Ex translate Spanish
18,090 parallel translation
Politikacılar, eski polisler, ajanlar.
Los políticos. Los ex policías, agentes.
- Tek taraflı görüşmenizi kayda geçirmek istiyorum.
Quiero tu ex parte - Comunicación constar.
- Karına selam söyle.
Ex mujer.
Bu adamların hepsi eski özel kuvvet.
Todos estos hombres eran Ex Fuerzas Especiales... CIA, NSA, Equipos Tácticos del FBI.
Markus Sendromu konusunda uzmanlarmış Önsuç dönemi mahkûmları arasında yaygın olan bir beyin hastalığı.
Se especializan en el Síndrome de Marcas. Un desorden cerebral común en los ex presidiarios Precrimen.
Abby Campbell'in eski eşleri.
Los ex de Abby Campbell.
Eski Nişanlı.
{ \ An8 } Traducción : { \ AN6 } El ex novio Bitterblue, kietta, Koaliller, reinelle
Eve gelmeyi başardım. Ben senin kankanım.
{ \ An8 } Gremio \ \ 01 : 43 am Estoy en casa Espero que su ex está muy bien
Kaneshiro Takeshi onun eski sevgilisiydi ama şimdi Aaron Kwok onun nişanlısı.
Kaneshiro Takeshi es su ex... y ahora... Aaron Kwok es su prometido.
Ve iki sene boyunca Diana isimli bir kadınla, evli kalmışsın.
Estuviste una vez casado por dos años con una ex-monja llamada Diana.
Eski partnerin neden Madison ve adamlarını öldürmek isteyebilir aklına bir şey geliyor mu?
¿ Se te ocurre algún motivo por el que tu ex-compañero quisiera matar a Madison y a sus hombres?
Eski NCIS ajanı olduğu için.
Dado que es un ex-agente del NCIS.
Eski partnerim ahlaksız ve katil değil.
Mi ex-compañero no está corrupto y no es un asesino.
Uyuşturucu müptelaları destek grubunun toplandığı kilise.
La misma iglesia en la que se reúne un grupo de apoyo a ex-drogadictos.
Eski bir DARPA mühendisi.
Es ex-ingeniero del proyecto DARPA.
Eski bir Serbest Zihin Kilisesi üyesinin yazdığı bir itiraf kitabı keşfettik.
Bueno, hemos descubierto un libro denuncia escrito por un ex-miembro de la Iglesia de la mente liberada.
Önemli üyeleriyle, eski şirketlerinde bilgi casusluğu yapmış olan kişiler listesini karşılaştırdık.
Así que, hemos cruzado referencias de miembros importantes con actos de espionaje industrial cometido contra sus ex-empresas.
Kusura bakma, sabah eski sevgilimle karşılaştık.
Me topé con mi ex esta mañana. Vibramos.
Mevzu eski sevgilin sanırım?
¿ Supongo que es sobre tu ex?
Selam eski yarim.
Hola, ex novia.
Altı ay önce eski eşim ölünce buraya geldiler.
Vinieron hace seis meses cuando murio mi ex mujer.
Piggy benim eski sevgilim olduğundan benim de bir sınırım var, ve biz sevgiliyken, birbirimize başkalarıyla takılmak için izin verirdik, anlıyor musun?
Tengo ventaja porque Piggy es mi ex-novia, y, cuando salíamos, teníamos una de esas listas de pase libre, ¿ saben?
Ayrıca, sattığım her kurabiye beni eski karımdan daha iyi gösterecek. Napıyorsun burada?
Además, cada caja que venda me harán ver mejor que mi ex-esposa. ¿ Qué estás haciendo aquí?
Bazıları eskiden özel kuvvetlerden olduğuna inanıyor çünkü varlığı hissedilir, ama asla göremezsin.
Algunos creen que es un ex-operaciones especiales porque se siente su presencia pero nunca se le ve.
Eğer taşımacılar etrafta biraz kaba görünürse bunun nedeni Temiz Sicil Taşıyıcıları'nın hayatlarında dönüm noktası olması için sadece eski hükümlüleri çalıştırmasıdır.
