English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Ikincisi

Ikincisi translate Spanish

4,402 parallel translation
Baskı altındaydım bir, ikincisi her hangi bir kurum veya eyaletin o şeyi uçurması için lisans vereceğine ihtimal bile vermemiştim.
Sí. Uno, bajo presión ; y dos, nunca pensé... que algún estado o agencia federal... le daría una licencia de vuelo.
Ve ikincisi, lütfen, ama lütfen, yapma. Merhaba.
Y dos... ¡ Por favor, no! ¡ Hola!
Ve ikincisi...
Y, en segundo lugar...
Tabii ikincisi pek dini bir tören sayılmazdı. Daha çok korkunç bir jet ski kazası denebilir.
Por supuesto, el segundo era menos una ceremonia religiosa que un horrible accidente de esquí acuático.
Birincisi, Casino Royale Karadağ'da geçiyordu,.. ... ikincisi, bu işi çözene kadar hiçbir yere gitmiyoruz.
Muy bien, primero, lo de Casino Royale ocurre en realidad en Montenegro y segundo, no vamos a ir a ninguna parte hasta que solucionemos esto.
İlk buluşmamız bu kadar güzel gitmeye devam ederse, ikincisi garanti. İyi geceler.
y si sigue así definitivamente tendremos la segunda buenas noches.
Sabah 1'de bir posta gelir, ikincisi 3'te.
Un turno llega a la 1 de la mañana. El otro llega a las 3.
İlki "Senin baban", ikincisi "Baban".
Primero'Tu papá'y luego solo'Papá'.
Ya da ikincisi, bize bu tabancanın sana nasıl geldiğini söyle gidip Tyler'ı gerçekten öldüren adamları tutuklayalım, sen de serbest kal.
O, dos, dinos cómo conseguiste el arma, arrestamos a los asesinos de Tyler y tú quedas libre.
Ve ikincisi onun üzerine metal bir rakam işlemeyeceksin.
Y segundo, no va a ponerle un dedo encima.
Ve ikincisi, ona içmemesini söyledim ama beni takmadı.
Y segundo, le dije que no bebiese, y me ignoró.
- İlk gün güzel geçti herhalde ikincisi de iyi olacaktır.
- Bueno, el primer día estuvo muy bien, así que asumo que el día dos será divertido.
ikincisi de Tahran operasyonundan önce yaptiklari söhretine gölge düsürüyor.
En segundo lugar, sus acciones anteriores a la misión de Teherán proyectando una larga sombra.
Birincisi, Costa Rica'ya bayılırım ; ikincisi, melanomadan nefret ederim.
Una, que amo Costa Rica, dos, que odio el melanoma.
Korkarım ki sebep ikincisi.
Me temo que es lo último.
- Ve ikincisi, Zoe'yle aramda hiçbir şey, gerçekten hiçbir şey olmadı.
- Y segundo, nada, y digo nada pasó nunca entre la Dr. Hart y yo, así que...
İkincisi, uydurmadığını nereden bileceğim?
Y "B", ¿ cómo sé que no estás diciendo nada más que tonterías?
İkincisi, ben oynamıyorum.
Dos... no estoy actuando.
İkincisi Ulsterlı'nın söylediği kadar fazla nakit çuvalı varsa hepsini alıp kamyona taşıyacak ekstradan adam gerekecek.
Segundo, si hay tantas bolsas de dinero como el irlandés sugiere, vamos a necesitar ayuda para sacarlas todas del tren y meterlas en un camión.
İkincisi de, kimse hiç beher kabı olmayan bir yere gitmek için bir sürü beher kabı olan bir yeri terk etmez.
Y segundo, nadie dejará un lugar donde hay un montón de vasos por un lugar donde no hay ni un vaso.
İkincisi, Irene'i onun öldürdüğünü düşünüyorsun.
Segundo, crees que es quien está detrás de la muerte de Irene.
İkincisi altı sene önce olmuş.
El segundo caso fue hace seis años.
İkincisi, Boyd adındaki bu çocuğu tanımıyorum ben.
Y segundo, yo no conozco a este chico Boyd.
