempo.
Eski günlerdeki gibi. Fakirken ne çok eğlenirdik, hatırladın mı?
Como en los viejos tiempos, que nos divertíamos sin blanca.
Eski günlerdeki gibi, yine ziyaretimize geldin Vronsky.
Como en los viejos tiempos, Vronsky.
- tıpkı eski günlerdeki gibi.
- tú y yo, igual que en los viejos tiempos.
- Evet, eski günlerdeki gibi.
- Sí, como hace años.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Como en los viejos tiempos.
Tıpkı eski günlerdeki gibi, ha?
Es como en los viejos tiempos.
Tıpkı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Parece como en los buenos tiempos.
Maxim, ne zaman, eski günlerdeki gibi, partiler vereceksin burada?
¿ Cuándo volverán a organizar fiestas como antes?
Tıpkı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi, değil mi?
Como en los viejos tiempos, ¿ no?
- Daha çok eski günlerdeki gibi.
- Como en los viejos tiempos.
Alsana. Değerli bu, tıpkı eski günlerdeki gibi.
Esto es algo precioso, igual que en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi.
¿ igual que antes?
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Vaya, parecen las bodas de oro.
Eski günlerdeki gibi.
Como en los viejos tiempos, ¿ no?
Akşam 8 : 00 ve general askerlerini çağırıyor. Aynı eski günlerdeki gibi.
Llama el general como en los viejos tiempos.
Aynı eski günlerdeki gibi, bebeklik günlerindeki gibi yakınız birbirimize...
Bien, así juntos, igual que cuando eras pequeño, muy pequeño.
Aynı eski günlerdeki gibi.
Es como en los viejos tiempos.
Belki eski günlerdeki gibi bilek ve silah gücünle istediğin her şeyi gasp etmeyi tercih edersin.
Preferías los tiempos en que uno cogía lo que quería con un puño fuerte y una pistola rápida.
Doğruyorlar, parçalıyorlar, eski günlerdeki gibi.
Cortando, como en los viejos tiempos.
Seni geri istiyorum, Link ama eski günlerdeki gibi istiyorum.
Quiero que vuelvas, Link, pero quiero que sea como antes.
Aynı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Como en los viejos tiempos, ¿ no?
Yahuda. Çok iyisin. Eski günlerdeki gibi olacak.
Judas eres bueno.
Seni burada görmek güzel. Aynı eski günlerdeki gibi.
Qué bien, como en los viejos tiempos.
- Eski günlerdeki gibi.
Como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi.
Como antes.
Hayır, oldukça iyi. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Oh, no, no, está bastante bien, sólo como en los viejos tiempos.
Tıpkı eski günlerdeki gibi olacak.
Será como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi çikolata yiyince mutlu olsam?
Ponerme nerviosa por una barra de chocolate.
Eski günlerdeki gibi, kamptan ayrılmadan önce o tüfekleri kontrol etmeliydin.
En otra época, habrías comprobado los rifles antes de salir del campamento.
Her şey bittiğinde eski günlerdeki gibi, içki alemlerine devam ederiz.
Cuando todo acabe nos iremos de juerga, como en los viejos tiempos.
Bir an eski günlerdeki gibi hissettim oradayken.
Por un rato fue como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi, sırtını yıkarım.
Como en los viejos tiempos, entraré y te frotaré la espalda.
Ama hiçbir şey eski günlerdeki gibi değil.
Pero no como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi mi?
- ¿ Cómo siempre?
Gel, biraz yanyana oturalım eski günlerdeki gibi.
Ven, siéntate aquí un momento como hacíamos antes, en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi.
Como en los viejos tiempos.
Ama tabii eski günlerdeki gibi bana katılmak istersen o başka.
A no ser que quieras unirte a mí, como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi.
Igual que ocurría antaño.
Eski günlerdeki gibi, Bay Wallace.
Como en las viejas épocas, Sr. Wallace.
Aynı eski günlerdeki gibi olacak.
Será como en los viejos tiempos.
Yemek yeriz. Biraz müzik yaparız. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Tocaremos un poco de música.
Pancho, tıpkı eski günlerdeki gibi bir kez daha yardımını istiyorum.
Oh, Pancho, esto es como en los viejos tiempos. Una vez más, pido tu ayuda.
Beni eski, kaygısız, çetin günlerdeki gibi hatırlayacak birileri lazım tutunabilmek için savaş.
Necesito que alguien me recuerde los días difíciles, despreocupados luchando para afianzarnos.
Tıpkı bana anlattığın o eski güzel günlerdeki gibi.
Como en los viejos tiempos que me acaba de contar.
.. eski güzel günlerdeki gibi buradasın.
Y ahí estás, como en los viejos tiempos.
Eski günlerdeki gibi.
- ¡ Como siempre!
Eski güzel günlerdeki gibi.
De los viejos tiempos buenos.
Yaşlı Ryan, eski güzel günlerdeki gibi bize yardım edecek.
Nuestro viejo Ryan nos será muy útil como en los viejos tiempos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]