Si los de la mudanza se ven un poco duros, es porque Borrón y Cuenta Nueva solo contrata ex convictos para ayudarlos a dar un giro a sus vidas.
Eski asker olabilir.
Posiblemente sea ex-militar.
Eski sevgilisi onu seviyor, vergi borcu yok, pazar günü kilisede.
Su ex le quiere, paga sus impuestos, va a la iglesia los domingos.
eski bir eşin var.. .. ve bir kızı. Bartholomew's akademisinde okuyor.
También veo que tiene una ex-mujer y una hija que asiste a la Academia St.
Çünkü eski kocam benimle yatması için Scott'ı tuttu.
Porque mi ex contrató a Scott para que se acostará conmigo.
Eski sevgilisi cinayete kurban gitmiş şartlı tahliyeyle çıkan biriysen mantıklıdır.
Tiene sentido cuando estáis en probatoria y tu ex es asesinado.
Bu arada bir dahaki sefer eski sevgilimi bize davet ettiğinde, önceden haber ver, tamam?
La próxima vez que decidas invitar a una de mis ex a vivir con nosotros, avísame primero, ¿ sí?
- Anladığım kadarıyla eski polissiniz.
¿ Y tengo entendido que es ex policía?
NSA eski çalışanı Douglas Winter'ın yıllarca ABD vatandaşı olarak gözetim programında casusluk yaptığını iddia etti ve bunu kanıtlamak için delilleri olduğunu açıkladı.
El ex-empleado de la NSA, Douglas Winter está delatando de su Programa de Vigilancia, alegando que la NSA ha estado espiando ilegalmente a los ciudadanos de EE.UU. por años y que tiene la evidencia para demostrarlo.
Ex oldu.
El está 1-1-1.
Yapımcılar eski kocana rol vermişler... demek ki artık tek başına bir diziye yetmiyorsun.
Los jefazos traen a tu ex porque ya no puedes aguantar la serie tú sola.
John Kellerman, eskiden Delta Kuvvetindeymiş.
John Kellerman es ex Delta.
Buna yasadışı tek taraflı iletişim de eklenince sizi buraya mesai saatinde getirmeye yeterli olacaktır.
Además de las comunicaciones "ex parte", que son ilegales. Podría tener suficiente para traerle de vuelta aquí para ver el lugar durante el trabajo.
Dallamayı takip edip çılgın eski sevgiliye dönüşmene izin vermem.
No voy a dejar que te conviertas en la loca "ex" que acosa al tarado.
Eski karın aranan bir katil.
Tu ex es una asesina buscada.
- Eski kocası, erkek arkadaşı?
Un ex-esposo, un novio.
Babanızın kuruldan kovulan eski iş ortağı.
El ex-socio de negocios de tu padre que fue expulsado de la directiva.
Patronuna gidip tek taraflı anlaşma yaptığını söyleyeceğim.
Voy a ir a tu jefe y le contaré que has estado haciendo tratos "ex parte"
Eski bir çalışandan şüphelenmişler, ama kanıt bulamamışlar.
El dueño sospechó de un ex-empleado pero no tenían pruebas.
Eski çalışanı da kontrol ettim.
He investigado a este ex-empleado,
Maggie'nin eski erkek arkadaşı. Radyolojiden.
El ex novio de Maggie, Ethan... de radiología.
Birisi seni eski erkek arkadaşının düğününe mi davet etti?
¿ Alguien te invitó a la boda de tu ex novio?
- Eski mâhkumlar burada bedava yiyor.
Así que... Ex-convictos comen gratis en este lugar.
Ayrıca işlettiği kafesine de eski mâhkumların buluşma yeri gözüyle bakılıyor.
También su Café se considera un lugar a tener en cuenta, para ex-convictos.
Eski kocası.
Ex esposo.
Eski sevgilim Trent tam bir felaketti.
Mi ex novio Trent fue el peor.
Ben de hep senin eski sevgilin gibilere kalıyorum.
Uf, yo sigo terminando con chicos que son como su ex.