Heyecan verici translate Spanish
4,454 parallel translation
Heyecan verici değil mi?
¿ No es exitante?
Onun... onun aşkını tekrar kazanmak zaman alacaktır ama bu oldukça heyecan verici bir ihtimal, değil mi?
Tomará- - tomará algo de tiempo ganar su amor de nuevo pero es un prospecto muy emocionante.
Biraz heyecan verici.
Me sacas las uñas.
Eh, ben başladım, ama sonra lise yıllığını buldum ve gerçekten heyecan verici.
Empecé a hacerlo, pero encontré tu anuario de preparatoria y no puedo dejar de verlo.
" Bu heyecan verici strateji oyununda...
"En este divertido juego de estrategia"
Heyecan verici bir olay.
Es emocionante.
Tüm bunlar çok heyecan verici.
Todo esto es muy emocionante.
Eski odana dönüyor oluşun o kadar heyecan verici ki!
Es maravilloso tenerte de vuelta en tu antigua habitación.
Yani heyecan verici.
Tú sabes, es... Es emocionante.
Bu çok heyecan verici.
Eso es emocionante.
Bu çok heyecan verici.
Esto es tan emocionante.
Ne kadar heyecan verici ve kalp kırıcı olduğunu.
Podría ser emocionante, y también angustioso.
- Heyecan verici.
Emocionante.
Bir çocukla köpeği arasındaki koşulsuz sevgiyi anlatan heyecan verici bir masaldır.
Es la edificante historia de un amor incondicional... entre un chico y su perro.
Kesinlikle heyecan verici bir şey Hank.
Es muy emocionante, Hank. Y da miedo.
- Her ikinizin de bu kadar sert çocuk olmanız çok heyecan verici ama acaba Fyers'ı durdurmak için bir plan yapmamız gerekmiyor mu?
Es bastante emocionante... que ambos sean tan buenos, pero ¿ creen que tal vez deberíamos estar ideando un plan para detener a Fyers?
Ve sigorta ilişkili aktüeryal bilim dalında çalışmanın en heyecan verici dördüncü şeyi dünyaya farklı bir gözle bakıyor olman.
Y la cuarta cosa más emocionante de trabajar en seguros relacionados con el cálculo actuarial es que ves el mundo de otra manera.
Bu başına gelen en heyecan verici şey.
Esto es lo más emocionante que te ha sucedido.
Tanrım, bu çok heyecan verici.
¡ Oh, Dios mios, esto es tan excitante!
- Bu heyecan verici ama...
- Bueno, eso es entusiasmo, pero...
- Her ikinizin de bu kadar sert çocuk olmanız çok heyecan verici ama acaba Fyers'ı durdurmak için bir plan yapmamız gerekmiyor mu?
Es muy emocionante que ustedes dos sean tan rudos, pero crees que deberíamos elaborar un plan para detener a Fyers
- Çok heyecan verici.
Es muy interesante. Mira, Bry,
Hayatımda, kutlamaya değecek büyük, heyecan verici olaylar olmadı.
No he tenido exactamente grandes momentos en mi vida que fueran dignos de celebración.
Çok heyecan verici.
Es tan emocionante.
Devletin heyecan verici Genel Hizmet İdaresi.
Son los emocionantes Servicios Generales de Administración del gobierno.
Sen, ben ve annem Debbie Reynolds'ı görmeye "Sugar Babies" e gidiyoruz! Neden bilmiyorum ama çok heyecan verici! Teşekkürler Brad!
De regalo, tú, yo y mi mamá, tenemos asientos para ver a Debbie Reynols ¡ en "Sugar Babies"! ¡ No sé que es eso, pero suena increíble! ¡ Gracias, Brad!
Çok heyecan verici.
Es emocionante.
Ve bu da, bana göre hepsinden daha heyecan verici bir sonuca ulaşıyor çünkü gizemli bir kıvılcım tarafından oluşma ihtimalinden öte yeryüzündeki yaşam, fizik kanunlarının kaçınılmaz sonuçlarından ortaya çıkmış olabilir.
Y eso nos lleva a la que creo que es la idea más emocionante de todas, porque lejos de ser un acontecimiento encendido por una chispa mística, el surgimiento de la vida en la Tierra pudo haber sido una consecuencia inevitable de las leyes de la Física.
Nellie Melba'nın Downton'da şarkı söyleyecek olması heyecan verici.
Es emocionante pensar que Nellie Melba cantará en Downton.
Heyecan verici mi bilmem ama masraflı olduğu kesin.
No sé si es emocionante. Es verdaderamente caro.
Ne kadar heyecan verici.
Qué bien.
Çok heyecan verici!
¡ Es emocionante!
Kimseyle çıkmıyordun bile. Çok heyecan verici!
Ni siquiera estabas saliendo con nadie. ¡ Esto es tan emocionante!
- Ne kadar heyecan verici.
- Que emocionante.
Heyecan verici hafif kalır.
Emocionante es una forma de llamarlo.
Özellikle kadınlar açısından çığır açan ve heyecan verici yepyeni bir dünyanın kapılarını açacağız.
Es un mundo nuevo al que nos estamos abriendo. Innovador. Muy emocionante, especialmente para mujeres.
Kiz heyecan verici. Onu kabul ediyorum.
Es excitante, lo reconozco,
- Bence oldukça heyecan verici Freddie.
Bueno, creo que es bastante emocionante, Freddie.
- Bence bu heyecan verici.
Creo que es emocionante.
Bu çok heyecan verici.
- Sí. Es tan emocionante.
Cinayet bu, heyecan verici bir şey.
Es un asesinato. Es emocionante.
Yatırımcılarım, Rent-A-Tarz hakkında bayağı heyecan verici haberlerim var.
Inversores, tengo noticias muy interesantes sobre Rent-A-Swag.
Bu... - Daha heyecan verici mi?
- Es - - - ¿ Más excitante?
Tatlım, ciddi ilişkiler her zaman heyecan verici olmayabilir.
Cielo, las relaciones serias no siempre pueden ser emocionantes.
Hayır, heyecan verici ve romantik olabilir.
No, puede ser emocionante y romántico.
Heyecan verici bir haber alırsın Ve bu sadece...
Usted consigue fiebre buenas noticias, y-y es que...
Çok heyecan verici, değil mi?
¿ No es emocionante?
Çok heyecan verici değil.
Nada demasiado excitante.
Bu çok heyecan verici.
Esto es muy emocionante.
Heyecan Verici.
Es emocionante.
Kendisi harika, heyecan verici yeni bir sanatçı. Ve adı, Scarlett O'Connor.
Es una maravillosa, fascinante nueva artista, y su nombre es Scarlett O'Connor.