Etrafında translate Spanish
9,595 parallel translation
Peki aktörlerin etrafında kim olur?
¿ Quién está alrededor de la estrella todo el tiempo?
Bollywood artık ağaçların etrafında değil de tuvaletlerin etrafında mı dönüyor?
¿ Bollywood está cambiando de.. .. correr alrededor de árboles a correr alrededor de retretes?
Tanrı'nın ihtişamı onların etrafında parladı.
Y la gloria del Señor los rodeó de resplandor.
Etki alanımızı sürekli genişletiyoruz. Kasabanın etrafında bir yarım daireye yayılmak amacındayız.
Hemos estado incrementando el radio kilómetro por kilómetro, esparciéndonos en semicírculo alrededor del pueblo.
Vakti geldiğinde, onun markası etrafında bir imparatorluk kuracağım.
Cuando llegue el momento, construiré un imperio a su alrededor.
Belki bu nedenle bu işin etrafında olmayı seviyorum.
Tal vez por eso me gusta tanto estar con ustedes.
Adam merak ediyor. Hiç kimse olan birinin etrafında nasıl Arya Stark'ın eşyaları olabiliyor?
Un hombre se pregunta cómo es que nadie está rodeado de las cosas de Arya Stark.
Gerektiğinde binanın etrafında onu sürebileceğini söylerim, ama onunla sokağa çıkmaması gerektiğini bilir.
Le dije que lo condujera por la manzana, pero sabía que no podía estar en la calle con él.
5 aydır ekibim bu masa etrafında toplanıp Amerika Mesaide programını geliştirdi.
Durante los últimos cinco meses mi equipo se ha sentado en esta mesa para desarrollar América Trabaja.
Onun etrafında demirden bir kale gibi duruyor.
Ella era una fortaleza de hierro en torno a él.
Işaretler hepimizin etrafında bulunmaktadır.
Las señales están a nuestro alrededor.
Tahribatın ne oluyor etrafında silah almak zor, Ama burada bildiğimiz budur.
Es difícil cruzarte de brazos con lo que está pasando, pero esto es lo que sabemos.
Dünyadaki her köpekbalığı orada etrafında uçan gerekir.
Cada tiburón en el mundo debe estar volando ahí afuera.
O etrafında geliyor.
Se regresa, se regresa.
O etrafında geliyor. Roket ısı bir domino etkisi olmalıdır.
El calor del cohete debe tener un efecto dominó.
# Kabul et hayatımın daha kolay olduğunu senin etrafında olmadığımda #
* Entiende que mi vida es fácil cuando no estoy cerca de ti *
Güzel, belki bu işi bilenlerin etrafında olmak bir şeyler bulmama yardımcı olur şarkıyı bitirebilirim.
Bien, quizás rodearme de adultos me ayude a soltarme. No consigo terminar esta canción.
Etrafında dolanıyor çünkü kendisi daimi izlenimcimiz.
Te ha estado siguiendo porque es nuestro imitador oficial.
Sadece... Neden böyle insanların etrafında olmak istemeni anlayamıyorum, neden kendi ailenin dışında böyle insanları seçiyorsun!
Es que... no puedo entender por qué te juntas con gente como esa,
Evin etrafında dolaşıyorum, ve sana bir şey söylemeye korkuyorum mija.
Camino por la casa, y tengo miedo de decirte algo, mija.
Ama insan vücudu Güneş etrafında seksen kez dolaştığı zaman gençliğini ve canlılığını yitirir.
Pero para cuando el cuerpo humano haya dado 80 vueltas al sol su juventud y su vigor se habrán ido.
Bu ülkeyi iki haftada geçmek beni Güney Amerika etrafında iki ay dolaşmaktan kurtarıyor.
Cruzar este país en dos semanas me ahorra dos meses de navegación rodeando Sudamérica.
- Masanın etrafında bir aile gibi hazır...
- Fue encontrada en- - - Lo sé.
Sinyor Galileo Dünya'nın Güneş'in etrafında dolaştığı gibi Ay'ın da Dünya'nın etrafında dolaştığını kanıtladı.
El señor Galileo ha demostrado que la Luna gira alrededor de la Tierra, mientras que la Tierra gira alrededor del Sol.
Yeni ay Dünya etrafında dolanırken Güneş'in önünden geçiyor.
