Hayalet mi translate Spanish
986 parallel translation
Orada hayalet mi var?
¿ Hay un fantasma allí dentro?
Bunlar da kim, hayalet mi?
¿ Qué es esto? ¡ Esos fantasmas!
İnsan mısın hayalet mi?
¿ Eres humana o un fantasma?
Tüm Polonyalılar bir hayalet mi gördü?
¿ Esos polacos ven un fantasma?
Artık hayalet mi görüyorsun Epps?
- ¿ Estás viendo fantasmas, Epps?
- Hayalet mi?
¿ Un fantasma?
Hayalet mi var?
¿ Fantasmas?
- Hayalet mi?
- ¿ El Fantasma?
Bu da ne, bir hayalet mi?
¿ Qué es esto? ¿ Una aparición?
- Bir hayalet mi?
¿ Un fantasma?
Hayalet mi gördün?
¿ Has visto un fantasma?
Gördüğüm bir hayalet mi yoksa gerçekten senmisin, Pablito?
¿ Eres un fantasma o eres tú de verdad, Pablito?
Üç hayalet mi?
¿ Tres espíritus?
Hayalet mi?
¿ Es un fantasma?
Hayalet mi?
a un fantasma.
- Hayalet mi?
¿ El Fantasma?
Karın gibi bir hayalet mi?
Otro fantasma como tu esposa?
Bir hayalet mi gördün?
¿ Has visto un fantasma?
Galiba o hayalet kadın içime girdiğinde Başkan ile karşılaşmışım.
Debí reunirme con el Presidente Joo cuando la esposa de Ru Ji Jang tomó mi cuerpo.
Tae Gong Shil fındıkkıran hayalet kadın bana sırrını söyledi diye mi böyle yapıyorsun?
Tae Gong Sil. ¿ Actúas así por el secreto que esa señora me contó?
Gong Shil, sen hayalet yüzünden kırın dedin evlilik bozulsun diye demedin yanlış anlıyorlar değil mi?
Gong Sil. Solo le dijiste que lo rompiera para deshacerse del fantasma. Pero la gente va a pensar que le dijiste que lo rompiera para romper su compromiso.
Bir hayalet tarafından büyülendim mi ne?
Me pregunto si fui embrujado.
# Yüzüm bir hayalet kadar korkunç #
Mi cara es tan horrible como la de un fantasma.
Bir hayalet hapşırabilir mi?
- ¿ Puede estornudar un fantasma?
Bu hayalet olayı yüzünden korkmayacaksın, değil mi, Pamela?
Pamela, no te irás a asustar de esas historias de fantasmas, ¿ verdad?
Ben bilimsel sebepler yüzünden, kız kardeşim de bir hayalet olduğuna inandığı için.
Yo por razones prácticas, y mi hermana porque cree que se trata de un fantasma.
Tüm kalbiyle kendini şarkısına vermişti... Sesi bir hayalet gibi ruhumun derinliklerine işliyordu.
Puso todo su corazón en aquella canción suya... con esa voz inolvidable... que llenaba... lo más profundo de mi alma.
- Hayalet mi?
- ¿ Con el fantasma?
O bir hayalet mi?
¿ Era un fantasma?
Hayalet görelim ve parti yapalım diye mi?
¿ Para ver fantasmas y disfrutar una fiesta?
Gel, villada hayalet avına çıkacağız. Maddalena sizinle mi?
- Estamos cazando fantasmas.
Sevgimin büyüklüğünü kim ölçüyor? Yalnız bir hayalet!
Un fantasma medirá mi amor.
Şu eski hayalet efsanesini hiç duymadınız, değil mi?
No has oído hablar de la historia del viejo fantasma, ¿ verdad?
- Şakacı bir hayalet, değil mi Nell?
- Un fantasma juguetón, ¿ no, Nell?
Bu gece odama gelecek şu hayalet... erkek mi, kadın mı olacak?
El fantasma que vendrá a mi cuarto esta noche, dígame, ¿ es hombre o mujer?
Hayalet, Bayan Dunning'in konuklarından biri mi, sizce?
¿ Creen que el Fantasma es un invitado de la Srta. Dunning?
Hayalet ben olsaydım, kurbanımı çoktan seçmiş olurdum.
Alteza, si yo fuese el Fantasma, ya habría escogido a mi víctima.
Kocam, Charles'ın Hayalet olduğuna ve George'un onun suç ortağı olarak mahkumiyetine yetecek kanıtı olduğunu düşünüyor.
Mi marido puede demostrar que Charles es el Fantasma y George, su cómplice.
Hayalet, hayatımın en önemli işi.
Llevo toda mi vida intentando atraparlo.
Benim de bir hayalet olduğumu düşünüyorsun, öyle mi?
¿ No es ésta la respuesta que me esperaba de ti?
Ben öldükten sonra benim hayalet peşinde olacak.
Mi fantasma regresará para atormentarte.
Hayalet bir saat mi?
¿ Es un reloj fantasma?
Onu bırakarak, hayalet takibine mi başlayacağız?
¿ Vamos a dejar que se vaya y empezar a perseguir fantasmas?
Hayalet olarak daha etkileyiciydim, değil mi?
¿ No era más fascinante como un fantasma?
Evet ama hayalet size boş boş konuşuyor, değil mi?
Usted es un fantasma.
- Hayalet gezegen mi?
- ¿ Un planeta fantasma?
Gecenin bir vakti hayalet tarafından uyandırılmanın nesi refahım için?
¡ Que me despierte un espíritu no contribuye mucho a mi bienestar!
Hayalet hikayesi, öyle mi?
Puros cuentos, ¿ eh?
" Bütün hayatım boyunca bir hayalet gibi yaşadım.
" Toda mi vida he sido un fantasma.
Bakın. Evimde hayalet olması fikri, eşimle içimizi ürpertiyor.
Mi esposa y yo seríamos muy felices de tener un fantasma en la casa.
Belki! Peki bodrumdaki stüdyoyu bir hayalet için mi kurdum?
¿ Acaso construí un estudio en el sótano para un fantasma?