Işler böyle yürüyor translate Spanish
353 parallel translation
İğrenç ama işler böyle yürüyor.
Es detestable, pero eso pasará.
- Artık işler böyle yürüyor. Bunun bir anlamı yok.
¿ A qué viene tanto escándalo?
Dünyada işler böyle yürüyor.
Las cosas son así.
Bu işler böyle yürüyor.
Así es como están las cosas.
Bu kadar yalan söylediğim için gerçekten üzgünüm... ama galiba işler böyle yürüyor.
Siento mucho haberte engañado, pero supongo que así son las cosas.
Lansdowne'da işler böyle yürüyor.
Bueno, así es como hacen las cosas aquí en Lansdowne.
Bu işler böyle yürüyor.
Así son las vainas.
Bununla bir ilgim olmadığını bilmeni istiyorum, sadece işler böyle yürüyor.
Oye, mira... Sólo quiero que sepas que... que no es culpa mía.
Otel odalarında yan gelip yatmak benim için de sıkıcı ama işler böyle yürüyor.
Yo también me aburro todo el día acostada en el hotel. Pero es así y nada se puede hacer.
- Çünkü bu işler böyle yürüyor.
- Porque así es como funciona.
Tamam. madem işler böyle yürüyor, bu harika.
Luego deberé tener suerte para conseguir una pista. Si va a reaccionar así, fantástico.
Öyle düşündüğüne üzüldüm, fakat işler böyle yürüyor.
Lamento que sientas eso, pero así son las cosas.
Bu işler böyle yürüyor.
Así es como funciona la cosa.
Hepsi bir sürü saçmalık. Ama burada işler böyle yürüyor.
Es todo una basura, pero así son Ias cosas.
- Demek burada işler böyle yürüyor?
- ¿ Así trabajan aquí?
* Gördüğün gibi işler böyle yürüyor.
¡ Has visto cómo es!
bu işler böyle yürüyor orada. - Ama havalı olmalısın.
- Pero tenemos que estar tranquilos.
- Orada olduğunda seni izleyecekler, işler böyle yürüyor.
- Tenes que mirar hacia adelante cuando manejas. - Está bien! Así es como funciona.
Ne zamandır işler böyle yürüyor?
¿ Desde cuándo eso importa?
Burada işler böyle yürüyor.
Así son las cosas aquí.
Bu sadece gerçek, işler böyle yürüyor.
Es la realidad y así funciona.
Tabiî ki sen de mutlaka orada dikiliyor olacaksın, çünkü burada işler böyle yürüyor.
Y, claro, tú estabas ahí parada y me oíste porque así funcionan las cosas aquí.
Adam diyor ki, işler böyle yürüyor.
Adán dice que así son las cosas.
Anlamadığın için üzgünüm ama işler böyle yürüyor.
Grace, siento que no entiendas, pero así son los negocios. Los míos no.
Bak Ridley burada işler böyle yürüyor ve değiştirmek için bir şey yapamazsın...
Mira, Ridley, las cosas son como son. No hay nada que puedas hacer para cambiarlas.
Hayır, istediğimi hiç sanmam ama işler böyle yürüyor.
No, claro que no quiero, pero parece que en eso acabará todo esto.
Ama işler böyle yürüyor.
Pero así es como funcionan las cosas.
Bizim şirketimizde işler böyle yürüyor.
Así es como funciona en esta empresa.
İşler böyle yürüyor.
Así es.
İşler böyle yürüyor.
Así son las cosas.
İşler böyle yürüyor Grady.
Ésa es la política, Grady.
Eğer kabul edersem, babamla konuşacaksın. Bu işler böyle mi yürüyor?
Si te digo que sí, irás a ver a mi padre, y le pedirás mi mano. ¿ Es eso?
Önce cesetler, sonra para. İşler böyle yürüyor.
Primero los cadáveres, depués el dinero, asi son las reglas.
- İşler böyle yürüyor demek, öyle mi?
- ¿ Y así funcionan las cosas?
Dışarıda insanlar arasında işler böyle mi yürüyor?
¿ Así van las cosas ahora entre las personas?
Oh, demek bu işler böyle yürüyor?
Conque es eso.
Burada işler böyle, değiş tokuş mantığıyla yürüyor.
Todo se basa en un sistema de trueque.
İşler böyle mi yürüyor?
¿ Es así cómo funciona?
Burada işler böyle mi yürüyor?
¿ Están a cargo por aquí?
İşler böyle yürüyor.
Así es como funciona el negocio.
Hakkı var. İşler böyle yürüyor.
Si está instalado tiene derechos, así es como funciona.
İşler böyle mi yürüyor Bayan Foster?
¿ Es así como funciona, Srta. Foster?
- Saçima yorum yaparsiniz. Böyle mi yürüyor bu isler? - Sordum sadece.
¿ Vas a comentar sobre mi cabello?
Herhalde işler bazen böyle yürüyor.
Supongo que a veces funciona así.
İşler böyle yürüyor.
Bueno, ya te va a gustar esto.
İşler böyle yürüyor. "
Así es como funciona. "
Bu kasabada işler böyle mi yürüyor?
Así es como hacen negocios en este pueblo? !
İşler böyle yürüyor. Dilek dilersin ve ruhunu alırım. Sonrasına bakacağız.
Yo pongo las normas, tu pide un deseo y me quedo con tu alma.
İşler böyle yürüyor.
Es así como trabajan.
İşler böyle yürüyor.
Nos aprovecharemos de los prejuicios del mundo.
Gönüllü iş birliği yaparsanız FBI memnun kalacaktır. İşler böyle yürüyor.
El FBI apreciará su cooperación voluntaria, señor.
işler böyle yürür 17
yürüyorum 69
yürüyor 36
yürüyordum 18
yürüyoruz 17
işler 40
işler nasıl gidiyor 51
işler nasıl 159
işlerim var 40
işler yolunda mı 16
yürüyorum 69
yürüyor 36
yürüyordum 18
yürüyoruz 17
işler 40
işler nasıl gidiyor 51
işler nasıl 159
işlerim var 40
işler yolunda mı 16