Tal como la nueva Luna orbita alrededor de la Tierra, se mueve delante del Sol.
Havuzun etrafında zafer turu mu atacaksın?
Pero entonces, ¿ qué?
Blok etrafında.
Por toda la calle.
Herkes doğum günü çocuğunun etrafında toplansın.
Todo el mundo alrededor del cumpleañero.
Sınırların etrafında dolansalar bir beşgen bile çizebilirler.
Pero si solo conectas por las esquinas aparece un pentágono.
Onu çocukların etrafında istemiyorum.
No lo quiero cerca de los niños.
- Onu çocukların etrafında istemiyorum, John.
- No lo quiero cerca de los niños.
Sanırım, Christopher Nelms'ten bahsediyordu 40'lı yaşlarında birinden ya da o gece nehirin etrafındaki çocuklardan birinden.
Bueno, supongo que hablaba de Christopher Nelms, uno de los 40 chicos, o así, que estaban en el río aquella noche.
Dünya senin etrafında dönmüyor.
El mundo no gira todo en torno a ti.
Ne var etrafında?
¿ Qué ves?
Babamın evinin etrafında O.J. Simpson olayındakinden daha fazla helikopter var.
Hay más helicópteros fuera de la casa de mi padre que cuando OJ cogió el Bronco blanco en la 405.
O gece anıtın etrafında ne demeye başıboş dolanıyordun, ha?
¿ Qué hacía merodeando el monumento esa noche?
Babası ve ben ona böyle söyledik çünkü bu onun etrafında olmamak için iyi bir bahaneydi.
Su padre y yo le dijimos eso para darnos una buena excusa y no estar cerca de ella.
Mahkeme binası etrafında 10 blokluk bir alanın çevrilmesini istiyorum. Tüm trafiği durdurun.
Quiero un perímetro de diez manzanas alrededor de los juzgados.
Evin biri alevler içinde kaldığında etrafında dikilmek istemiyorum yine. Coop? - Gizli ekip dışarıya yerleştirilebilir böylece Yanan Adam bizi görmez.
Y no quiero volver a estar dentro de una casa cuando empiece a incendiarse. ¿ Coop?
Etrafında bu kadar korkunç şeyler olurken kim uyuyabilir?
¿ Quién puede dormir con las terribles cosas que están por pasar?
Şehrin etrafında uçan yeni bir herif de çıktı şimdi.
Tengo un nuevo tipo volando por la ciudad.
Servet avcısı gibi milyarder zamparaların etrafında dolanıyorsun.
Juntándote con playboys multimillonarios ¿ como si fueras una cazafortunas?
Ateşin etrafında yedi kez döndükten sonra tamamdır.
Una vez que ellos hayan dado siete vueltas alrededor del fuego, estarán casados.
Polislerle takılan, ölüler etrafında dolanan çocuk muhtemelen polisleri seviyordu.
¿ Con el Proxeneta Negro? El joven era un buen chico que le gustaban los policías y acabó muerto, al parecer porque le gustaban los policías.
Etiketli barutlara ulaşabilen ve park etrafında yaşayan ya da çalışanların ehliyetlerinde ki fotoğraflar.
Fotos de licencias de conducir de quienes tuvieron acceso a la pólvora marcada y viven o trabajan cerca del parque.
Oğlumu öldüren adam şehrin etrafında dolaşıyor?
¿ El tipo que mató a mi hijo está huyendo por la ciudad?
Kızların etrafında olman güvenli değil, bu konu burada kapanmıştır.
No es seguro para las niñas estar cerca de ti, por tanto verlas está fuera de discusión.
Kim her zaman ölümün etrafında olmasını ister ki?
Además, ¿ quién quiere estar cerca de la muerte todo el rato?
Jenna tam etrafınca görünürdü, 16 yaş zamanında.
Jenna apareció, ah...
Bir balonda büyümüşsün ve o balon patladığında herkesin etrafına toplanıp senin için üzülmesini bekledin.
Creciste en una burbuja y cuando la burbuja explotó, esperabas que todos te rodearan y te tuvieran lástima.
Çölün ortasında.. .. etrafınız dikenlerli tellerle sarılıdır.
Estamos en el medio del desierto, rodeado de un bosque de alambre de púas.