English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hayal edebiliyorum

Hayal edebiliyorum translate Spanish

609 parallel translation
Hayal edebiliyorum.
Me las puedo imaginar.
Çin'de bir köşeye oturmuş, katıla katıla güldüklerini hayal edebiliyorum.
Los imagino sentados en China, muriéndose de risa.
Duraklarını hayal edebiliyorum.
Puedo imaginar cuál fue su destino.
- Evet, öyle olduğunu hayal edebiliyorum.
No, imagino que no está bien.
Yola çıkmadan önce, bu çiçekleri nasıl iğnelediğini hayal edebiliyorum.
Puedo imaginármela sujetando con alfileres las flores antes de salir
Kendimi oradan çıkışımızı Bay Paebody'e açıklarken hayal edebiliyorum.
Me imagino explicándole nuestra salida del Ritz Plaza esta noche, al Sr. Peabody.
Tüm ışıkların açık olduğu bir akşam yemeğinde nasıl görüneceğini hayal edebiliyorum.
Imagino cómo se verán en una cena, con las luces encendidas.
Tek odalı malikanemde büyük bir ziyafet verdiğimi hayal edebiliyorum.
Ya me veo ofreciendo un gran banquete en mi mansión de una habitación.
Hayır, ama hayal edebiliyorum.
No, pero me lo imagino.
Ama nasıl olduğunu hayal edebiliyorum Jack ve bu berbat bir şey.
Pero puedo imaginarme lo que es, y, Jack, es horrible.
İkimizin oraya gittiğini hayal edebiliyorum.
Nos imagino yendo a verla.
Hayal edebiliyorum.
Me lo imagino.
Hayal edebiliyorum : Saçında kurdeleler olan küçük şişman bir kız.
Te imagino : una niña gordita con listones en el cabello.
Oyunu hayal edebiliyorum.
Sí, Pamela Driscoll.
Çok özlediğini hayal edebiliyorum.
Imagino que la echas mucho de menos.
Hakkımda ne düşüneceklerini hayal edebiliyorum.
Ya me imagino lo que piensan de mí.
Seni lacivert bir takım elbiseyle çok yakışıklı ve başarıIı olarak hayal edebiliyorum.
Te imagino habiendo logrado el éxito y muy guapo con un traje de franela azul.
Hayal edebiliyorum!
¡ Ya me imagino!
- Şimdiki halini hayal edebiliyorum.
- Me imagino que lo es.
Gooper, majestelerine nasıl tutuldu hayal edebiliyorum. Mae, pirinçten tahtına oturmuş, o zevksiz arabayla anacaddeden geçerken... gülümseyerek herkese selam veriyor ve bütün serserilere öpücük dağıtıyordu.
Me imagino a Gooper enamorándose de Su Majestad, sentada en un trono de hojalata, montada en una cursi carroza, saludando sonriente y tirando besos a toda la basura de la calle principal.
Senin vatanseverlik anlayışını hayal edebiliyorum.
Puedo imaginar lo que entiendes por patriota.
Sizin sanat tarihi üzerinde konuştuğunuzu hayal edebiliyorum.
Os imagino hablando de historia del arte.
Hayal edebiliyorum.
La imagino.
Hayal edebiliyorum.
Lo imagino.
Hayal edebiliyorum. Açık alanda çalışmanın nedeni bu mu?
Me imagino. ¿ Por eso trabajas al descubierto?
Seni hayal edebiliyorum.
Me imagino lo feliz que eres.
Almanlar kimsenin olmadigini fark edince olacaklari hayal edebiliyorum.
Me imagino a los alemanes descubriendo que estamos solos aqui.
Bunu hayal edebiliyorum. - Burada ne kadar kalacaksın?
Vaya. ¿ Cuánto tiempo va a quedarse?
Evet, bazı yorumlara sebep olduğunu hayal edebiliyorum.
Me imagino que habrá causado comentarios.
Hayal edebiliyorum.
Me imagino la escena.
Tanrı aşkına, hayal edebiliyorum. Kardeşim ve lordum. Dikilip kızı seyrediyor.
Por Dios que me imagino a mi señor y hermano plantándose ante ella y mirándola de arriba a abajo.
Hayatta çok fazla karar verdiğinizi hayal edebiliyorum.
Habrá tomado muchas decisiones en su vida...
Sevdiğin kızın, benden daha iyi olduğunu hayal edebiliyorum. Hayır, alakası yok- -
La muchacha que amaste debió ser mejor que yo.
Hayal edebiliyorum. Karşınızda dünyanın tek minyatür atı El Diablo.
Ahora comprendo, presentando a El Diablo, único caballo en miniatura.
Hayal edebiliyorum peder.
Me lo puedo imaginar.
Hayal edebiliyorum.
- Como los negros. - ¡ Bestias! ¡ Animales!
Hayal edebiliyorum.
Negros. - ¡ Bestias!
Sizin hastalarınızı iyi hayal edebiliyorum.
Me imagino muy bien a sus pacientes.
Oysa hayal edebiliyorum...
Aunque me lo puedo imaginar...
Aslında hayal edebiliyorum.
Claro que puedo... imaginarlo.
Hala kendimi arkadaşlarımla mavi gökyüzü altında çimlere uzanmış olarak hayal edebiliyorum. Yiyip içip şakalaşırken dünyayı umursamıyorduk. Çok mutluyduk.
Parece que me estoy viendo junto a otros, sentado en el prado, bajo un cielo sereno, despreocupados y felices, comiendo, riendo, bromeando...
Izyum Yolu'nda şu an nasıl savaştıklarını hayal edebiliyorum.
Me imagino la batalla que se habrá desatado ahora en el camino de Izium.
Yüzlerinin halini hayal edebiliyorum.
Puedo verles la cara.
Sahneyi hayal edebiliyorum.
Visualícenlo.
Evet, hayal edebiliyorum.
Sí, yo también me lo imagino.
Annemin Bayan McGuirk'le başa çıkmaya çalıştığını hayal edebiliyorum.
No me imagino a mi mamá tratando de soportar a la Srta. McGuirk.
Böylece istediğimi hayal edebiliyorum.
Me da la libertad de imaginar lo que me plazca.
Oh, bana kendin hakkında anlattığın bazı şeyler vardı ya, seni şu anda Dufton'da hayal edebiliyorum.
Con lo que me has contado de ti...
Şu anda anneni hayal edebiliyorum,
Imagino a tu madre diciendo :
Şimdiden zengin olduğumu hayal edebiliyorum
Empiezo a sentirme rico.
Ben seni hayal edebiliyorum.
Yo a ti sí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]