Imzalayacağım translate Spanish
468 parallel translation
- Sözleşmeyi bu akşam imzalayacağım.
- ¿ Por qué júnior?
"100 bin franklık başka bir çek imzalayacağım."
Calculo que unos 100.000 F.
Kendim imzalayacağım.
La firmaré yo mismo.
Pekala, imzalayacağım, ama tek şartla.
Muy bien, firmaré, pero con una condición.
- Kesinlikle sonra imzalayacağım. - Bir dakika.
Firmaré cuando las retires.
- Neyi imzalayacağım?
- ¿ Qué firmo?
- Ne imzalayacağım?
- ¿ El qué?
İkimiz için de imzalayacağım.
- Firmaré por los dos.
Birini "Schuyler Green", diğerini ise "Philip Greenberg" diye imzalayacağım.
Una de Schuyler Green y otra de Phillip Greenberg.
Hemen dönüp, maaş makbuzunuzu imzalayacağım.
Ahora vuelvo para firmar su cheque.
Nereyi imzalayacağım Doktor Bey?
¿ Dónde firmo, doctor?
Nereyi imzalayacağım?
¿ Dónde firmo? Aquí.
- Senet imzalayacağım.
- Le firmo un pagaré.
"Valerie ve Büyük Evin Çocukları" diye imzalayacağım.
La firmaré "Valerie y los Niños de La Casa Grande".
Sizin şartlarınıza göre anlaşmayı imzalayacağım. Rehineler, asker kaçakları mahkûmlar ve altın sizde kalacak.
Firmaré el tratado baio tus condiciones, tendrán a los rehenes, los desertores, Ios prisioneros y el oro.
- Senet imzalayacağım.
- Te daré un pagaré.
Az da olsa bildiğim Mısır gelenekleri bana, Eğer bunu inşa edersem kendi ölüm fermanımı imzalayacağımı söylüyor. Öyle değil mi?
Conozco las costumbres de Egipto, y si construyo tu tumba estaré firmando mi sentencia de muerte. ¿ No es así?
Satış için gereken evrakları hazırla, imzalayacağım.
Prepara los papeles que quieras y yo los firmaré.
İstediğiniz üzere imzalayacağım.
Lo firmaré como me pide.
Bay ve Bayan Julien Tavernier diye imzalayacağım.
Firmaré en la recepción como Sr. y Sra. Tavernier.
Sonra kredi mektuplarını imzalayacağım.
- Imito tu firma y tus cartas de crédito.
Her zamanki gibi notlarını imzalayacağımı söyle.
Dile que le firmaré los pagarés.
Peki şimdi, nereyi imzalayacağım?
Bien, ¿ dónde me apunto?
Eğer kilise bunu yapmamı tavsiye ederse imzalayacağım.
Si la iglesia me concede un letrado, firmaré y obedeceré.
Bunun imzalayacağım şeyle hiç ilgisi yok.
No tiene nada que ver con lo que firme.
Nereyi imzalayacağım?
¿ Dónde firmo?
Bakın, onarım başlayınca imzalayacağım demediniz mi?
- Mío. Diga, ¿ usted dijo que firmaría cuando el trabajo comenzase?
Belgeyi dikkatle okuyacağım vicdanım izin verirse, imzalayacağım, Majesteleri.
Leeré el documento cuidadosamente... y espero que mi conciencia me permitirá firmarlo, Alteza.
Benim de imzalayacağım yer...
Aquí es en donde firmo...
20 dolara bunu imzalayacağımı sanmıyorum efendim. Anlıyorum.
Parece que tienes un nuevo productor.
- Pekala, imzalayacağım.
Muy bien.
İşte, imzalayacağım.
Bueno, firmaré.
Akşam imzalayacağımız kontratı unuttunuzmu yoksa?
¿ Podemos olvidar el contrato por esta noche?
Haftaya sözleşme imzalayacağım, Nicole!
Yo voy firmar un contrato la próxima semana, Nicole!
Çeki çıkardım, imzalayacağım. Ellerim titriyor. Çünkü korkuyorum.
Voy a firmar el cheque y me tiembla la mano porque estoy aterrado.
- Kızınızın! Kendisi ancak dün karşılıklı imzalayacağımız bir evlilik anlaşmasını kabul etti.
A su hija, y sólo desde ayer hemos firmado una promesa de matrimonio.
Çalışma fişini imzalayacağım.
Firmaré su tarjeta.
Ve seninle kocaman, şişkin bir anlaşma imzalayacağım!
¡ Quiero el divorcio! ¡ Y una gran indemnización por mis derechos!
Sadece imzalayacağım.
Lo firmaré.
Hazırlayacağınız salıverme formunu nasıl olursa olsun imzalayacağım.
Hagan cualquier clase de petición para que le suelten y la firmaré.
- İmzalayacağım.
Firmo, firmo...
İmzalayacağım.
- Firmo.
İmzalayacağım.
¡ La firmo!
İmzalayacağım.
Lo firmare.
İmzalayacağım.
La firmaré.
- İmzalayacağım.
- Lo firmaré.
İmzalayacağım.
Firmaré.
İmzalayacağım ölüm belgesinde kalp yetersizliği yazacak.
El certificado de defunción con mi firma, obviamente, establecerá falla cardíaca.
İmzalayacağım, ama kontrata uymamız lazım yoksa bedelini öderiz.
Yo tiro p'alante con tal de que cumplamos con los compromisos.
Kendimi sürükledim ve imzalayacağımı söyledim.
Dije que firmaría.
İmzalayacağım!
¡ firmaré!