Intihar etmiş translate Spanish
509 parallel translation
Görünüşe göre intihar etmiş.
Parece que se suicidó.
Neden intihar etmiş?
¿ Por qué se suicidó?
Rus intihar etmiş olabilir.
- El ruso pudo suicidarse.
- Birgitta Carolina da intihar etmiş.
- Birgitta Karolina se suicidó.
- Davidson intihar etmiş, duydun mu?
- ¿ Oyó que Davidson se suicidó?
Rosetta Savone intihar etmiş.
- Rosetta... - Rosetta Savone se ha suicidado.
Liane d'Exelmans intihar etmiş Yine!
Liane d'Exelmans se ha suicidado. ¡ Otra vez!
Ne zaman intihar etmiş?
¿ Cuándo fue el suicidio?
İki çocuğunu öldürmüş ve intihar etmiş.
Mató a sus hijos de dos disparos y luego se suicidó.
Gérard intihar etmiş.
- ¿ Qué pasa? - Gérard ha muerto. - ¿ Qué?
Masaryk intihar etmiş olabilir.
Masaryk se ha suicidado.
Hap içerek intihar etmiş.
- Se ha matado con pastillas.
- Sizce kocanızın ölümü onu çok üzmüş ve de intihar etmiş olabilir mi?
¿ Cree que la muerte le perturbó tanto como para suicidarse?
Dün gece intihar etmiş.
Se suicidó anoche.
- Dün akşam kız kardeşim intihar etmiş.
Bueno, mi hermana se suicidó anoche.
Yerimizde kalırsak da intihar etmiş oluruz.
Hubiera sido un suicidio el quedarnos donde estábamos.
- Neden intihar etmiş?
- ¿ Por qué se habrá suicidado?
Biri Shinkansen'de rayların üzerine atlayıp, intihar etmiş.
Alguien se suicidó tirándose a las vías del Shinkansen.
Polakov intihar etmiş olamaz. İmkansızdı.
Puede que Polakov no se haya suicidado.
İkinci karısı 1927'de odasında intihar etmiş.
Su segunda esposa. Se suicidó en esta habitación en 1927.
1935'te kendini vurarak intihar etmiş.
Murió en el'35, de un disparo por mano propia.
Ben de bu sabah, karısı dün gece intihar etmiş bir adamla karşılaştım.
Esta mañana encontré a un hombre, su mujer se mató ayer noche.
Julien... dün gece intihar etmiş.
Julien se ha suicidado esta noche
Belli ki intihar etmiş.
- Un sólo disparo : suicidio. - Seguramente, suicidio.
Terzi 1933'te iflas etmiş ve sonra... intihar etmiş.
El negocio del sastre quebró en 1933 y después se quitó la vida.
Muhasebeden Jack Edwards intihar etmiş.
Jack Edwards, de contabilidad, se ha suicidado.
Bildiğim kadarıyla intihar etmiş.
Dicen que se suicidó.
Adam bunu komisyona sunduktan iki hafta sonra intihar etmiş.
Dos semanas más tarde, el tipo se suicidó.
Bu yüzden kadın intihar etmiş.
Entonces ella se suicidó.
Ben iki yaşındayken annem intihar etmiş.
Mi madre se suicidó cuando yo tenía dos años.
Bildiğim kadarıyla kız adamın babasını öldürmesini istemiş ve daha sonra delirip intihar etmiş.
Por lo que he oído, mató al padre porque la chica se lo pidió... y luego ella enloqueció y se suicidó.
İntihar etmiş.
Se suicidó.
İntihar mı etmiş?
¿ Se suicidó?
Ruth ölmüş İntihar etmiş.
Ruth ha muerto. Se ha suicidado.
İntihar etmiş galiba.
Parece un suicidio.
- İntihar etmiş.
- Se suicidó.
- Bir hemsire, Maggie'nin arkadasi... -... intihar etmis.
- Una enfermera amiga de maggie ha cometido suicidio.
İntiharınıza müdahale etmiş olmayayım.
No quiero interrumpirlo mientras se suicida.
Bu toplumun intiharı tercih etmiş olması üzüntü verici.
Qué lamentable que esta sociedad haya elegido el suicidio.
- İntihar etmiş.
Se había matado.
- İntihar etmiş.
mató él mismo.
Kralımız intihar etmiş.
Nuestro rey se ha suicidado.
Niye Otatoclan'da intihar etmiş olsun ki?
Podía haberlo hecho en Tijuana.
İntihar etmiş.
Fue un suicidio
- Intihar etmis olabilir mi?
- ¿ Podría haberse suicidado?
Ona ilaç verdiler. İntihar etmiş gibi yapıp, onu aşağı atacaklar.
Lo han drogado y lo van a tirar desde allí para fingir un suicidio.
İntihar etmiş, öyle mi?
Cuando cometió suicidio, ¿ ah?
- İntihar etmiş.
- Parece que se suicidó.
İntihar mı etmiş?
¿ Suicidio?
İntihar etmiş.
Se ha suicidado.
Bu gece kiz arkadasi intihar etmis.
Su novia se había suicidado.