Hart translate Spanish
1,734 parallel translation
Hart'ın partneri Fuller olacak.
Hart será la compañera de Fuller.
Ben Gracie Hart, FBI'dan ve aldığım bilgiye göre Priscilla benim hakkımda bir kitap özeti yapıyor o yüzden buraya gelip yardım edebilir miyim diye bakmak istedim.
Soy Gracie Hart del FBI. Nos informaron que una tal Priscilla estaba haciendo un reporte sobre mí. Así que decidí pasar a ver si podía servirle en algo.
Bayan Hart?
¿ Srta. Hart?
Ajan Hart, CTU.
Agente Hart, CTU.
Evet, Hart Philips.
- Sí. Soy Hart Phillips.
Duymak istemiyorum Hart!
¡ No quiero oírla, Hart!
Hart bana kendini toparlamak için birkaç saate ihtiyacı olduğunu söylediği için acele etmedim.
Sólo tardé porque Hart me dijo que necesitaba tiempo para componerse.
Gary Hart başkan olabilirdi.
¿ Qué ocurrió realmente entre tú Y Rachel Caldwell?
Bizi kameraya aldı.
Gary Hart podía haber sido presidente.
Dr. Hart'a, Dr. Breeland'in hastasını mı vereyim?
¿ Quieres que le dé al Dr. Hart uno de los pacientes del Dr. Breeland?
- Ben Dr. Zoe Hart.
Nos conocimos ayer en mi oficina. Soy la Dra. Zoe Hart.
- Ben Zoe Hart, şehrin yeni doktoru. - Sen küçük, minik, tatlı değil misin?
- Soy Zoe Hart, la nueva doctora de la ciudad. - ¡ Vaya, eres chiquitita y preciosa!
Zoe Hart dün gece "istediği her şeyi" yapabildi mi?
¿ Zoe Hart acabó usando su pase gratis anoche?
Zoe Hart yapmadı. - Lavon Hayes üzüldü.
Zoe Hart no lo hizo Eso entristeció a Lavon Hayes
- Joan Hart.
- Joan Hart.
Joan Hart.
Joan Hart.
Tanya Hart.
Tanya Hart.
Görünüşe göre Hartın bize göstermek istediği bir şey var.
Parece que Hart tiene algo que enseñarnos
Dostum Hart'ı siz hiç merak etmeyin.
No te preocupes por mi chico, Hart
His parents even tried to have coach hart fired.
Sus padres hasta trataron de hacer que expulsaran al entrenador.
Peki ya Rodgers ve Hart?
¿ Rodgers y Hart?
Bundan sıkıldım artık...
Me hartй de esto- -
Buna yeterince dayandım, dostum.
Me hartй de esta basura, hombre.
Bayan Hart, sanat bölümü.
La Sra. Hart, seminario de Arte.
Herkes yeni sanat öğretmenimiz Sheba Hart'la tanıştı mı?
Nuestra nueva profesora de arte, Sheba Hart.
Bayan Hart'ın babası Ronald Taylor.
El padre de la Sra. Hart era el profesor Ronald Taylor.
- Neden dövüşüyorlardı, Bayan Hart?
- ¿ Por qué se peleaban, Sra. Hart?
Ben Sheba Hart.
Soy Sheba Hart.
Bu senenin kültürel aktiviteleri arasında Benjamin Hart'ı "Büyücü" rolünde görmek için can atıyorum.
Entre los platos fuertes del próximo año espero ver a Benjamin Hart en el papel clave de "El Mago", y me encuentro apabullado ante la expectativa.
Ben St George's'dan Bayan Hart.
Soy la Sra. Hart, del Saint George.
Sadece... Sizinle Bayan Hart hakkında konuşmalıyım.
Es que... necesito hablar contigo de la Sra. Hart.
- Lane'deydim.
- He estado en White Hart Lane.
White Hart Lane, Spurs'un stadyumu.
Hogar de los Spurs.
- Bayan Hart.
- La Sra. Hart.
Bayan Hart'a seninle zina yapmak isteyip istemediğini mi soracağım?
¿ Que le pregunte si está dispuesta a cometer adulterio contigo?
Bayan Hart adına konuşamam, ama içgüdülerim bana diyor ki, sen onun tipi değilsin.
No puedo hablar por la Sra. Hart, pero el instinto me dice... que tú no eres su tipo.
Bayan Hart'la olan arkadaşlığını anlat.
Háblame de tu "amistad" con la Sra. Hart.
Barbara, Sheba Hart'la konuştun mu?
Barbara, ¿ ya ha hablado con Sheba Hart?
Diğerlerinin adını hatırlamıyorum. Phoebe Hart.
No recuerdo los nombres de los otros.
Onu tanıyor musun?
Phoebe Hart. Ah, también la conocías.
Lilly Rush, Rita Hart.
Lilly Rush, Rita Hart
Bayan Harp, Ben Dr. Gold, Acıbadem hastanesinden beni mutlaka aramalısınız.
Señorita Hart, soy el Dr. Gold del East Lake Memorial.
Bir kaç pastel boyayı hart hurt yediğimin yakalanmasından çok uzun zaman geçmedi.
Nunca olvidé cuando me descubrieron con unas pinturas mordidas.
- Merhaba. Sen... Hart.
Hola... tú.
Hart Hanson hakkında bilgi alabilir miyim?
¿ Me puede dar los datos de Hart Hanson?
Geçen hafta, seni ikinci sınıflardan Hart Hanson'la gördüm.
Te ví con el de segundo año, Hart Hanson, la semana pasada.
Hart'ın dediğine göre onun savaş filmleri için beraber çalışıyormuşsunuz. Ve patlama sahnelerinden sen sorumluymuşsun.
Hart dijo que trabajabas en sus películas de guerra con él, que te encargabas de la parte de explotar cosas.
Mary Hart gibi.
como una especie de Mary Hart.
Ajan henüz kontrol etmiş mi?
¿ Está el agente Hart por allí todavía?
- Hart, sakın...
- Hart...
Dr. Hart, benim adım Dr. Harley Wilkes.
Dra. Hart, me llamo Dr. Harley Wilkes.