Hoşuma gitmedi translate Spanish
2,147 parallel translation
- Hayır, bu hoşuma gitmedi.
- No, no me gusta eso.
Hayatımda birazcık kaos olması hoşuma gitmedi değil.
Soy del tipo que le gusta tener un poco de caos en mi vida.
Bu hiç hoşuma gitmedi.
Eso no me gusta nada.
- Dediğiniz hiç hoşuma gitmedi.
No me gustó lo que dijo. Pero...
- Bu hiç hoşuma gitmedi.
Me parece que está mal.
Birinin ondan hoşlanması fikri hiç hoşuma gitmedi.
No me gusta. Tener a alguien como él aquí. Realmente no me gusta.
Benim de tabancanız hoşuma gitmedi.
a mi tampoco me gusta tu arma
Neyse, bir gün uyandım ve aynaya baktım ama gördüğüm şey hoşuma gitmedi.
Un día me miro al espejo... y no me gusta lo que veo.
- Bu hoşuma gitmedi.
- Esto no me gusta.
Gavin ve Patricia nın durumu hoşuma gitmedi
Detesto que Gavin y Patricia estén pasando por esto.
Hoşuma gitmedi bende çıktım işte
No me gustó lo que pasó, y lo deje.
Bu hoşuma gitmedi. Kim bu adam?
No me gusta esto. ¿ Quién es?
Bu pek hoşuma gitmedi.
No me gusta la apariencia de esto.
Bu hiç hoşuma gitmedi.
No me gusta eso.
- Stephen, bu hiç hoşuma gitmedi.
Esteban, creo que esto no es nada -.
Kafasını kesmek pek hoşuma gitmedi.
Me siento mal, cortándole la cabeza.
Söylemek istediğin şey hoşuma gitmedi.
No me gusta lo que está insinuando.
Bu hoşuma gitmedi, her hamlemizi izleyen bir şey varken olmaz.
No me gusta la idea no con algo controlando todos nuestros movimientos.
- Hiç hoşuma gitmedi.
- No me gusta como suena.
Bu iş hiç hoşuma gitmedi.
- No me gusta.
Bu konuşma hiç hoşuma gitmedi.
No me gusta esta conversación.
Ne hoşuma gitmedi biliyor musun?
¿ Sabes qué cosa no me gustó?
Bu elinin boşta durması hoşuma gitmedi.
No me gustó esa mano tuya suelta.
Ameliyatıma devam etmeyi tercih ediyorum. Geri kalan % 5 hiç hoşuma gitmedi. Eğer bir tanesine elleyecek olursan hemen kanama başlayacak.
Elijo continuar la cirugía no me gusta el otro 5 % le das a una de esas, y ella se desangra aquí justo en la mesa
Mücadele ettim, hiç hoşuma gitmedi ama kabul ettim.
Peleé, no me gustaba, pero yo lo acepté.
Plan hoşuma gitmedi.
Lo odio bastante.
Hoşuma gitmedi.
No me gusta eso.
Hoşuma gitmedi.
No me gusta.
Bu pek hoşuma gitmedi.
Bueno, esto nos suena nada bien.
Laboratuar sonuçları pek hoşuma gitmedi.
No me gusta lo que veo en sus estudios.
- Pek hoşuma gitmedi de.
- No me entusiasma mucho.
Hadi hadi padişahım, hoşuma gitmedi deme!
Vamos, mi sultán. No digas que no te gusta.
Bay Guttenberg, bunu yapmak istemiyorum. - Hoşuma gitmedi bu iş.
Sr. Guttenberg, no quiero que hagamos esto, no me gusta.
Hoşuma gitmedi.
Es que no lo sentí.
Bu hoşuma gitmedi, Johnny.
- No me gusta esto, Johnny.
Bu yeni hâlin hiç hoşuma gitmedi.
No me gusta la nueva vos.
Bu pek hoşuma gitmedi.
No me siento feliz con esto.
- Hiç hoşuma gitmedi. Katili yakalamamıza yardımcı olacak Anderson Kardeş. Pekâlâ.
Hermano Anderson, ayudaría a agarrar a un asesino.
Benim hiç hoşuma gitmedi ama.
Pero no me gustó.
Bu benim hoşuma gitmedi.
Sí, bueno, no me gusta.
- Bu ses hoşuma gitmedi.
No me gusta cómo suena eso.
Duyduklarım hiç hoşuma gitmedi.
Eso es muy malo. No me gusta lo que escucho.
Hiç hoşuma gitmedi.
No me gusta ese.
Yargılanmış hissetmenizi istemiyorum, ama bu işi halletme şekliniz hoşuma gitmedi.
No quiero que se sientan juzgadas por esto, pero su manejo de esta tarea me ha defraudado.
bak, notunu aldım. hoşuma gitmedi.
No me gustó.
Hiç hoşuma gitmedi Annie.
Que no amara todo.
Eşyalarımı getirmesi için, yeni oyuncağını göndermen hiç hoşuma gitmedi.
No me gustó que enviaras a tu juguete a entregarme mis cosas.
Hiç hosuma gitmedi.
No me gusta.
- Hiçbir şey. - Hoşuma gitmedi bu.
No me gusta como suena eso.
Hoşuma gitmedi.
Nunca me he sentido tan poco efectiva.
- Hoşuma gitmedi.
- No me gusta.