Gittiğini sanıyordum translate Spanish
405 parallel translation
Gordon'la gittiğini sanıyordum.
Supongo que irás a alguna parte con Gordon.
Gittiğini sanıyordum.
Creí que te habías ido.
Alayının gittiğini sanıyordum.
Creía que tu regimiento partió.
- Gittiğini sanıyordum.
- Creí que te ibas. - Yo también.
Albany'ye gittiğini sanıyordum.
¿ Y por qué? Por poseer dinero falso.
Çoktan gittiğini sanıyordum.
Creía que te habías ido.
Dr. Judd'a gittiğini sanıyordum.
Creí que se trataba con el Dr. Judd.
Evine gittiğini sanıyordum.
Creí que te habías ido a casa.
Kris, senin havzaya gittiğini sanıyordum.
Kris, creía que te habías ido de la cuenca.
- Gittiğini sanıyordum.
- No se había ido?
- Onun gittiğini sanıyordum. - Gitmişti!
- Pensaba que se había ido.
Hoşuna gittiğini sanıyordum.
Creí que eso te gustaba.
Ben her gece gittiğini sanıyordum.
Pensaba que ibas todos los días.
Gittiğini sanıyordum, Daphne.
- ¿ No te habías marchado, Daphne?
- İyi gittiğini sanıyordum. - Hayır, hayır.
Pensé que iba bien.
Senin de hac yoluna gittiğini sanıyordum.
Te creía peregrinando.
Hoşuna gittiğini sanıyordum.
- Pues yo creía que te gustaba.
Dalga geçme. Annenin yanına gittiğini sanıyordum.
Pensé que te habías ido a ver a tu mami.
Gittiğini sanıyordum.
La señora me dijo que te habías ido al pueblo.
Marie ile gittiğini sanıyordum.
Creía que te habías marchado con Marie.
- Gittiğini sanıyordum.
- Creía que...
Fikrin hoşunuza gittiğini sanıyordum.
Pero pensé que le gustaba la idea.
- Gittiğini sanıyordum.
Creía que te habías ido.
Ben sadece ellerini yıkamak için gittiğini sanıyordum.
Vaya, creí que sólo ibas a lavarte las manos.
- Evet, ona gittiğini sanıyordum.
- Sí, pensó que yo iba a verle.
- Doktora gittiğini sanıyordum.
Creí que habías ido al médico.
Çünkü ; şu tasarımcı var ya, onunla İspanya'ya gittiğini sanıyordum.
La hacía en España con el dibujante ese, ya sabes.
- Washington'a gittiğini sanıyordum.
- - Usted no está en Washington?
Gittiğini sanıyordum.
- Creía que se marchaba.
Herkesin gittiğini sanıyordum.
Creía que se había ido todo el mundo.
- Gittiğini sanıyordum.
Pensé que te habías ido.
Süte gittiğini sanıyordum.
Creía que ibas a ir por leche.
Gittiğini sanıyordum.
Pensé que ya te habías ido.
Gittiğini sanıyordum.
Pensé que se había ido.
Ve patron, senin ülkene gitmişti. Senyör Rangel'in de onunla birlikte gittiğini sanıyordum.
El patrón se había ido a San Diego... y creía que Rangel con él.
Düğüne gittiğini sanıyordum!
Creí que había ido a una boda.
Los Angeles'a gittiğini sanıyordum.
Pensé que estabas en Los Angeles.
Moskova'ya gittiğini sanıyordum.
Pensé que ibas a Moscú.
Teksas'ın içlerine gittiğini sanıyordum.
¿ Pero no estabas en Texas?
Filipinlere gittiğini sanıyordum.
Pensaba que estabas de camino a Filadelfia con Bob Hope.
Balığa gittiğini sanıyordum.
Creí que estabas pescando.
Senin oraya savaşan iki grubu birleştirmeye gittiğini sanıyordum.
Creía que ibas allí a reunificar dos bandos en guerra.
- Ben tatile gittiğini sanıyordum.
- Pensé que se iban sólo de vacaciones.
Murphyler'in Florida'ya gittiğini sanıyordum.
Creí que los Murphy estaban en Florida.
Şimdiden mi? Ben çok iyi gittiğini sanıyordum.
Pensé que iban bien.
Gittiğini sanıyordum. Dosyalar üstünde çalışıyorum.
Sé que cometí un error, pero habría necesitado calcio de todas formas.
Ben de gitmemen gereken bir yere gittiğini sanıyordum.
Pensé que quizás habías ido a algún sitio que no debías.
Memleketine gittiğini sanıyordum.
Creí que te habías ido a tu casa.
Varşova'ya gittiğini sanıyordum.
Tu quieres ir a Varsovia.
- Gittiğini sanıyordum.
- ¿ No te ibas a ir?
Az önce hokey oynadığını ve sonra da cenazeye gittiğini söylediğini sanıyordum.
Acabais de decir que fuisteis a jugar a hockey y luego a un funeral.
sanıyordum 22
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
gitti işte 24
gittikçe kötüleşiyor 26
gitti 877
gittim 82
gittin mi 16
gittik 20
gitti mi 195
gittiler 272
gittiler mi 59
gitti işte 24
gittikçe kötüleşiyor 26