Bu yaptığımız gizli infazlardan biri değildi. İkincisi, bu durum hiçbir şeyi değiştirmez.
No fue una especie de asesinato encubierto, y segundo esto no cambia nada.
İkincisi, Pawnee Palms Halk Putt-Putt'ının ödeneğini mı kesmek istiyorsun?
Segundo, ¿ quieres recortar el fondo para el Minigolf Público Palmas Pawnee?
İkincisi ise seninle olan ilişkimizi biliyormuş.
Segundo : El sabe acerca de mi y de ti.
İkincisi, sen buraya ait değilsin.
Segundo, no eres por aquí.
İkincisi cehennemden bir ruh kaçırmak.
Prueba dos era rescatar un alma del pozo.
İlki felç hâli. İkincisi madde etkisinde görünümü veren ve hareket edebildikleri aşama.
El primero es parálisis el segundo es como un estado narcotizado en el cual no pueden moverse.
İkincisi, emeklilik planını üç yıl içinde vermek istiyoruz, beş yıl değil.
Y número dos, nos gustaría tener un plan de retiro en tres años, no en cinco.
İkincisi, Fangtasia adında bir barım var. İnsanlar sikişmeye geliyor.
Segundo, soy dueña de un bar, Fangtasia donde los humanos vienen a excitarse.
İkincisi, beni en çok etkileyen kişi sen olmak zorundasın Sharon. Çünkü ben kendi kendimi etkiliyorum dersem herkes megaloman olduğumu düşünür.
Y segundo, tienes que ser la mayor influencia, Sharon porque si digo que soy yo la mayor influencia entonces todos me dirán que soy un gran ego maníaco.
İkincisi : hemen hemen aynı yaştayız.
Y B : tenemos prácticamente la misma puta edad.
Jest yapmış oldun. İkincisi de, bir arkadaşa 43 dolar 65 sent borcun var.
Y le debe a alguien 43,65.
İkincisi de, Robin'in madalyonunu hatırlıyor musun?
Segundo, ¿ te acuerdas del relicario de Robin?
İkincisi Justin Biebersin.
Segundo, claramente eres Justin Bieber.
İkincisi ise biraz zalimce.
Lo segundo es un poco duro.
İkincisi, sen neden bahsediyorsun, adamım?
Segundo, ¿ de qué estás hablando?
İkincisi, "fail" mi?
Segundo, ¿ "malandra"?
İkincisi de sen benim gibi değilsin.
Segundo, tú no eres como yo.
İkincisi, bu pek çok ölümle sonuçlanabilecek karmaşık bir kara harekatı olurdu.
Segundo, se convertiría en una operación complicada de tierra, con el riesgo de muchas bajas.
İkincisi demiş ki :
El segundo dijo :
İkincisi, ben kendi harcımı ödüyorum ki geceleri meşgul olmamın ve burada çalışmamın sebeplerinden biri de bu.
Y yo pago mi propia matrícula, que en parte es por lo por que tengo que hacer este trabajo y por lo que estoy ocupada por las noches...
İkincisi bu ne seni ne başkasını ilgilendirir, önüme çıkma sakın.
Segundo, no es asunto tuyo, ni de nadie más, así que no te metas en mi camino.
İkincisi de Tahran operasyonundan önce yaptıkları şöhretine gölge düşürüyor.
En segundo lugar, sus acciones anteriores a la misión de Teherán proyectando una larga sombra.
İkincisi, çocuğun atışlarını gördün mü?
Y segundo, ¿ viste cómo lanzaba ese niño? Tiene el brazo como el de un pato.
İkincisi, bunu söylemek zorunda kaldığıma inanamıyorum ; giydiğiniz kupalar ( şapkalar ) içki içmek için değil.
Dos, y no me puedo creer que tenga que comentar esto, las copas de lleváis puestas no son para beber.
İkincisi, ayak bağı istemiyoruz.
Dos, nada de cargas.
İkincisi asla başarılı olamazsın.
En segundo lugar, no los convencerás.
İkincisi iyi.
El siguiente estaba bueno
Peki. İkincisi?
Bien, ¿ el segundo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]