Gittikçe kötüleşiyor translate Spanish
325 parallel translation
Baraj ateşi gittikçe kötüleşiyor.
El bombardeo está empeorando.
40 yıldır hapisteyim gönderdikleri salaklar gittikçe kötüleşiyor.
Llevo 40 años en esta cárcel... y los tontos a los que envian aqui cada vez son peores.
Gittikçe kötüleşiyor.
Esto va de mal en peor.
- Durumun gittikçe kötüleşiyor.
- Eres un caso desesperado.
Stanley, gittikçe kötüleşiyor.
- Stanley, está empeorando.
Hava saldırıları gittikçe kötüleşiyor.
Los ataques aéreos están empeorando.
- Hava gittikçe kötüleşiyor.
- El tiempo está empeorando.
Gittikçe kötüleşiyor.
Está empeorando.
Gittikçe kötüleşiyor!
Está empeorando.
Yazım gittikçe kötüleşiyor!
Mi escritura se pone peor y peor!
Kaybımız çok büyük ve gittikçe kötüleşiyor.
La pérdida de potencia es enorme y se pone peor.
Uluslararası durum gittikçe kötüleşiyor.
La situación internacional se agrava.
Gittikçe kötüleşiyor. Ouma.
Los sistemas no funcionan.
Gittikçe kötüleşiyor...
Corre por todas partes...
Durumu gittikçe kötüleşiyor.
Está peor.
Başımın ağrısı gittikçe kötüleşiyor.
Oh, mi dolor de cabeza se está poniendo peor.
Dr. Wilbur, gittikçe kötüleşiyor.
Dra. Wilbur, se está poniendo peor.
Yuan gittikçe kötüleşiyor
Yuan está cada vez peor.
Gittikçe kötüleşiyor.
- Se pone peor
Bu şehrin trafiği gittikçe kötüleşiyor.
El tráfico de esta ciudad se está volviendo imposible.
Gittikçe kötüleşiyor.
Se está poniendo peor.
Gittikçe kötüleşiyor.
Peor aún.
Kalite gittikçe kötüleşiyor, değil mi?
¿ La calidad está empeorando, no es cierto?
Sen orada kendine acıyarak otururken benim durumum gittikçe kötüleşiyor.
Mientras estás sentado ahí compadeciéndotede tí mismo. estoy atrapada en una situación atroz.
Her şey gittikçe kötüleşiyor.
Todo se ha puesto peor.
Gittikçe kötüleşiyor.
Aunque empeoró mucho.
Gittikçe kötüleşiyor.
Va a empeorar.
Evet, gittikçe kötüleşiyor.
Sí, esto se está poniendo mal.
Biliyor musun, sanırım bu büyük asabi adam gittikçe kötüleşiyor.
¿ Sabes? Creo que el grandote enojado está empeorando.
Neden işler gittikçe kötüleşiyor?
¿ Por qué las cosas empeoran?
Gittikçe kötüleşiyor.
Está empeorando
Gittikçe kötüleşiyor.
Está peor.
Sırtım gittikçe kötüleşiyor.
Empieza a dolerme la espalda.
Durumun gittikçe kötüleşiyor.
Tus notas han empeorado.
Kaç yıldır hasta ve gittikçe kötüleşiyor.
Lleva años enfermo, y está poniendose peor y peor.
- Ebediyyen mi? - Ve gittikçe kötüleşiyor.
Así que transportar a alguien fuera del planeta significaría matarlo.
Damak tadım gittikçe kötüleşiyor.
Estoy perdiendo el paladar.
Hep babanın yemekleri yüzünden. Yemekleri gittikçe kötüleşiyor son zamanlarda.
Y toda la culpa es de tu padre, que cada día que pasa cocina peor.
Gittikçe kötüleşiyor.
La cosa empeora.
Bak, gittikçe kötüleşiyor.
Mira. Está empeorando.
Mekan gittikçe kötüleşiyor.
Ha perdido mucha categoría.
Gittikçe kötüleşiyor.
- Cada vez peor.
Gittikçe daha kötüleşiyor. Çok kötü.
Cada vez es peor.
Gittikçe daha da kötüleşiyor.
Cada vez más.
Bu olay, çocukların önünde hiç olmamıştı. Fakat her şey gittikçe daha da kötüleşiyor.
Nunca me había pasado delante de los niños... pero las cosas han empeorado mucho últimamente.
Ve gittikçe daha da kötüleşiyor.
Y está empeorando.
Evet, ve gittikçe de kötüleşiyor.
Sí, y se pondrá peor si no hacemos nada.
Gittikçe daha da kötüleşiyor, değil mi?
Esto se pone cada vez peor, ¿ no es cierto?
Gittikçe daha da kötüleşiyor, değil mi?
Cada vez peor, ¿ no es cierto?
Çocukluk kâbusu ve gittikçe de kötüleşiyor.
La pesadilla de la infancia... Y cada vez es peor.
Gittikçe kötüleşiyor.
¡ Sólo se pone peor y peor!
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gitti işte 24
gittiler mi 59
gittiğini sanıyordum 19