Iki saniye translate Spanish
1,264 parallel translation
Yüzüğümü bulur ama iki saniye sonra onu... bir şişe viski ve bir ağız mızıkasıyla takas eder.
Si halla mi alianza, dos segundos más tarde la cambiará por una botella de whisky y una armónica.
Bu cüce gemide iki saniye daha geçirirsem... Kusacağım!
Si tengo que pasar dos microts más en esta diminuta nave... ¡ voy a vomitar!
Bağırma iki saniye içerisinde başlıyor - hangileri?
¡ El chillido empezará en dos segundos, ¿ cual de ellos?
Arama emrinden iki saniye önce.
Dos segundos antes de la orden judicial.
iki saniye düşün.
Mamá, piénsalo dos segundos.
Bana iki saniye ver.
- Oye, tú. - Sólo deme dos segundos.
Onu sadece bir kez ve sadece iki saniye gördüler. O gün de tatsızlığı üstündeydi. Yapma.
La encontraron una vez durante dos segundos. cuando sólo era una beba.
Bence Juan Valdez olmadığını anlamaları iki saniye sürer.
Tardarían dos segundos en darse cuenta de que no eres Juan Valdez.
Dokuz saniye, sekiz saniye yedi saniye altı saniye beş saniye dört saniye, üç saniye iki saniye...
Nueve segundos... Turbinas... ¡ Fuego!
Ben Joe, şimdi neden şu donut'ını iki saniye bırakıp beni dinlemiyorsun?
Soy Joe. Por qué no paras... esa dona por un momento y me escuchas.
Bana iki saniye ver....
Dame 2 segundos más....
Kapıyı kır, bana iki saniye ver.
Los muchachos asaltaron a un restaurante. Y mientras huían. Atropellaron a alguien.
Ve sana iki saniye bakıp çok etniksin, çok klasiksin, ya da çok başka bir şeysin diyorlar.
Ir a las audiciones para que te vean dos segundos... y para que te digan que eres étnica... o clásica o lo que sea...
Sana bir soru sormalıyım. Sadece iki saniye? Hadi.
Tengo una pregunta. ¿ Dos segundos?
Sende gördüğüm tek şey diğer espiriye geçerken duraklamaları iki saniye uzatıyorsun.
Sabes, la única cosa que haces ahora que lo veo... es la pausa... dos segundos más larga... mientras te mueves a la siguiente parte.
Arkadaşlarım iki saniye içinde benim üzerime saldırdı.
Mis amigos me dieron la espalda, en dos segundos.
Sadece iki saniye sürecek.
Tomará dos segundos.
Bize iki saniye izin verebilir misiniz?
¿ Nos permiten un momento?
Sadece iki saniye tamam mı?
Dos segundos.
Hey, onu iki saniye rahat bırakırsan belki bu kadar heyecanlı olmaz.
Si la dejara tranquila, no estaría tan nerviosa.
Aslında, son bir yada iki saniye de vücut bütünlüğünün... akım şeklinden kaynaklandı. İyi görünüyor.
En realidad, probablemente lo que sucedió en los últimos uno o dos segundos... como el flujo de materia se coalescente.
Sadece iki saniye sürerdi.
Sólo toma dos segundos.
Adamı bir iki saniye gördün, üstelik karanlıktı.
Sólo tuviste un par de segundos, y estaba oscuro.
Bir ya da iki saniye farkla... McDowell'sın kontrol noktalarından geçtiği sürelere yakın olan biri var mı?
¿ Había otro corredor... cuyo tiempo en todos los puestos de control fuera cercano al de McDowell,
Gelsene iki saniye.
¿ Puedes acercarte por dos segundos?
Daha iki saniye önce okudun lan bölümü.
Leíste el capítulo hace dos segundos.
Bir tartışma programında olma düşüncesine sadece iki saniye itiraz edebiliyorsun.
Opusiste 2 segundos de resistencia ante la idea de salir en un debate televisado.
- İki saniye lütfen.
- En 2 segundos.
İki saniye daha.Tamam aç şimdi.
Dos segundos más. Bien, ábrelos.
İki saniye içinde sana umurumda olmadığını söyledim ya.
Me llevó dos segundos decirte que no me interesa.
İki saniye falan vaktim var.
Sólo tengo 2 segundos.
İki saniye sonra, Memur Towne ve Bates cevap veriyor.
Dos segundos después, los Oficiales del 3-1 Charlie, Towne y Bates respondieron al llamado.
Altmış dört gün beş saat, on iki dakika ve altı saniye yedi, sekiz, dokuz- -
- 64 días cinco horas, doce minutos, seis segundos. Siete, ocho, nueve...
İki saniye düşünün yeter.
Sólo piensa en ello por un segundo.
On iki saniye.
12 segundos 10.
İki saniye için bir işi doğru yapabileceğimi düşündüm!
¡ Durante dos segundos, pensé que podría hacer algo bien!
İki saniye sonra ben bırakacaktım.
Yo iba a renunciar en 2 segundos.
Daha iki saniye önce bizi bağışlarlar demiştin.
Hace dos segundos dijiste que nos perdonarían.
İki saniye içinde, bu çatalı lanet gözüne sokacağım.
En dos segundos, te clavaré este tenedor en el maldito ojo.
On saniye, iki seçenek.
Dos opciones :
İki saniye önce konuş dedin. Şimdi "kapa çeneni" mi oldu?
Oye, hace dos segundos dijo que habláramos... ¿ y ahora "cállate"?
- İki saniye öpüştük, o kadar.
- Nos besamos nomás. No fue gran cosa.
İki saniye sonra bu aptallardan biri sana asılabilirdi.
Dos segundos más y algún imbécil ya la estaría molestando.
Patlamaya üç saniye. Üç, iki, bir.
Detonación en tres, dos, uno.
İki saniye daha.
Paciencia, Teniente.
İki saniye.
Dos segundos.
- İki saniye.
- ¡ Bueno!
İki buçuk saniye düşün ve söyle, hoş biri mi?
Véncete a ti misma por 2 1 / 2 segundos, y dime, es atractivo?
- Tamam, şimdi açıyoruz. İki saniye.
- Dos segundos más.
3 saniye içinde adet kanaman başlayacak. Üç... iki... bir...
Tu período comienza en tres, dos, uno.
İki saniye başınızı önünüze koyun ve düşünün.
Cálmense todos por un momento.